ANKARA – Yeşim Sert Karaaslan/Duygu Yener
AA muhabirinin derlemelerine göre, 2016 yılında sağlık alanındaki önemli gelişmelerden biri bakan değişikliği oldu. Daha önce 11 yıl Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Erzurum Milletvekili Recep Akdağ, Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı 65. hükümette, yeniden bu göreve getirildi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nce (FETÖ) 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi sonrası açılan soruşturmalar kapsamında, Sağlık Bakanlığında 2 bin 180 kişi açığa alındı, 5 bin 526 kişi ise kamudan ihraç edildi. Yapılan değerlendirmeler sonucu bin 910 kişi ise görevine iade edildi.
Kanun hükmünde kararname (KHK) kapsamında da Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ve askeri hastaneler Sağlık Bakanlığına devredildi. Buna göre, 26 ilde bulunan 33 hastane, 3 poliklinik ve 5 sağlık merkezi devralındı.
GATA’nın ismi “Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi”, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinin ismi ise “Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi” oldu.
KHK ile GATA ve askeri hastanelerin devrine ilişkin belirlenen usul ve esaslara göre, savaş hali ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) uluslararası harekat kapsamındaki yükümlülükleri nedeniyle yurt dışında verilecek askeri sağlık hizmetlerinin, Milli Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak protokollerle düzenleneceği belirlendi.
TSK ile Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının tabip ihtiyacı ve seyyar hastanelerde, çok maksatlı amfibi hücum ve denizaltı kurtarma ve yedekleme gemilerinde görevlendirilecek tabipler, Sağlık Bakanlığı ile Milli Savunma veya İçişleri bakanlıkları arasında yapılacak protokoller çerçevesinde karşılanacak.
FETÖ/PDY ile ilişkili sağlık tesisleri de Bakanlığa devredilirken, kapatılan 35 sağlık tesisinden 16’sı bakanlık hastanelerine bağlandı, 16 tesisin binaları kiralık olduğu için tıbbi cihaz ve sarf malzemeleri devir alındıktan sonra kapatıldı ve faaliyette olmayan bir tesis de içindeki cihaz ve malzemeler alındıktan sonra defterdarlığa devredildi.
Doğudaki personelin tayini için çalışma
Sağlık Bakanlığınca, doğu ve güneydoğudaki illerde belli süre görev yapan personelin tayinlerinde kolaylık sağlanmasına yönelik de çalışma yürütüldü. Bu kapsamda, terör olayları nedeniyle operasyonlara bağlı, başta sokağa çıkma yasağı olan ilçelerde görev yapan personelin atama tayinlerinde uygulanan sistemde, puanların 5 kat artırılması için gerekli düzenlemeler üzerinde çalışıldı.
Bölgedeki illerde personele lojman verilmesi için çalışmalar yürütüldü. Düzenlemeye göre, yaşam alanı ve kampüs şeklinde bulunması öngörülen lojmanların, hastaneye yakın olması esas alındı.
Sağlık Bakanlığı, terör saldırılarının sürdüğü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde illere zırhlı ambulans göndermeye başladı.
Kanser ilaçları hakkında düzenleme
Kanser ilaçlarının hastanelerde temin edilebilmesine yönelik düzenlemeye de gidildi. Günübirlik dahil olmak üzere yatan hastalar için, kanser ilaçlarının hastanelerce temin edilmesi zorunlu hale getirildi.
Bu sayede, hastaların ilaca erişiminin kolaylaştırılması, hastaların kemoterapi gibi yıpratıcı süreçte temin ile vakit harcamamaları, hasta ve çalışan güvenliği açısından risk oluşturan ilaçların emin ellerden temin edilmesi, transferi ve depolanması, bedeli yüksek bu tip ilaçların suistimal edilmemesine olanak sağlandı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, özel hastanelerde kanser tedavisinin tamamen ücretsiz olabilmesi için çalışma yapıldığını açıkladı. Halen özel hastanelerde, kemoterapi gibi işlemlerden fark alınmazken, uygulamaya girmesi öngörülen düzenleme sonrasında kanser hastalarına yapılacak ameliyatlardan da fark alınmaması söz konusu olacak.
Kanser araştırmalarına hız verildi
Ülkede sağlık bilimi ve AR-GE faaliyetlerinin geliştirilmesi kapsamında, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) faaliyete geçti.
