DARÜSSELAM – TUFAN AKTAŞ
Genç yaşta Afrika‘ya giderek kendi işini kuran, yedi yıl içinde Tanzanya‘ya yaklaşık 50 kalem ürün ithal eder hale gelen Karamanlı Ahmet Alan, Türk iş adamlarını ülkedeki fırsatları değerlendirmeye çağırdı.
Evliliğinin daha birinci ayında, 23 yaşında Türkiye’den Tanzanya’ya gelme cesareti gösteren Alan, yedi yılı bulan Tanzanya serüveninde iş yapma girişimlerini ve deneyimlerini AA muhabiriyle paylaştı.
Tanzanya’ya gitmeden önce Türkiye’de kısa süre ticaretle uğraştığını, Tanzanya’yı da ilk olarak bir sivil toplum kuruluşunun sosyal sorumluluk projesi kapsamında ziyaret ettiğini anlatan Alan, ülkeyi gördükten sonra Türkiye’ye geri dönmediğini ve yerleşerek ticarete atılma kararı verdiğini söyledi.
Alan, ülkedeki ilk aylarında topluma uyum sağlamakta sıkıntı yaşadığını, kısa süre sonra ailesini de yanına getirdiğini aktararak, bir müddet sonra eşinin ve kendisinin yerel halkla iyi anlaşmaya başladığını kaydetti.
Alan, “Eşim benim gibi İngilizce konuşmanın limanına sığınmadı. Yerel dili öğrendi. Eşim sağ olsun bana birçok konuda yardımcı oluyor.” dedi.
“Yavaş işte bereket olduğunu düşünüyorlar”
Aradan geçen 7 yılın sonunda Tanzanya’da büyük bir şirketin sahibi haline gelen Alan, ülkeye yerleştikten sonra şirket kurduğunu, yıllar içinde gelişerek artık ocak, fırın ve ankastre setler başta olmak üzere yaklaşık 50 kalem ürünü Tanzanya’ya ithal eder hale geldiğini söyledi.
Tanzanya’nın, Türkiye’nin 25 yıl önceki şartlarına sahip olduğuna dikkati çeken genç iş adamı, yatırımcılar için ilk başlarda ülkede ticaret yapmanın bazı zorlukları bulunduğuna değindi.
Alan, özellikle istihdam konusunda ciddi problemlerle karşılaştıklarını dile getirerek, Tanzanyalıların Türklere kıyasla yavaş iş yaptığını belirtti.
İş adamı Alan, “Tanzanya’da Türklerin aksine çok yavaş iş yapılır ve yavaş işte bereket olduğu düşünülür. İşçiler benim oluşturduğum üsluba uygun hale gelene kadar epey bir zaman geçti. İşçiler tabiri caizse komutla çalışıyor. Elektrik bitebiliyor, elektriğe kontör alıp yüklemeleri gerekiyor ve bunun için sizi bekliyorlar.” ifadelerini kullandı.
Genel olarak işlerinin ikinci senede rayına girdiğini anlatan Alan, “Arkada bıraktığım 7 senede en zor süreç ekip oluşturma hadisesiydi. Çünkü Tanzanyalılar çalışma noktasında disiplinsizler ve nasıl iş yapacaklarını bilmiyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
“Afrika’yı ertelersek bir başkası gelecek”
Alan, Tanzanya’da nüfusun 50 milyon olduğuna, toplumun hızlı geliştiğine ve gelişirken de birçok malzemeye ihtiyaç duyduğuna dikkati çekti.
Türk iş adamlarını Tanzanya’da yatırım yapmaya çağıran Alan, şöyle devam etti:
“Türk iş adamları olarak Tanzanya’nın ihtiyacını karşılayabilirsek bu pastadan büyük bir dilim kazanmış olacağız ama biz böyle beklemeye devam eder ve Afrika’yı ertelersek bir başkası da gelip öyle ya da böyle bu boşluğu doldurup pastanın daha büyük bir dilimine hak kazanan kişi olacak.”
Alan, Türk yatırımcıların Tanzanya’ya gelip tutunabilmek için vakitlerinin azaldığını ifade ederek, “Bunun için şunu söylüyorum: Geç kalmamak lazım. 2011 yılında geldiğimde gördüklerimle bugün arasında değişen mükemmel bir piyasa var. 2 sene sonra, 5 sene sonra Tanzanya’ya girilip ticaret yapılmaya çalışıldığında hakikaten bu hiç kolay olmayacaktır. Çünkü ciddi alternatifler doğuruyor.” diye konuştu.
Fabrika açamayan berber dükkanı açabilir
Alan, Tanzanya’da yatırım yapmak için fabrika açmanın şart olmadığına, örneğin Türkiye’den gelecek berberlerin de Afrika’da para kazanabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Mesela berbere gidiyorsunuz, saç kestiriyorsunuz ve 40 dolar ücret ödüyorsunuz. Bakın 40 dolar Türkiye şartlarında aşağı yukarı 150 lira. Hizmet sektöründe de ciddi boşluklar var tabii, başka sektörlerde de gelir elde edebilecek çok sayıda alan var. Yeter ki iş adamları buraya gelsinler. Bu ülkeye katkıda bulunalım, bu ülke gelişsin, bu ülkeyle Türkiye’miz arasında mükemmel bir kardeşlik bağı olsun ki biz muvaffak olalım.”
“İş adamları sabırlı olmalı”
Tanzanya’da kısa sürede çok paralar kazanılamayacağına da dikkati çeken Alan, yatırım yapacak iş adamlarına sabırlı olmalarını tavsiye etti.
Alan, “50-60 bin dolarla gelip o parayla bir senede, iki senede güzel paralar kazanıp tekrar Türkiye’ye döneceklerini hayal eden insanlar var. Şimdi doğruyu konuşmak gerekirse bu hayal değil, bunu söylemek lazım, bu bir ütopya.” diye konuştu.
Avrupalıların senelerce bu ülkede kalarak ticaret yaptığına değinen Alan, yatırım yapacakların ülkeye yerleşmeleri gerektiğinin altını çizdi. Alan, bazı Avrupalıların ise Tanzanya’da 30 yıl kalarak çalıştıklarına işaret etti.
Alan, Tanzanya’da yaklaşık 500 Türk vatandaşının yaşadığını, bu sayının artması için hiçbir engel bulunmadığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle Türklerin iş yapış tarzları, yaklaşımları hakikaten mükemmeldir. Bu insanların ihtiyacı olan şey de bu zaten ve biz bunu başarabiliriz. Piyasada her alanda boşluk var ama bu boşluk belirli süre sonra bitecek ve bittikten sonra ‘Hadi bir Afrika’ya gidelim, Afrika pazarına dahil olalım’ demek emin olun çok güçleşecek.”
Alan, Türkiye’nin yatırımcılara yönelik teşviklerinin arttırılması gerektiğini de vurguladı.
Afrika kıtasında Türklerin olumlu bir imaja sahip olduğunu aktaran Alan, “Afrika’da Türklerle ilgili olumlu bir bakış açısı var. Sıradan birisi değilsiniz. Bu imaj, bu karakter bozulmasın diye hep dua ediyorum.” ifadelerini kullandı.