İSTANBUL – MURAT BİRİNCİ
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, yıl sonunu, programlarında öngördükleri şekilde tamamlayacaklarını tahmin ettiğini belirterek, “2017’de de bu yıl olduğu gibi yine dengeli büyümeyi hedef alan bir tablomuz olacak.” dedi.
Adnan Bali, İş Bankası’nın 2016 gerçekleşmeleri ve gelecek yıla ilişkin beklentilerini AA muhabirine değerlendirirken, mali bünyelerinin sağlamlığı, güçlülüğü, yönetme kaliteleri ve kriz yönetme tecrübeleriyle darbe girişimine karşı finans sektörü olarak çok sağlam bir duruş sergilediklerini ifade etti.
“10 aylık dönemde 4,7 milyar dolar kaynak sağladık”
Adnan Bali, eylül sonu itibarıyla bankanın aktif büyüklüğünün 292,9 milyar liraya ulaştığını, Türkiye’nin en büyük özel bankası unvanını koruduklarını, nakdi kredilerin 189,6 milyar liraya ve gayrinakdi kredilerin de 55,6 milyar liraya yükseldiğini belirterek, krediler yoluyla ekonomiye sağladıkların desteğin 245 milyar lirayı aştığını ve öz kaynaklarının da 35 milyar liranın üzerine çıktığını kaydetti.
Mevduat dışı fon kaynaklarını da etkin bir şekilde kullanmaya devam ettiklerini belirten Bali, sendikasyon, seküritizasyon ve eurotahvil ihracı yoluyla bu yılın 10 aylık döneminde 4,7 milyar dolar tutarında kaynak sağladıklarını, eurotahvil ihracını bu yıl 2 kez gerçekleştirdiklerini kaydetti.
“Gelecek yıl da büyümenin esas gücünü mobil bankacılığın oluşturacağını öngörüyoruz”
İş Bankası Genel Müdürü Bali, “Türkiye’nin En İyi Dijital Bankası Olma” vizyonuyla dijital temas noktalarında müşterilere uçtan uca tasarlanmış ideal deneyimler sunmak amacıyla yürüttükleri çalışmalarda yeni finansal teknolojilerden üst düzeyde yararlanmak istediklerini, finansal teknoloji girişimlerini oldukça önemsediklerini ifade etti.
Müşterilerinin başta mobil olmak üzere dijital kanal kullanım oranlarının artan bir hızla yükselmeye devam ettiğini belirten Bali, İşCep uygulamasının, yüzde 30’un üzerindeki pay ile en çok tercih edilen kanal olduğunu, şube dışı temas noktalarından yapılan işlemlerin oranının da yüzde 84’e ulaştığını kaydetti.
Türkiye’nin, genç nüfusun yoğun olduğu ve genel olarak yeni teknolojilere hızla adapte olabilen bir yapısı bulunduğunu ifade eden Bali, gelecek yıl da bankacılık sektöründe büyümenin esas gücünü mobil bankacılığın oluşturacağını öngördüklerini söyledi.
“Mega projelere kaynak aktaracağız”
Adnan Bali, reel sektöre olan desteklerini aralıksız şekilde sürdürürken ekonominin lokomotif sektörleri arasında yer alan ve son dönemde mega projeler ile ön plana çıkan inşaat-taahhüt sektörüne de kaynak aktarmaya devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“İş Bankası, köprü-otoyol, kamu-özel sektör ortaklığında geliştirilen sağlık tesisleri, liman ve benzer altyapı/üst yapı yatırımları için sağlanan proje finansmanlarındaki lider konumu, anılan finansmanların kurgulanması ve hayata geçirilmesi aşamasında üstlendiği belirleyici rol ve deneyimi ile ekonomik kalkınma temelinin oluşturulmasında geçmişten bugüne kilit rol oynamıştır. Gebze-İzmir Otoyolu Projesi, üçüncü Boğaz Köprüsü’nü de içeren Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, Avrasya Tüneli Projesi ve Galataport Projesi son dönemde bankamızın da içerisinde yer aldığı konsorsiyumlarca finansman sağlanan önemli altyapı projelerinden… Ayrıca, kamu-özel sektör ortaklığı ile geliştirilen entegre sağlık kampüsü ve şehir hastanesi projeleri de son dönemde kredilendirdiğimiz projeler arasında yer alıyor. Bu projelerden en yüksek yatırım bütçelerine sahip olan Ankara Etlik ve Ankara Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü projeleri ile Isparta ve Eskişehir Şehir Hastanesi projelerine yaklaşık 800 milyon dolar tutarında kaynak sağladık.