“Türkiye Kanser Gen Projesi” ile kanserde hem erken tanı hem de “Kişiye Özgü Tedavi” dönemi başladı. Proje kapsamında yürütülen çalışmalarla kanserin genetik haritasının çıkartılacağı açıklandı. Buna göre, Türkiye’deki kanser vakalarında yapılan inceleme sonrasında, hastalığın genetik özelliklerle nasıl bir bağlantısı olduğu ortaya konulacak. Bu amaçla Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı “Aziz Sancar Araştırma Merkezi” hizmete açıldı.
İlaç sektörünün, belirlenen genetik özelliklere göre yeni araştırma ve geliştirme çalışması yürütmesinin önü açılacak. Bu kapsamda, ilaç sektörü kanserde etkili olan genetik özelliklere göre ilaç geliştirecek. Böylece genetik özellikler baz alınarak hazırlanmış kanser ilaçları tedavi protokolündeki yerini alacak.
Sigarada “düz paket” uygulaması yolda
Bakan Akdağ, tütün ve tütün ürünleriyle mücadele kapsamında mevcut düzenlemenin genişletileceğini duyurdu. Geçmiş dönemlerde çok tartışılan “düz paket” uygulaması, bir kez daha gündeme geldi.
Bu konuda kanuni düzenleme gerektiğini bildiren Akdağ, düzenlemeyle sigara paketlerinin tezgahlarda görülemeyecek şekilde kapalı dolaplarda bulundurulmasının zorunlu hale getirileceğini açıkladı. İkinci bir adım olarak da Avustralya’da başlayan ve bazı ülkelerin de uygulamaya koyduğu “düz paket”e geçişin sağlanacağını dile getiren Akdağ, “Sigara markaları küçücük, görülmeyecek şekilde paketin bir köşesine konulacak. Paketin kalan kısmı uyarı ile ya da benzeri şekilde doldurulacak.” bilgisini verdi.
Tütün kullanma oranlarındaki artış üzerine harekete geçen Sağlık Bakanlığı, denetim elemanlarını da canlı takibe aldı. Bakanlık, denetim elemanlarının işletmelere hangi işlemleri uyguladığını görüntülü olarak sistem üzerinden izlemeye başladı.
Sağlıkta, kişiyi yanıltan reklamlara yasak
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca, ürün güvenliğinin sağlanması ve kayıt dışı mücadele kapsamında, Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tıbbi cihazların ve kozmetik ürünlerin piyasa takibini yapmak üzere, Ürün Takip Sistemi tamamlandı.
Yıl içinde, vücut içine yerleştirilen tıbbi ürünler ve görüntüleme cihazları olmak üzere ürün takibine başlandı. Ayrıca, sağlık beyanıyla satışa sunulan ürünlerle ilgili internet ve televizyon yoluyla yanıltıcı reklamların önlenmesi için mevzuat oluşturuldu, ihlaller sıkı takip altına alınarak çok sayıda internet sitesinin erişime kapatılması sağlandı.
Sezaryenle doğum oranlarını azaltmak için düzenlemeye gidildi
Normal doğumun teşvik edilmesi ve sezaryen oranlarının azaltılabilmesi için çalışma başlatıldı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyat tarifesinde normal doğum ücretinin yüzde 30 artırılması ve sezaryen oranı yüksek hastanelerin hak edişlerinden kesinti yapılması için çalışma yürütüldü.
Bu kapsamda, normal doğum oranı çok düşük hekimlerin, bu konuda gerektiğinde eğitime alınması, bilim dışı sezaryen doğumların önlenmesi için Bilim Kurulunca denetim yapılmasının planlandığı açıklandı.
Ayrıca, doğumda görev yapan ebelere ve asistanlara da hizmet içi eğitimler verildi.
Sağlık kuruluşu olan binalarda tıbbi cihaz satışına izin yok
Mevzuatta değişikliğe gidilerek, tıbbi cihazların dağıtım ve satışının yapıldığı satış merkezlerinin, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında açılamayacağı bildirildi.
Buna göre, satış merkezlerinin, muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri, eczaneler, optisyenlik müesseseleri, işitme cihazı merkezleri, ısmarlama protez ve ortez merkezleri, diş protez laboratuvarları bulunan binalarda açılabileceği ifade edildi.
TÜRKÖK’te 218 nakil yapıldı
Sağlık Bakanlığının Türk Kızılayı ile yürüttüğü ve 1 Nisan 2015’te faaliyete geçen Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) Projesi kapsamında, donör sayısı 155 bine ulaşırken, toplamda 218 nakil gerçekleşti.
