KİGALİ – BAYRAM ALTUĞ
Ruanda Müftü Yardımcısı Şeyh Salih Nshimimana, AA muhabirine, Ruanda‘da İslamiyet’in soykırım sonrası yayılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ülkede 23 yıl önce yaşanan ve yaklaşık 100 gün süren soykırımda Müslümanların, evlerine sığınan Tutsileri ve ılımlı Hutuları himaye etmesinin Ruanda halkı tarafından unutulmadığını kaydeden Nshimimana, sözlerini şöyle sürdürdü:
“1994’te Tutsiler’e yapılan soykırımda Müslümanların tutumundan dolayı Allah’a şükrediyoruz. Müslümanlar din ayrımı yapmadan insanları korudu. Bu çok kolay olmadı. Kur’an-ı Kerim’in bize öğrettikleri doğrultusunda Müslümanlar, herkesin insan olduğu gerçeğine dayanarak Hristiyan veya başka dinden demeden soykırıma maruz kalan kardeşlerine yardımcı oldu.”
“Ruandalıların tüm haklarına sahibiz”
Nshimimana, soykırımdan önce Müslümanların birçok haktan mahrum yaşadığını ve tıpkı Tutsiler gibi ayrımcılığa maruz kaldıklarını, dışlandıklarını vurguladı.
Soykırım öncesi Müslümanlara kimlik verilmediğini, okula gitmelerine, resmi kurumlarda görev almalarına ve şehir merkezlerinde yaşamalarına imkan tanınmadığını belirten Nshimimana, şöyle konuştu:
“Soykırım sonrasında, Allah bize iyi bir lider (Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame) ve yönetim nasip eyledi. Şimdi Elhamdülillah Müslümanlar diğer tüm Ruandalılar gibi her türlü hakka sahip. Camilere rahatlıkla gidebiliyoruz. Okullara hiçbir ayrım olmadan çocuklarımızı gönderebiliyoruz. Ruandalıların tüm haklarına sahibiz. Soykırım öncesinde devlet başkanları, ülkedeki Müslümanlara yabancı muamelesi yapıyordu ama soykırımdan sonra Müslümanlar her türlü hakka sahip oldu. Müslümanların kaderi değişti.”
“Soykırımdan sonra Müslüman sayısı arttı”
Ruanda Müftü Yardımcısı, soykırımın ardından farklı dinlerden insanların akın akın İslam dinine geçmeye başladığına dikkati çekerek, “Çünkü onlar İslam’ın gerçek din olduğunu gördüler. Çünkü Ruanda’daki Müslümanlar diğerleri gibi soykırımda hiç kimseyi öldürmedi. Dolayısıyla insanlara gidip gerçek İslam’ı anlatıp tebliğ ederseniz Ruandalılar rahatlıkla İslamiyet’e geçmeye ve Müslüman olmaya hazır.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye özellikle eğitim alanında destekleyebilir”
Ruandalı Müslümanların başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinden destek beklediklerini aktaran Nshimimana, “Türkiye çok önemli ve büyük bir ülke. İslam tarihinde önemli bir yeri var. Türkiyeli Müslümanlar buradaki kardeşlerini özellikle eğitim alanında destekleyebilir. Yeni camilerin yapılmasında, kapasitenin geliştirilmesinde ve birçok alanda desteğe ihtiyacımız var.” dedi.
Ruanda-Türkiye ilişkilerinin daha da iyi olmasını istediklerini belirten Nshimimana, “Ramazan boyunca ve Kurban Bayramı’nda Türkiye’deki Müslüman kardeşlerimiz bize yardımcı oluyor. Allah Türkiye’den razı olsun. Türkiye’yi koruması için Allah’a dua ediyoruz. Çünkü Türkiye bir sorunla karşılaşırsa tüm İslam dünyası sorunla karşılaşmış demektir.” diye konuştu.
Nshimimana, Ruanda’daki Müslümanların sayısının resmi istatistiklere doğru yansımadığına da işaret ederek, 11,6 milyonluk ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unun Müslüman olduğunu tahmin ettiklerini kaydetti.
Ülkede 500’den fazla cami bulunduğunu anlatan Nshimimana, Müslümanların ibadetlerini rahatlıkla gerçekleştirebilmeleri için daha fazla camiye ihtiyaç duyduklarını da vurguladı.