90 yılı aşkın süredir olduğu gibi, bundan sonra da öncü ve lider rolümüzün sorumluluğuyla Çanakkale Köprüsü ve Kanal İstanbul projeleri de dahil olmak üzere ülke ekonomisine katma değer yaratacak ve tüm yönleriyle ülkemize uzun vadede fayda sağlayacak, kredilendirme prensiplerimize uygun, sosyal ve çevresel açıdan sorunsuz projelerin hayata geçirilmesi için finansman çözümleri üretmeye devam edeceğiz.”
“Dönemin gerektirdiği bazı hassasiyetleri özel bir konsantrasyonla yöneterek yolumuza devam ediyoruz”
İş Bankası Genel Müdürü Bali, bu yılın ilk 3 çeyreği genelinde kredi talebinin zayıf bir seyir izlediğini ancak 15 Temmuz sonrasında alınan kararlar ve tüketici kredilerine yönelik tedbirlerin bir miktar gevşetilmesinin etkisiyle kredi talebinde yılın son çeyreğinde bir miktar toparlanma gözlenmeye başlandığını, ayrıca, zorunlu karşılıklarda yapılan düzenlemelerin bankacılık sektöründe fonlama maliyetlerini olumlu yönde etkilediğini ifade etti.
Sektörde de, 2017 yılında kredi büyümesinde tüketim eğiliminin devamı ve yatırım iştahındaki gelişmeler ile birlikte bankaların sermaye yeterlilik oranlarının seyrinin belirleyici olacağını düşündüklerini ifade eden Bali, son dönemde ekonomik aktiviteyi canlandırmak adına alınan bir dizi tedbirle 2017 yılında kredi büyümesinin, bu yılın üzerinde seyretmesini öngördüklerini kaydetti.
“Son dönemde kamu otoritelerince tüketim ve yatırım harcamalarını desteklemek adına alınan tedbirlerin katkısıyla 2017’de ekonomik büyümenin bir miktar hızlanabileceğini ancak potansiyelinin altında kalmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz” diyen Bali, “Orta vadeli büyüme perspektifi açısından yapısal reformlara yurt içi ve yurt dışı kaynaklı jeopolitik, siyasi ve ekonomik gerekçelerle 2017’de de odaklanılamaması ihtimali, gelecek yıla ilişkin en önemli risklerden biri olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Bali, TL’deki değer kaybının ivme kazanmasının bazı firmaların mali yapılarında bozulmaya ve geri ödeme güçlüğü çekmelerine neden olabilmesinin de 2017 yılına ilişkin öne çıkan riskler arasında yer aldığını belirtti.
Bankacılık sektörünün stratejik bir sektör olduğuna dikkati çeken Bali, “Savunma kadar, haberleşme kadar, enerji kadar stratejiktir. O yönüyle de bankacılığın kendi fonksiyonunu sağlıklı bir şekilde görmeye devam etmesi için tedbirler almalıyız. Bu, bankacılığın karlılığının artırılmasından geçer, azaltılmasından değil” diye konuştu.
Aracılık maliyetlerinde önemli daralmalar başladıysa, bunu bankacılık sisteminin sadece kendi hanesine yazmaması gerektiğini ifade eden Bali, “Dönüp müşterilerine, özellikle de bu dönemin kritik geçici problemlerine düşen müşterilerine yansıtabilmeli” dedi.