AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin Twitter hesabından Pakistan’lı Salman Khan’ın hikayesini anlattı.
Pakistan’dan Avrupa’ya göç eden Salman Khan’ın öyküsü, Doğu’nun binlerce gerçeğinden sadece biri.
Uçuş iptalleri nedeniyle Kopenhag’da mahsur kaldığını belirterek yazan Şahin ”Mahsur kaldığım bir Batı şehrinde Batı’ya dair bir Doğu dramını paylaşmak da kaderin bir başka cilvesi olsa gerek” diyerek öyküyü anlatmaya başladı.
”Salman Khan… 8 çocuklu Doğulu bir Ananın ekmek ve umut için Batı’ya yönelen oğluydu… Henüz 23 yaşında ve hayalleri vardı…
Günlerce yol katederek per perişan halde doğduğu Pakistan’ın Peşaver şehrinden Bulgaristan sınırına kadar umutsuz bir hayale yürüdü..
Sınırdan illegal yollarla Bulgaristan’a girdi. Ve yakalandı. Ayakkabıları dahil tüm eşyaları alınarak tekrar Türkiye sınırına bırakıldı…
Vakit akşam, hava karlıydı ve dondurucu soğukta geceyi geçirecek bir sığınak aradı çaresizce. Gördüğü bir viraneye, harabeye sığındı…
Annesini, Peşaver’in yemyeşil bahçelerini düşünerek daldı hayatının dondurucu son uykusuna. Uyku hiç o kadar tatlı ve süresiz olmamıştı…
Ve bir daha uyanamadı… bir köylünün ihbarı üzerine bulundu buza kesmiş cesedi. Umut arkadaşları onu tanıdı ve ailesine haber gitti…
Doğulu mahzun ama mütevekkil Anne okur yazar değildi… Bir mektup yazdırdı… Ömrünün en acı parmağını bastı mektubun altına…
Cansız bedeni de olsa kavuşturun Selman’ı mı bana diye yakarıyordu. Cenap Ali diye başlayan mektup bir sabah twitter üzerinden ulaştı bana.
Buğulu gözlerle okudum 5 bin km uzaklarda doğulu ve acılı annenin Selman yakarışını…
Kırklareli Valimizi arayarak Selman’ı özleyen anasına kavuşturmak için otopsi sürecini hızlandırdık…
Kırklareli’den Adli Tıp İşlemleri için İstanbul’a naklettik Selman’ın buza kesmiş ama cenneteymiş gibi mütebessim bedenini…
THY Genel Müdürümüz Bilal Ekşi beyi aradım. Anasına ulaşması gereken doğulu bir oğul var dedim. Tereddütsüz şeref biliriz dedi…
Bir damat gibi hazırladık Selman’ı Peşaverli acılı mahzun annesine… Bembeyaz kefeni esmer yakışıklı simasına ne de yakışmıştı…
THY 710 sefer sayılı gece 21:30 uçağı ile uğurladık Selman’ı anasına ve doğduğu çilekeş Doğu’ya…
Gece boyu uçağın her hareketini izleyip anasına saat saat kendisine yaklaşan Selman’ın nerede olduğu bilgisini verdik…
Selman’ın aile ve kabile büyükleri göz yaşları içinde beklediler Selman’ı Pakistan’ın mahzun bir hava limanında…
Ve nihayet kavuştu Selman doğduğu topraklara. Yağmur damlasının susuz toprağa kavuşması gibi yanarak…
Acılı fakir aile yükledi Selman’ın süslü tabutunu arkası açık bir araca ve köyüne doğru yola koyuldular bir kuşluk vakti…
Doğulu ana Batı’ya kurban verdiği oğlunun başında mütevekkil dualar etti. O donarak şehit oldu. Şehit anası ağlamaz dedi…
Oysa yüreğinde he ağıtlar yakıyordu kimsenin göremediği, bilemediği, duyamadığı…
Batı’da kimsesizdi ama Doğu’da ait olduğu doğduğu topraklarda sahipliydi ve seveni çoktu Selman’ın… Sanki melekler uğurluyordu..
”Her ölüm erken ölümdür” dese de şair geldiği yere tekrar döndü Selman… Toprağa, Rab’bine…
Sonra biri bir rüya gördü… Bembeyaz bir ırmak kenarında yemyeşil bir yerde tebessüm ediyordu Selman…
Doğulu anayı arayıp müjdeledim… Selman emin eller de Anacığım mahzun olma dedim…
Titrek bir sesle mahzun değilim dedi Doğulu ana Selman’ı kaybettim… Ali’yi buldum… Ne büyük şerefti. Rabbime hamdettim…”
Selman’ın acı hikayesini twitter hesabı üzerinden paylaşan AB Bakanı Ali Şahin, sözlerini ‘‘Batı’nın sınırlarında Doğulu son ölüm olması umuduyla... ” diyerek noktaladı.