ANKARA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti’nin 14 yılın sonunda ekonomiyi çökme noktasına getirdiğini, referandum sürecinde bunu gizleyebilmek için devletin elinde kalan son kamu varlıklarını da piyasaya sürdüğünü iddia etti.
Bakanlar Kurulu kararıyla, aralarında TPAO, Ziraat Bankası, Borsa İstanbul, PTT, Türksat, Türkiye’nin petrolünü borunu işleten Eti Maden, Türk Telekom hisseleri ve Çaykur ile Antalya, İzmir, Muğla, Aydın gibi turizm bölgelerindeki değerli arazilerin Varlık Fonuna devredildiğini hatırlatan Budak, Türkiye’nin en değerli kamu mallarının “özel yetkili ve denetimsiz” bir şirkete verilmesinin, halkın yararına bir adım olmadığını savundu.
“Referandum öncesi manipülasyon”
İşsizlik, protestolu senet tutarı, takibe düşen KOBİ ve esnaf kredilerinin rekor düzeylere geldiğini, TÜİK’in revizyonuna rağmen ekonominin küçüldüğünü öne süren Budak, iç ve dış politikadaki büyük hatalar nedeniyle, ekonominin büyük bir darboğaza düştüğünü, referandum sürecinde bunun etkilerinin hafifletilebilmesi için tüm kamu mallarının piyasaya sürülmeye çalışıldığını belirtti.
Budak, şunları kaydetti:
“AKP kendi siyasi ömrünü uzatabilmek, ucube başkanlık rejimini kabul ettirebilmek, kaybedeceğini gördüğü referandumu çevirebilmek için Türkiye’nin yaşadığı ekonomik darboğazı perdelemeye çalışıyor. Türk halkının onlarca yıllık emeğiyle oluşan birikimlerini satarak, yabancılara rehin vererek, ekonomiye sıcak para girişi sağlamaya, yandaş firmalara verilen ihalelere ucuz finansman oluşturmaya çalışılıyor. AKP Hükümeti referandum öncesi bir anlamda manipülasyon yapacak. Ekonomik darboğazı, balon fonlarla, sıcak para girişleriyle perdeleyecek ve ekonominin iyiye gittiği algısı oluşturmaya çalışacak. Halkımızın ödeyeceği faturayı görmeden tek adam rejimini bir oldu bittiyle geçireceklerini sanıyorlar. Bunlar getirilmek istenen başkanlığın ayak sesleridir. Bu adım bile getirilmek istenen Başkanlık rejiminin ne olduğunu gösteriyor. Halkımızın yıllarca büyük bir özveriyle oluşturduğu birikimleri, denetlenmesi mümkün olmayan bir şirkete verilemez. Başkanlık hırsı için Türkiye’nin en değerli madeni bor, Karadeniz’in can damarı çay, en değerli turizm alanları elden çıkarılamaz. Halkımızın yararına olmayan, hukuk ve ahlaka aykırı bu karar mutlaka geri çekilmelidir.”