BEYRUT -Enes Kanlı
İsrail‘in düzenlediği son dört askeri operasyon sırasında Gazze‘de görev yapan Norveçli doktor Mads Gilbert, gördüklerini “insan eliyle yapılmış bir felaket” olarak nitelendirdi ve “İsrail’in uluslararası alanda cezasız kalması bölgedeki halkın öfkesini artırıyor.” dedi.
Kuşatmanın başından bu yana İsrail’in tüm askeri operasyonlarında Gazze’de Filistinlilere yardım için çalışan Doktor Gilbert, bir konferans için geldiği Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
“Hayat için gerekli malzemelerin geçişini engellediler”
Gilbert, “İsrail savaş makinesinin” Filistinlilere yaşattıkları ile İsrail’in Batı Beyrut’u abluka altına alıp bombaladığı 1982 yılında tanıştığını söyledi.
Norveçli bir sağlık ekibiyle Beyrut’ta birçok sahra hastanesinde zor koşullar altında çalıştıklarını aktaran Gilbert, “Savunma Bakanı (Ariel) Şaron’du. Batı Beyrut sakinlerine şu an Gazze’de uygulamakta olduklarının aynısını yaptılar. Şehri kuşattılar, suyu, elektriği kestiler, gıda, ilaç ve hayat için gerekli malzemelerin geçişini engellediler. Sonra da gece-gündüz bombaladılar. Sadece askeri hedefleri değil, yerleşim yerlerini, hastaneleri, okulları, ambulansları, su borularını, atık su sistemlerini, yaralıları kurtarmaya çalışan insanları dahi hedef aldılar. Korkunç bir manzaraydı.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in 2014 yazındaki saldırılarıyla ilgili “Gazze’de Bir Gece” isimli bir kitap yazan Doktor Gilbert, İsrail’in savaş sırasında sağlık sistemini, sivilleri, uluslararası kanunlar tarafından korunması gereken Birleşmiş Milletler (BM) binalarını kasıtlı olarak hedef aldığını anlattı.
“Gazze 2014: 556 çocuk 2 bin 200 ölü”
Gilbert, İsrail’in”Koruyucu Hat” ismini verdiği operasyonda, BM raporuna göre 2009 operasyonuna oranla yüzde 552, yani beş buçuk kat fazla bomba kullandığının altını çizdi.
51 gün süren “cehennemde”, hastaneye gelenlerin yüzde 95’inin sivil olduğunu belirten Norveçli doktor, şöyle devam etti:
“Bunların yarısı kadın ve çocuktu. 556’sı çocuk, 2 bin 200 insan hayatını kaybetti, 3 bin 500 çocuk yaralandı. Bunların tamamı, BM, Uluslararası Kızılhaç, Kızılay gibi sivil kuruluşlar tarafından korunmalıydı. Ancak hiçbir şey yapılmadı. İsrail, muazzam, korkunç bir dokunulmazlığın tadını çıkarıyor. Cenevre konvansiyonu altında, daha temkinli yaklaşmalı, ayrım gözetmeli ve saldırılarını oranlamalıydılar.”
Gilbert, BM raporuna göre, saldırılarda 47 Filistin ambulansının hedef alındığını ve 21 sağlık görevlisinin öldürüldüğünü aktardı.
“Yapılan saldırılar artıyor”
İsrail’in uluslararası alandaki dokunulmazlığına dikkati çeken Gilbert, şu ifadeleri kullandı:
“Kendinize şu soruyu sorun: Eğer Filistinli savaşçılar, Allah korusun, İsrail’in içine doğru ilerlese, 556 İsrailli çocuğu öldürse ya da 21 İsrailli sağlık çalışanını, doktoru öldürse veya 47 ambulansı hedef alarak yok etse, dünya tersine dönerdi. İşte İsrail hükümetinin tekrar tekrar yanına kar kalan bu… Şu ana kadar 2006’dan bugüne dört farklı saldırı oldu ve hepsinde gaddarlık, silah kullanımı, sivillere, apartmanlara, ailelere, hastanelere, ambulanslara yapılan saldırılar artıyor.”
“Gazze’ye her düşen bomba planlı”
Savaş sırasında “hastane kapasitesi ve tedavi talebi arasında müthiş bir dengesizlik” ortaya çıktığını aktaran Doktor Gilbert, “Buna felaket denir. Bu insan eliyle yapılmış bir felaket. Gazze’ye her düşen bomba, İsrail hükümeti tarafından planlanıyor. Bu öyle emir komutanın olmadığı, sıradan Boko Haram gibi silahlı bir çete değil. Bu İsrail hükümetinin ordusu ve ABD tarafından tamamıyla destekleniyor.” diye konuştu.
“Tüm sağlık sistemi yerle bir”
İsrail kuşatmasının Gazze’nin sağlık sistemine etkilerini eleştiren Gilbert, şunları söyledi:
“Ben zaten BM için hazırladığım raporda kuşatma yüzünden Filistin sağlık sisteminin dizleri üzerine çöktüğünü yazmıştım. Unutmayın ki şu anda Gazze kuşatmasının onuncu yılına giriyoruz. Tüm sağlık sistemi yerle bir. Gazze’de insan eliyle yapılmış, İsrail hükümetinin ürünü bir felaket var. Gazze’nin ilaç, yedek parça ve bir hastane için neye ihtiyaç varsa hepsinin girişini engelliyorlar.”