Sağlık Bakanlığı, 2016 yılı içerisinde organ bağışı farkındalığı çalışmalarına da ağırlık verdi. Organ nakillerinde, 3 bin 375 böbrek, bin 379 karaciğer, 67 kalp, 20 akciğer, 6 pankreas, 5 ince bağırsak olmak üzere 2016 yılında 4 bin 852 nakil gerçekleştirildi. Bakanlığın yürüttüğü organ bağışı faaliyetleri kapsamında, aile izni alma oranı yüzde 28’e yükseldi. Buna bağlı olarak da kadavradan bağış oranı yüzde 9 oranında arttı.
Türkiye, Suriye ve Halep’ten gelen yaralılara yardım elini uzatarak sahra hastanelerinde sağlık hizmeti verdi. Cerablus bölgesinde bulunan okul bahçesine kurulan 30 yataklı sahra hastanesinde yaralıların ilk müdahaleleri gerçekleştirildi.
Sağlık Bakanlığı 2016 yılında, ambulans filosunu da büyüttü. 836 ambulansın hizmete dahil olmasıyla vatandaşın hizmetindeki ambulans sayısı 5 bine ulaştı.
Tamamlayıcı tıp poliklinikleri
Sağlık Bakanlığınca, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının kapsamının genişletileceği açıklandı.
Bu kapsamda, ruhsatlandırma ve sertifikasyon hizmetlerinin artırılacağı, pilot hastanelerde “tamamlayıcı tıp poliklinikleri”nin açılacağı belirtildi.
Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu oluşturuldu
Sağlık endüstrisi ve sağlık turizminin geliştirilebilmesi için Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu oluşturuldu.
Kurul ile Türkiye’nin sağlık turizminden aldığı payın yükseltilebilmesi, sağlık turizmi ihtiyaçlarına kaliteli, konforlu ve güvenilebilir entegre çözüm ortamının sağlanabilmesi ve Türkiye’nin bu alanda dünyada marka haline getirilmesi amaçlandı.
İlk yerli Hepatit B aşısı üretildi
Türkiye’de ilk kez yerli morfin geliştirerek ruhsat alan Hacettepe Üniversitesi, yerli aşı konusunda da çalışmalarını tamamlayarak hepatit B aşısı üretti. Hacettepe Üniversitesi, hepatit A aşısı üretimi için de çalışmalara başladı.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının önlenebilmesi için hayata geçirilen düzenlemeler doğrultusunda, “elektronik kayıt sistemi” devreye sokuldu. Buna göre, sağlıkçılara yönelik şiddetle ilgili bilgiler, risk analiz raporlarının hazırlanabilmesi için geliştirilen “Beyaz Kod Yazılım Sistemi”ne geçirildi.
Elektronik ortamda kayıt altına alınmasına olanak tanınan sistemle, sürecin tüm ilgililerce elektronik ortamda takip edilebilmesi sağlandı.
Aile hekimlerinin zorunlu 8 saat nöbeti kaldırıldı
2005 yılında başlatılan, 2010 yılında Türkiye’nin tamamında yaygınlaştırılan aile hekimliği uygulaması genişletildi. Aile hekimi başına düşen nüfus ortalamasının azaltılabilmesi amacıyla çalışma başlatıldı.
Aile hekimlerinin 8 saat zorunlu nöbet uygulaması kaldırıldı. Bu mevzuat değişikliğine göre aile hekimlerine, Devlet Memurları Kanunu’nda açıklanan yerlerde ihtiyaç halinde nöbet görevi verilebilecek.
İçme ve şebeke sularına tam güvenlik
İçme ve kullanma sularının kontrolü kapsamında, şebeke sularının Coğrafi Bilgi Sistemi üzerinden etkin şekilde takibinin yapılması ve risk haritalarının oluşturulması için süreç başlatıldı.
Yürürlüğe giren düzenlemeyle, AB’ye üye olmayan ülkelerden ithal edilen doğal mineralli sular için “doğal mineralli su onay sertifikaları”nın geçerlilik süresi bir yıldan 5 yıla, damacanalarda kullanım ömrü de 3 yıldan 5 yıla çıkarıldı, bir damacananın kullanım sayısı önceden olduğu gibi 75 kere olarak sabit tutuldu.
Köylerdeki içme suyu depolarına da otomatik klorlama şartı getirildi.
