HATAY – ERDAL TÜRKOĞLU
Çocuk yaşlarda dövüş sporuna ilgi duyan ve Suriye’nin tekvando ile kung fu milli takımlarında müsabakalara çıkan Eski Suriye Tekvando Milli Takım Antrenörü Naser Nesep, bu sürede ulusal ve uluslararası alanda birçok başarı elde etti.
Aynı zamanda bilişim mühendisi de olan Nesep, başarısı ve azmiyle ülkesinin tekvando milli takımı antrenörlüğüne kadar yükseldi.
İç savaşın başlamasıyla Türkiye‘ye gelen Nesep, bir süre ara vermek zorunda kaldığı sporuna devam etme kararı aldı.
Profesyonel olarak yaptığı tekvando ve kung fu sporunda eksiklikler bulan Nesep, “Alp Sporu” adını verdiği yeni dövüş sanatının tüzüğünü de yazdı.
“Hadisten esinlendim”
Hatay’da bir spor salonunda sporcu yetiştiren Naser Nesep, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan itibaren dövüş sanatı eğitimi aldığını, Suriye’de tekvando ile kung fu alanında çeşitli dereceler elde ettiğini söyledi.
Asya kıtasında 2011’deki tekvando şampiyonasında 3’üncü olduğunu anlatan Nesep, şöyle devam etti:
“Aynı zamanda tekvando milli takımının antrenörlüğünü yapıyordum. Daha sonra 2011 yılında serbest dövüş sanatına geçiş yaptım. Yeni bir spor dalı oluşturmak için çalışmalara başladım. Bu spor dalının içinde hem sertlik, hem güç hem de savunma yer alıyor. Diğer dövüş sporlarında kalıcı sakatlık olabildiğinden bu sporu bu alanda da geliştirdim. Uzak doğu sporlarında yüze vurma vardır. Bu da İslama aykırıdır. Bu sporu daha da geliştirerek, tarihimizden gelen sporları bununla buluşturdum. Bir hadis ‘Evlatlarınıza ata binmeyi, yüzmeyi ve ok atmayı öğretin’ der. Ben de bundan esinlenerek ata binme, okçuluk, yüzme ve kılıç kullanmayı da bu dövüş sanatına ekledim.”
“Bu sporun tescili ve ruhsatı için mücadele veriyoruz”
Eğitimlerinin içerisinde sadece bedensel hareketler olmadığını vurgulayan Suriyeli antrenör, şunları kaydetti:
“Sadece spor eğitimi vermiyoruz. Aynı zamanda Selahaddin Eyyubi ve Fatih Sultan Mehmet gibi ecdadımızın hikayelerini anlatıyoruz. Onlar nasıl devlet kurdular, nasıl savaştılar, hangi ahlaki kurallara uydular, bunları ders olarak anlatıyoruz. Bunun yanında ilk yardım eğitimlerini veriyoruz. Şu an siyah kuşak 27 öğrencimiz var. Geçtiğimiz yaz bizim spora benzeyen bir yerel şampiyonaya katıldık. Güzel dereceler elde ettik. Şimdi bu sporun tescili ve ruhsatı için mücadele veriyoruz. İlgili yerlere müracaatlar yapıyoruz. Sporumuzu, Türkiye’ye ve dünyaya yaymak için spor kulüpleriyle de irtibata geçtik.”