ERZURUM – Fahrettin Gök
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’nün darbe girişiminin ardından örgüt faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve suça karışanlar hakkında yasal işlem yapılması amacıyla başlatılan soruşturma sürüyor.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, savcılık talimatı doğrultusunda, örgütün milli eğitim yapılanmasının ortaya çıkarılması için çalışma yürütülüyor.
Bu çerçevede ekiplerin yaptıkları incelemeler sonrası terör örgütüyle bağlantılı oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 71 öğretmenden 32’si tutuklandı.
Erzurum’da özel bir okulda görev yaparken gözaltına alınan ve soruşturma kapsamında tutuklanan öğretmen A.D, emniyet ve cumhuriyet savcılığında verdiği ifadelerle, FETÖ mensuplarının milli eğitim bünyesindeki yapılanmasını deşifre etti.
ByLock’u 17-25 Aralık’tan sonra kullanılmaya başladı
İfadesinde, 17-25 Aralık süreciyle ilgili bilgiler de veren A.D, ByLock’u söz konusu süreçten sonra kullanmaya başladığını anlattı.
A.D, 17-25 Aralık’tan sonra örgüt mensupları arasında cep telefonuyla görüşmelerin yasaklandığına dikkati çekerek, şu itiraflarda bulundu:
“Sözde abiler, gruplarında yer alan üyelerine ByLock programı yükledi. Benim telefonuma da belirlenen bir kişi tarafından bu program yüklendi. Toplantı günlerimizi ve faaliyetlerimizi buradan takip ettik. Himmet, kurban ve diğer yollarla sağlanan gelirlerle ilgili buradan görüşmeler yaptık.”
Gülen’in kitapları kaynak olarak gösterildi
A.D, FETÖ’ye mensup öğretmenlerin öğrencilere yönelik de ciddi faaliyetler yaptığını belirterek, örgütün milli eğitim yapılanması çerçevesinde okullarda altyapı oluşturmaya çalışıldığına işaret etti.
Örgüt mensubu öğretmenlerin, ikna kabiliyetlerini kullanarak çocukları etki altına almaya çalıştığını kabul eden A.D, şunları kaydetti:
“Öğrencilerin FETÖ’ye sempati duyarak yakınlaşmalarını sağlamak amacıyla ellerinden geleni yapıyorlardı. Öğrencilerden, bu yapıyla bağlantılı olan ve aynı şekilde KHK ile kapatılan yayınevlerinden kaynak kitaplar almaları isteniyordu. Öğrencilere verdikleri dersleri yapmaları için bu yardımcı kaynak kitaplar öneriliyordu. Bu yayınevlerinde öğrencilere, özellikle örgütün elebaşı Fetullah Gülen ve yapıya mensup kişilerin hazırladıkları kitaplar tavsiye ediliyordu. Öğrenciler bu kaynakları almadıkları zaman derslerinde sıkıntı yaşayabiliyor, kırık not alıyorlardı.”