ANKARA
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, “Almanya özeli ve yanı sıra Avrupa ve dünya genelinde bizim terör örgütlerinin mensuplarına dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerin kucak açmaması gerekliliğini biz defalarca ifade ettik, bir kez daha ifade ediyoruz. Bu müttefikliğe ve dostluğa sığmaz. Dolayısıyla hangi terör örgütünden olursa olsun teröristlerin Türkiye’ye iadesini bekliyoruz.” dedi.
Müftüoğlu, olağan basın toplantısında, yapılacak toplantılara ilişkin bilgi verdi ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Dünya İnsani Zirvesi’nin 1. yıl dönümü vesilesiyle 18-19 Mayıs’ta İstanbul’da üst düzey uluslararası çalıştay düzenleneceğini ifade eden Müftüoğlu, Birleşmiş Milletler kurumlarıyla düzenlenecek bu çalıştayın, insani yardımların kalkınma yardımlarının yanı sıra yapılması yönünde Türkiye adına yürütülen çalışmaların yeni bir örneği olacağını vurguladı.
Müftüoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Karadeniz Ekonomik İşbirliğinin 25. yıl dönümü vesilesiyle 22 Mayıs’ta İstanbul’da bir zirve gerçekleştirileceği bilgisini de verdi.
ABD ile Türkiye arasında YPG konusunda son dönemde yaşanan kriz ve Suriye’ye yeni bir kara operasyonu olacağı yönündeki iddiaları değerlendiren Müftüoğlu, Türkiye’nin konuya ilişkin pozisyonunun çok net olduğunu söyledi. Sözcü Müftüoğlu, kara operasyonu iddialarına yönelik yapılacak açıklamaların ise spekülatif bir yoruma gireceğinin altını çizdi.
Müftüoğlu, Brüksel Belediye Başkanı Yvan Mayeur’un açıklamaları hatırlatılarak, Dışişleri Bakanlığı nezdinde Türkiye’nin rahatsızlığının iletilip iletilmediği yönündeki soruya karşılık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği gibi, Türkiye’nin muhatabının resmi makamlar olacağını ve bu çerçevede Belçika makamlarıyla temasların sürdüğünü ifade etti.
“Erdoğan-Trump görüşmesinde YPG konusunda anlaşma sağlanamaması durumunda Türkiye’nin hamleleri ne olacak?” sorusunu da yanıtlayan Müftüoğlu, “Cumhurbaşkanımız açıkça ifade ettiler, öncelik iki liderin bir araya gelmesi, ondan sonraki durumlarda cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz her türlü değerlendirmeyi yapacaklardır.” ifadelerini kullandı.
Müftüoğlu, Avrupa Birliği ile temaslar bağlamında Türkiye’nin vize serbestisine ilişkin teklifine ilişkin olarak da çalışmaların hala ilgili bakanlıklarla koordineli şekilde sürdüğünü dile getirdi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Türkiye’yi tekrar denetim sürecine alma kararının ardından bazı yaptırımların gerçekleşeceği yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine Müftüoğlu, yaptırımlar konusunda değerlendirme yapmanın hatalı olacağını bildirdi. Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden biri olduğunun altını çizen Müftüoğlu, siyasi mülahazalarla alınmış kararların doğru olmadığı yönündeki görüşü muhafaza ettiklerini belirtti.
“Yunanistan çağrılarımızı olumlu değerlendirmedi”
Müftüoğlu, Yunanistan ile Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının iadesine yönelik yaşanan gelişmelerin ardından iki ülke arasındaki ilişkileri şu sözlerle değerlendirdi:
“Türkiye’ye bu kişilerin iade edilmesi konusundaki ısrarlı girişimlerimize rağmen Yunanistan’ın almış olduğu bu karar, terör örgütü mensuplarının veya haklarında terör örgütüyle bağlantılı suçlar olan kişilerin korunması çerçevesinde yanlış mesajlar vermiştir. Bu müttefikliğe sığmaz, bu komşuluğa sığmaz. Biz Yunanistan’a bunu defalarca söyledik. Ancak, Yunanistan bu çağrılarımızı maalesef olumlu şekilde değerlendirmedi ve Yunanistan’a kaçan zanlılar maalesef iade edilmemiştir. Bu da ister istemez bizim komşuluk ve müttefiklik ilişkilerindeki Yunanistan’a karşı hissiyatımızda soru işareti yaratmıştır. Soru işaretinin olmamasını sağlamak Yunanistan’a düşmektedir.”
Sözcü Müftüoğlu, Almanya’nın FETÖ mensuplarının iltica başvurularını kabul etmesi kararına karşılık da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’nın FETÖ mensupları açısından bir barınma merkezi durumuna gelmesinden duyduğu rahatsızlığı ifade ettiğini aktardı. “Almanya özeli ve yanı sıra Avrupa ve dünya genelinde bizim terör örgütlerinin mensuplarına dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerin kucak açmaması gerekliliğini biz defalarca ifade ettik, bir kez daha ifade ediyoruz. Bu müttefikliğe ve dostluğa sığmaz. Dolayısıyla hangi terör örgütünden olursa olsun teröristlerin Türkiye’ye iadesini bekliyoruz.” şeklinde konuşan Müftüoğlu, terörle ortak mücadele edilmesi halinde başarıya ulaşılacağını vurguladı. Hüseyin Müftüoğlu, bireysel bazda bütün terör örgütü üyelerinin iadeleri konusunda birçok ülkede her gün devam eden girişimlerinin olduğunu aktardı.
“Türkiye, tüm fasılların açılması durumuna hazır”
Astana görüşmelerinde imzalanan anlaşmada geçen “çatışmasızlık bölgeleri”ne ilişkin Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolündeki yerlerin neden “çatışmasızlık bölgesi” ilan edilmediği sorusuna Müftüoğlu, bu anlaşmanın temel amacının rejimle muhalifler arasında çatışmalara son verilmesi olduğunu, ancak bahse konu bölgede çatışmanın yaşanmadığını belirtti. Müftüoğlu, bu nedenle bölgenin diğer bölgeler arasına dahil edilmesinin anlamsız olacağını dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın terör örgütü PYD/PKK’ya silah verilmesi kararını geri almaması durumunda Türkiye’nin İncirlik kartını kullanıp kullanmayacağı yönündeki soruya da Müftüoğlu, Erdoğan-Trump arasındaki görüşmede tüm bu konuların ele alınacağı yanıtını verdi. Müftüoğlu, Trump’ın kararını geri almaması veya gözden geçirmemesi durumunda, Türkiye’nin İncirlik’in kullanılmasını engellemesi gibi spekülatif yorum yapmayacağını vurgulayarak, gelecek hafta yapılacak toplantının beklenmesinin doğru olacağını söyledi.
Astana’da imzalanan anlaşmada “çatışmasızlık bölgeleri” hakkındaki bir soruya cevaben Müftüoğlu, oluşturulacak çalışma gruplarının bölgeleri tespit ederek modeller ortaya koyacağını, bunların tüm boyutlarıyla değerlendirildiğini kaydetti.
Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist ve Demokratlar Grubu Başkanı Gianni Pittella’nın fasıllarla ilgili Türkiye hakkındaki değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine Müftüoğlu, “Türkiye, tüm fasılların açılması durumuna hazır. Hatta bu fasılların çoğunu kapatmaya hazır şekildedir. Bahse konu politikacının ifadeleri biraz siyasi değerlendirme, belki kendi seçmenlerine yönelik mesaj şeklinde değerlendirmek daha doğru olacaktır.” dedi.
Muhabir: Meltem Bulur-Sultan Çoğalan