ANKARA
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Avrasya İslam Şurası‘nın son toplantısında, yaşadığımız fetva kargaşasını önlemek için Din İşleri Yüksek Kurulunun öncülüğünde Avrasya ülkelerindeki bütün dini müesseselerin fetva heyetleriyle bir araya gelerek bir ortak Fetva Meclisi oluşturulması yönünde bir ortak karar çıktı. Bugün bu ortak kararın gereği olarak Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Avrasya İslam Şurası Fetva Meclisini oluşturdu.” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Avrasya İslam Şurası Fetva Meclisi kuruluş toplantısına katıldı. Avrasya İslam Şurası üyesi 32 ülkeden katılımcıların hazır bulunduğu toplantı, Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Fikret Gül’ün Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Aynı zamanda Avrasya İslam Şurası Başkanlığını da yürüten Görmez, “Avrasya İslam Şurası’nın son toplantısında, yaşadığımız fetva kargaşasını önlemek için Din İşleri Yüksek Kurulu’nun öncülüğünde Avrasya ülkelerindeki bütün dini müesseselerin fetva heyetleriyle bir araya gelerek bir ortak Fetva Meclisi oluşturulması yönünde bir ortak karar çıktı. Bugün bu ortak kararın gereği olarak Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Avrasya İslam Şurası Fetva Meclisini oluşturdu.” dedi.
“Fetva’da yaşanan sıkıntı eczaneye gidilip rastgele ilaç seçmeye benzer”
Bütün alimlerin üç büyük vazifesi olduğunu ifade eden Görmez, bunların İslam ilim mirasını kendi çağına ve gelecek kuşaklara aktarmak, asrın İslam’a yönelik bütün meydan okumalarına ilim ve hikmetle karşı koyarak engellemek, bu asırda ortaya çıkan bütün yeni problemlerin Kur’an ve sünnet süzgecinden geçirilerek çözüme kavuşturulması olduğunu söyledi.
Fetva konusunda yaşanan sıkıntıyı, sorunların çözümünde tıbba başvurmak yerine eczaneye gidilip rastgele ilaç seçmeye benzeten ve o ilacın tedavi etmeyeceğini vurgulayan Görmez,”Herhangi birisinin, hadis mirası içinde bir hadisi seçerek fetvasını o hadis üzerine bina etmesi, Kur’an’ın, sünnetin bütünlüğünü yok sayarak Kur’an’la sünnet, İslam’la hayat, akılla vahiy arasındaki ilişkiyi yok sayarak fetva vermesi bugün alemi İslam’ın içine düştüğü sebeplerden bir tanesidir. Bunun farkında olmalıyız. Usul çerçevesinde hadis ve fıkıh mirasımızı birlikte ele alarak meseleleri ele alma mecburiyetimiz var.” şeklinde konuştu.
Müslümanların azınlık olarak yaşadığı ülkelerde çok daha büyük sıkıntılar olduğunu hatırlatan Görmez, “Biz her ülkeyi biricik kabul ederek, her ülkenin yaşadıklarını dikkate alarak vermek zorundayız. Fetva verilirken müstefidin yaşadığı ülkesi, şehri sorulmadan fetva verilemeyeceği yönünde bir görüş vardır.” dedi.
Görmez, katılımcılardan, kuruluş toplantısında Fetva Meclisi’nin kaç ayda bir toplanacağı, hangi ilke ve esaslar çerçevesinde müzakerelerini yapacağı, fetva dili ve üslubunun ne olacağı konusunda ortak bir karara varılmasını istedi.
“Bize düşen rahmet dinini doğru şekilde anlatmak”
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, atılan bu adımın son derece mütevazi olduğunun farkında olduklarını ifade ederek İslam’ı doğru şekilde anlatmak için yardımlaşmak ve dayanışmak için karar verecekleri bir gün olduğunu söyledi.
İslam dünyasının zor bir süreçten geçtiğini anlatan Keleş, bu zor süreçte kendilerine düşenin İslam’ı bir çatışma unsuru haline getirmek isteyenlere fırsat vermeden, rahmet dinini doğru şekilde anlatmak için yardımlaşmak olduğunu dile getirdi.
Muhabir: Aynur Ekiz