İSTANBUL – HÜSEYİN ALTINALAN
Denizi, yeşil doğası ve zengin tarihi dokusuyla Karadeniz‘in yükselen yıldızı haline gelen Ordu, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Mavi ile yeşilin kucaklaştığı kıyıları, yükseltilerindeki uçsuz bucaksız birbirinden güzel yaylaları ile tarihi zenginliklerin harmanlandığı kent, bölgenin diğer şehirlerinden farklı olarak geniş ve düz alanlara sahip.
Neredeyse hemen her köşesinde göl, dere ve şelale bulunan Ordu, temiz havası ve denizinin güzelliğiyle insana huzur veriyor. Baharın gelmesiyle ortaya çıkan yeşilin her tonu, görenleri adeta büyülüyor.
Vakit akşamüstü olduğunda, gökyüzü Batı’da kızıla boyanırken oluşan manzara ise görenleri kendine hayran bırakıyor ve şehir gün batarken ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
Kentin ortasından geçen ana caddeden biraz ilerlendiğinde karşınıza çıkan muhteşem Karadeniz ve denizde oluşan dalgalar da görsel bir şölen sunuyor.
Teleferiğe binip zirveye ulaşarak şehri izlemenin ve güneşin yükselişini seyretmenin keyfine ise doyum olmuyor.
Doğa ve tarih bir arada
Denizin lacivert sularına değen esintilerin dolaştığı sokaklar ve uçsuz bucaksız Karadeniz, heybetiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Şehrin geçmişine ilişkin bilgi sahibi olmak ve tarihe tanıklık etmek isteyenler Ordu Müzesi, Paşaoğlu Konağı, Etnografya Müzesi, Ünye Kalesi, Bolaman Kalesi, Gölköy Kalesi ve Rumlar tarafından kilise olarak kullanıldıktan sonra 1937-1977 yılları arasında hapishane olarak kullanılan Taşbaşı Kültür Merkezini ziyaret ediyor.
Özellikle su sporları ve dalgıçlar için tercih edilen yarımada özelliğine sahip Yason Burnu tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunuyor. Yunan mitolojisindeki Altın Post Efsanesi’nin geçtiği yer olduğu ifade edilen Yason Burnu’nda 1868 yılında yörede yaşayan Rumlar tarafından yaptırılan kilise ile bir deniz feneri bulunuyor.
Eşsiz güzellikte bir yayla
Yaklaşık bin 500 metre rakımlı Perşembe Yaylası da şehrin doğa harikalarından biri. Yayla, tablo olarak nitelendirecek güzelliklere sahip.
Ordu merkeze yaklaşık 100 kilometre, Aybastı ilçesine ise 17 kilometre uzaklıkta, Canik Dağları eteklerinde kurulmuş olan yayla, adı her ne kadar Perşembe ilçesini çağrıştırsa da kentin Tokat sınırındaki Aybastı’da bulunuyor.
Hemen hemen hiçbir yapılaşmanın bulunmadığı, pürüzsüz, muhteşem güzellikteki yemyeşil tepeleri, otlakları, tepe eteğinde daracık alanda uzanan bol kıvrımlı menderesleri (Akarsuyun geniş vadi tabanı içinde, eğimin azalması nedeniyle yaptığı büklümler) ve şelalesiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar, Perşembe Yaylası’nda her yıl temmuz ayında Kırkpınar benzeri yağlı güreş müsabakalarının yapıldığını, kültür festivali düzenlendiğini, festivale yaklaşık 150 bin kişinin katıldığını belirtiyor. Gündoğar, görenleri büyüleyen yaylanın doğal halini korumak için yapılaşmayı sıkı denetim altına aldıklarını, burada çok sayıda yıkım gerçekleştirdiklerini vurguluyor.
Yağlı güreşler, bu etkinliklerin en belirgin özelliği olsa da festival kapsamında çeşitli yarışmalar, folklor gösterileri, konserler, sosyal ve kültürel etkinlikler ile at yarışları düzenleniyor.
Huzur ve dinginlik arayanlar için birebir
Barındırdığı ve sahip olduğu özellikler dolayısıyla Ordu, balayı çiftleri, romantik ruhlu insanlar, edebiyatçılar, sporcu ve gezginler ile kendini dinlemesini sevenler ve ruhunu dinlendirmek isteyenler için mükemmel seçim olarak duruyor.
Özellikle iş ve şehir hayatının stresinden uzaklaşmayı tercih edenler, doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler için Ordu, önemli alternatif olarak öne çıkıyor.
Gerçek olduğuna inanılamayacak kadar güzel olan doğa ve tabiat kenti Ordu, doğanın görkemine herkesi hayran edecek yerleri ve güzellikleri içinde barındırıyor. Ziyaretçiler burada renklerin dilini, doğanın güzel sesini ve derelerin harika tınısını işitebiliyor.
Kent akvaryumu andıran tertemiz suları, el değmemiş doğası ve atmosferiyle gelenlere adeta unutamayacakları bir tatil vadediyor.