İSTANBUL
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu‘nun (SMDK) yeni başkanı Riyad Seyf, SMDK’yı daha kapsayıcı hale getirmeyi hedeflediklerini belirterek, halk ile daha yakın ilişkiler kurmayı ve insani yardımları dağıtan tek kanal olmayı amaçladıklarını söyledi.
SMDK başkanlığına seçilen Seyf, görevi devralmasının ardından ilk değerlendirmesini AA muhabirine yaptı.
Seyf, SMDK’da reform yapacaklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Reform, SMDK’nın yapısıyla ilgili. Mesele, koalisyonun iç tüzüğünde yeni üyelerin kabulünde zorluklar olması. SMDK’ya katkı sağlayamayan üyelerin koalisyondan ihracında bile zorluklar var. SMDK’nın iç tüzüğünde değişiklere gideceğiz. Muhasebe ve denetim gibi önemli konuları ele alacağız. Yerel meclislerle ve devrim kuruluşlarıyla ilişkilerimizi güçlendirip geliştireceğiz. SMDK, Suriye halkını uluslararası toplumda temsil etmeyi hak eden tek siyasi kurum. SMDK genişlemeli. Taze kan eklenmeli. Yeni örgütler, partiler katılmalı. Sivil toplum kuruluşları daha fazla temsil edilmeli. Gençler ve kadınlar daha çok yer almalı.”
Suriye’ye dost ülkelerle ortak çalışma yollarını geliştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Seyf, şunları söyledi:
“Suriye’ye giden yardımların büyük bir kısmı Birleşmiş Milletler (BM) yoluyla gidiyor. Bu yardımların büyük kısmı maalesef rejime gidiyor. Suriye halkına çok az miktarda yardım ulaşıyor. Bizler de kendi kurumlarımızı kurarak bize verilen vaadleri elde etmek istiyoruz. SMDK olarak, Suriye’ye giden yardımların ve ülkedeki hizmetlerin tek kanalı olmak istiyoruz. Yardımların bizim üzerimizden yapılmasını istiyoruz. SMDK’yı geliştirerek kazadığı uluslararası meşuriyetten istifade etmemiz gerekiyor.”
Seyf, halka yerel meclisler vasıtasıyla ulaşmak istediklerini dile getirerek, “Yerel meclisler doğrudan geçici hükümete bağlı olmalıdır. Hükümetin çatısı altında çalışmalıdır. Ayrıca geçici hükümet, yerel mecli çalışanlarının maaşlarını karşılamalı. Bu güce sahip olmalı.” ifadesini kullandı.
Askeri muhalefet ve MYK ile daha güçlü ilişki
SMDK ve askeri muhalefet arasındaki ilişkiye değinen Seyf, “SMDK ve askeri muhalif gruplar arasındaki ilişki paylaşımcı olmalı. Siyasi ve askeri kanat ilişkisi olmalı. Müzakere Yüksek Kurulu (MYK), hem siyasi hem askeri kanadı temsil ediyor. Müzakere heyetinin paylaşımcılık anlayışını önemsiyoruz. Önümüzdeki yıl için programımızda askeri muhalefetle daha samimi ve güçlü ilişkiler kurmak yer alıyor. Askeri muhalif grupların temsilcilerinin SMDK’ya tam üye olmasını istiyoruz.” dedi.
SMDK’nın ve geçici hükümetin bütçesinin kısıtlı olduğunun altını çizen Seyf, “Gelirimiz hala yeterli derecede değil. Özgürleştirilmiş bölgelerde SMDK’nın görevini yerine getirmemesinden dolayı bir otorite boşluğu oluştu. O bölgelerde hizmet, eğitim, sağlık alanlarında yeterli derecede hizmetler sunulamadı. Biz de şuan o boşluğu doldurmak için çalışıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Seyf, MYK ve SMDK arasındaki ilişkiyle ilgili, “MYK’nın özel ve sınırlı bir görevi vardır. O da müzakereleri yürütme görevidir. SMDK ve MYK arasında hiçbir ihtilaf yoktur. MYK çerisinde SMDK’dan dokuz temsilci yer alıyor. İnşallah bu yeni süreç içerisinde MYK ile SMDK arasında daha güçlü bağlar ve ilişkiler kurmaya çalışacağız.” ifadesini kullandı.
Halkın güvenini kazanma hedefi
Seyf, SMDK’nın halk nezdinde güvenilirliğinin düşük olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“SMDK, halkla iletişimde şeffaflık konusunda biraz geride kaldı. Aslında bizler ilk başta halka açık ve net olmalıydık. İnsanlarda büyük yanlış algı oluştu. SMDK’nın büyük miktarda para yardımı aldığı söylentileri oldu. Bu yardımları adil dağıtmada yetersiz kaldığımız öne sürüldü. Oysa ki SMDK’nın kuruluşundan bu yana maddi desteklerin miktarı insanların tahmin ettiği kadar büyük değildi. Bu algının nedeni şeffaf olunmayışıydı. Şuan bir hedefimiz de şeffaflık konusu. Eğer insanların güvenini kazanırsak, onları siyasi bir otoritenin temsil ettiğine inandırırsak halkın iradesinin sırrı ve başarısı ortaya çıkacaktır. Bizler Suriye halkının iradesini bir araya getirerek, halkı daha güçlü kılmaya çalışacağız. Halkın haklarını savunacağız ve iradesini dünyaya duyuracağız.”
Beşşar Esed’in ülkenin geleceğinde yeri olmadığını vurgulayan Seyf, “Benim ve tüm muhalif grupların ortak düşüncesi Esad’ın kırmızı çizgi olmasıdır. Cenevre Bildirisi ve BM Güvenlik Konseyi kararı açıkça siyasi geçişte tam yetkili bir otorite olacağını söylüyor. BM Güvenlik Konseyi kararından taviz vermeyeceğiz. Siyasi geçişi önemsiyoruz.” dedi.
Önceki gün başkanlığa seçilen Seyf, Şam’da 1946 yılında dünyaya geldi. İş adamı Seyf, 1994 yılında siyasete atıldı. Siyasi ve idari yolsuzluklara karşı tutum sergileyen Seyf, 2001’de tutuklanarak, beş yıl hapse mahkum edildi.
167 muhalif ismi çatısı altında toplayan Şam Deklarasyonu Ulusal Konseyi Genel Sekreterliğine seçilen Seyf, bunun üzerine yeniden rejim güçlerince tutuklandı ve 2010 yılına kadar cezaevinde kaldı.
Mart 2011’de başlayan yönetim karşıtı gösterilere katılan Seyf, Esed rejimince düzenlenen suikast girişimlerinin ardından 13 Haziran 2011’de ülkeden ayrıldı.
Seyf, kuruluş sürecinde rol aldığı SMDK’nın ilk dönemde başkan yardımcılığını yaptı ve halen MYK üyeleri arasında yer alıyor.
Muhabir: Muhammed Shekh Yusuf-Mohamad Misto-Adham Kako