Sertifikasız kozmetiklerde “organik-doğal” ibaresi kullanılamayacak
Kozmetik ürünlerin kullanımına ilişkin de harekete geçen Sağlık Bakanlığı, söz konusu ürünlerin kullanımında bilgilendirme kılavuzu hazırladı.
Kılavuza göre, sertifikasız kozmetik ürünlerin ticari adında “organik” ya da “doğal” ibaresi kullanılamayacak, ürünlerin organik bileşenler içermesi durumunda ise “içindekiler listesi”nde organik bileşenler belirtilecek.
Renkli reçeteler elektronik ortama aktarıldı
Uyuşturucu ve psikotrop maddelerin yer aldığı kırmızı ve yeşil reçeteler, bu yıl içinde elektronik ortama aktarıldı. Renkli reçetelerin elektronik ortama aktarılması ile hangi ilde ne kadar reçete yazılabildiği takip edilecek, kontrolleri de daha kolay yapılabilecek. Sağlık Bakanlığı, 2017 yılında renkli reçeteleri 81 ilde hayata geçirecek.
Başkasının adına işletilen ya da kiralık diploma ile açıldığı tespit edilen Türkiye genelindeki 100’den fazla eczaneye kapatma cezası verildi.
Bitkisel ürünler reçeteye girdi
Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılan ve eczanelerde satışına onay verilen bitkisel ürünler, artık elektronik reçeteyle satılabilecek.
Buna göre, fitoterapi eğitimi alan hekimler, nar çekirdeği, çörek otu tohumu yağı, kekik ve defne yaprağı gibi ruhsatlı ürünleri reçeteye yazabilir duruma geldi.
Sağlıklı yaşam kültürünün teşviki için programlar
Sağlıklı yaşam kültürünün teşvik edilmesi amacıyla, Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı, Diyabet Önleme ve Kontrol Programı, Tütünle Mücadele Programı, Ruh Sağlığı Kontrol Programı, Bağımlılıkla Mücadele Programı, Kalp ve Damar Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı, Solunum Yolu Hastalıklarına Karşı Küresel İttifak Programı, Kronik Böbrek Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı, Sağlıklı Yaşlanma Eylem Planı ve Uygulama Programı, Kas ve İskelet Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programlarına yönelik planlamalar yapıldı.
Hareketli yaşamın desteklenmesi ve yerel yönetimlerin bisiklet yolları yapmasını teşvik etmek için çok sayıda bisiklet dağıtıldı.
Okul kantinlerine yeni düzenleme
Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı kapsamında, okullarda eğitim verildi ve Beslenme Dostu Okul Programı başlatıldı, okul kantinleriyle ilgili yeni düzenlemeye de gidildi.
Bu kapsamda, okul kantinlerinde zararlı maddeler içeren kola ve gazlı içecekler, cips, gevrek çerezler, enerji içecekleri, tüm şeker ve şekerleme türleri ve benzeri gıdalar yasaklandı. Kahvaltılık gevrekler, unlu mamuller, ezilmiş-kırılmış buzlu içecekler ve benzeri besin değeri düşük ve yüksek kalorili gıdalar sınırlandırıldı.
Ayrıca diş çürüklerini önlemek için 2015-2016 eğitim-öğretim yılında, ana sınıfı ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin yüzde 35’ine florürlü vernik uygulandı.
2016-2017 eğitim-öğretim yılında ana sınıfı, 1. ve 2. sınıf öğrencilerine, yılda iki kez florürlü vernik uygulamasına devam edilecek ve okullarda diş fırçası ve macunu dağıtımı yapılacak.
Anayasa Mahkemesinden “zorunlu aşı” kararı
Çocukluk dönemi aşılarının yapılması, ebeveyni tarafından istenmeyen çocukla ilgili, yerel mahkemece sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesini hak ihlali sayan Anayasa Mahkemesi ikinci kez karar verdi. Yüksek Mahkeme, aynı yöndeki ikinci başvuruda da maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Bakan Akdağ, Anayasa Mahkemesinin kararını doğru bulmadığını ifade etti.
Nobel ödülünü Türk bilim insanı aldı
Türk Profesör Aziz Sancar, İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen törenle, Nobel Kimya Ödülü’nü İsveç Kralı 16. Gustaf’ın elinden aldı. Sancar, “Nobel almak güzel bir şey. Fakat Mardin’in Savur ilçesinde doktorluk yapmak daha güzel bir şey.” açıklamasında bulundu.
Türk Kızılayının Olağan Genel Kurulu’nda, Genel Başkanlığa Kerem Kınık seçildi.