İSTANBUL
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, “Bizim İslam düşünce geleneğimize, sanat geleneğimize de baktığınız zaman, aslında büyük alimler, sanatkarlar, şairler, sanatçılar, edebiyatçılar, sadece formal manadaki medrese eğitimiyle sınırlı kalmamışlar.” dedi.
Türbeler Çeşmeler Taşınır Taşınmaz Kültür Varlıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği (TÜRÇEK) tarafından okuyucuyla buluşturulan “İstanbul’daki Türkistan Tekkeleri” kitabının İstanbul Valiliğindeki tanıtım toplantısına katılan Kalın, çok kıymetli bir çalışmanın ortaya konduğunu anlattı.
“Bu tür çalışmalar sadece tarihi olan topoloji çalışması değil, ondan daha da önemlisi bizim manevi dünyamıza, irfan geleneğimize açılan çok önemli kapılar.” diyen Kalın, İstanbul’daki Türkistan tekkelerinin sadece tekke vazifesi görmekle yetinmediğini kaydetti.
Tekkelerin, zaman zaman diplomatik misyon üstlenip konsolosluk gibi işlev de gördüğünü, zaman zaman misafirhane, buluşma yeri olduğunu aktaran Kalın, “Ama bütün bunların ötesinde de aslında dini, sosyal ve estetik hayatın bütünlüğünü gösteren çok kıymetli mekanlar haline gelmişler. Tıpkı İslam dünyasının ve hassaten İstanbul’daki diğer tekkeler gibi, Türkistan tekkeleri de aynı anda hem bir mektep, hem bir irfan ocağı, hem estetik merkez olagelmiştir.” değerlendirmesini yaptı.
Tekkeler konusunun günümüzde de çok önemli olduğunu, okullarda, üniversitelerde sunulan eğitimin dışında, mutlaka belli halkaların, merkezlerin, mahfillerin ekstra bir şeyler sunması gerektiğini dile getiren Kalın, “Bizim İslam düşünce geleneğimize, sanat geleneğimize de baktığınız zaman, aslında büyük alimler, sanatkarlar, şairler, sanatçılar, edebiyatçılar, sadece formal manadaki medrese eğitimiyle sınırlı kalmamışlar. Hatta çoğu zaman medrese eğitiminin, üniversite sisteminin dışında İranlıların ‘dersi harici’ dediği, hariçte yapılan ekstra derslerle, halkalarla yetişmişlerdir.” diye konuştu.
“Türbelerle, ziyaretin ötesinde bir mekanı ifade etmiş oluyoruz”
TÜRÇEK Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili de derneğin çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Bilgili, derneğin İstanbul’daki 127 türbeyle ilgilendiğini belirterek “Ciddi bir hizmet yapıyoruz. Bu hizmeti Türkiye’nin büyümesine uygun olarak bütün gönül coğrafyasına yaymak niyetindeyiz.” dedi.
Türbeler sözlüğünün de hazırlandığını kaydeden Bilgili, “Türbelerle ilgili araştırmalar yapıyoruz. Kültürel boyutunu zengin bir şekilde icra ediyoruz ki eksik kalmasın. Sadece ziyaret edilen bir mekan değil, ziyaretin ötesinde bir mekanı ifade etmiş oluyoruz.” diye konuştu.
Kitabı Yüksel Çelik ve Muharrem Varol ile kaleme alan Okan Yeşilot da kitabın içeriğine ilişkin bilgi verdi.
Etkinliğe, Prof. Dr. İskender Pala ile Prof. Dr. Erhan Afyoncu da katıldı.
Muhabir: Hilal Uştuk