Bulunamadı...
Tüm Sonuçları Görüntüle
Pazartesi, Ağustos 18, 2025
Kanal 5
  • ANA SAYFA
  • GAZİANTEP
  • ANKARA
  • DOĞU-GÜNEYDOĞU
  • TÜRKİYE
  • DÜNYA
  • SİYASET
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • KÜLTÜR
  • SPOR
  • PROGRAMLAR
  • KURUMSAL
    • İLETİŞİM
    • İNSAN KAYNAKLARI
    • KÜNYE
    • KATALOG
Kanal 5
Bulunamadı...
Tüm Sonuçları Görüntüle
Pazartesi, Ağustos 18, 2025
Kanal 5
  • ANA SAYFA
  • GAZİANTEP
  • ANKARA
  • DOĞU-GÜNEYDOĞU
  • TÜRKİYE
  • DÜNYA
  • SİYASET
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • KÜLTÜR
  • SPOR
  • PROGRAMLAR
  • KURUMSAL

Bu Analize Dikkat! Mısır’da Devrimine Darbe

• Kanal 5
12 yıl önce
• Genel
A A

Amine İLERİ*

Arap dünyasını yıllarca baskı ve tarassut altında tutan diktatör rejimler tutunamayıp bir bir çökerken artık bu diktatörlerle devam edilemeyeceğini anlayan küresel siyasetin akbabaları ABD, AB, Rusya ve daha irili ufaklı nice devlet yeni oluşan düzenlere taraf çıkmış adeta birer demokrasi havarisi kesilmişlerdi. Lakin bu devrimlerin kendilerine kulluk edecek rejimlere hakkı hayat tanımayacaklarını anladıklarında da devrim hükümetlerinin başarısızlığı bu akbabaların yegâne duası olmaya başladı. Bu dualardan biri Mısır’da kabul oldu ama akbabaların sırtındaki demokrasi cübbeleri de birer birer düşmeye başladı.

Mısır’da 25 Ocak 2011’de diktatör Hüsnü Mübarek’in otuz yıllık iktidarına son veren iradenin kalbi olan Tahrir Meydanı bugün kara bir tarih yazıyor. 25 Ocak devrimi sonrası tarihinde ilk defa demokratik seçimlerle cumhurbaşkanı seçen Mısır halkı, demokratik bir düzene geçme yönünde daha ilk yılında sınıfta kaldı. Haziran 2012’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 51 oy olan İhvan kökenli Hak ve Adalet Partisi’nin adayı Muhammed Mursi seçimlerden hemen sonra Mısır’da kronikleşmiş pek çok sorun için kısa vadede çözüm vaatlerinde bulunmuştu. Süregelen bir yıl içerisinde beklenen adımların atılmadığı gerekçesiyle muhalefet aylar öncesinden “Temerrüd” (isyan) hareketini başlatmıştı. 30 Haziran Pazar günü milyonları Tahrir’e bu kez seçilmiş bir başkanı gönderebilmek için davet etmişti

Nitekim Tahrir’e gelen yüz binlerce insan Muhammed Mursi’nin en başta İslam temelli Sunni bir devlet sistemi kurmaya çalıştığı iddiasıyla görevi bırakmasını istedi. Devam eden süreç içerisinde beklenen, ordunun bir müdahale gerçekleştireceği yönündeydi ve ne yazık ki bu beklenti boş çıkmadı. Mursi’ye görevden çekilmesi için 48 saat süre tanıyan ordu verilen sürenin sonunda 3 Temmuz akşamı yine Mursi’nin göreve getirdiği General Abdel Fatah El Sissi’nin açıklamasıyla cumhurbaşkanlığı görevinden Muhammed Mursi’yi alarak yerine geçici olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Adil Mansur’u getirdiğini açıkladı.

Arap Baharı’nın belki en ateşli ve başarıya ulaşmış durağı olan Mısır’ın devrimine yapılan darbe Mısır için olduğu kadar dünya için de kara bir gün oldu. Demokrasi havariliği yapan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği yapılan darbe karşısında sessiz kaldılar. ABD Başkanı Obama yaptığı açıklamada, “Mısır’da ordunun Cumhurbaşkanı Mursi’yi iktidardan indirme ve Mısır anayasasını askıya alma kararından derin endişe duyduklarını ve Mısır ordusunu kapsayıcı ve şeffaf bir süreç üzerinden mümkün olan en kısa zamanda tam otoriteyi tekrar demokratik yollardan seçilmiş bir sivil hükümete geri verme yolunda hızlı ve sorumlu şekilde hareket etmeye ve Mursi ve destekçilerine yönelik keyfi tutuklamalardan kaçınmaya çağırıyorum” demiştir. Başkan Obama’nın yaptığı açıklamasının en dikkat çekici yönü ise konuşması boyunca darbe sözcüğünü kullanmaması olmuştur.

Avrupa Birliği ise taraflara demokratik sürece dönmeleri çağrısında bulunmakla yetindi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın, Mısır’da ordunun yönetime el koymasına destek veren muhalefet lideri Muhammed El-Baradey ile telefonda görüşmüş bütün taraflara hızla demokratik sürece dönmeleri çağrısında bulunmakla yetinmiştir.

Mısır’da ordunun yönetime el koymasına en çok sevinen ülke ise şüphesiz İsrail olmuştur. Arap Baharı’nın ilk günlerinden bu yana İsrail’in endişesi bölgesinde din temelli yönetimlerin kurulmasıydı. İsrailli dış ilişkiler yetkilisi Mısır’daki darbenin olumlu bir gelişme olduğunu savunarak Mısır’la ilişkilerinin bundan sonra iyileşeceğini söyledi.

İki buçuk yıldır ülkesinde bir iç savaş yaşanan Esed ise darbeden memnun olan bir diğer isim oldu. Esed Mısır’daki darbeyi siyasal İslam’ın çöküşü olarak yorumlarken, dünyanın her yerinde dini siyasal emellerine alet eden herkesin akıbetinin bu şekilde olacağını söylemiştir. Yine Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün de darbeyi kınamak yerinde Mısır halkının yanındayız mesajı vermişlerdir. Suudi Arabistan kralı Abdullah bin Abdulaziz ise darbe yönetimi dışişleri bakanlığı sitesine koyduğu bir açıklama ile tebrik etmiştir.

Bölgenin bir diğer önemli ülkesi olan İran, Dışişleri Bakanlığı resmi sitesinde yayımlanan bildiride, gelecekteki gelişmelerin Mısır halkının çıkarlarını sağlayacak yönde şekillenmesini umuyoruz ve köklü bir medeniyete sahip Mısırlıların siyasi taleplerine saygı duyuyor ve bu taleplerin gerçekleştirilmesinin zorunluluğuna vurgu yapıyoruz ifadeleriyle darbeden yana tutum sergilemiştir.

Dünyadan dört bir tarafından destek açıklamaları gelirken Afrika Birliği Mısır’da yaşanan darbe dolayısıyla Mısır’ın Afrika Birliği üyeliğini askıya aldığını açıklamıştır. Türkiye ise Mısır’da olayların başladığı ilk günden bu yana demokrasiden ödün verilmemesi üzerinde önemli mesajlar yayınlamış halkı sağduyulu olmaya davet etmiştir. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Mısır ordusunun müdahalesiyle görevinden alınması, Mısır devriminin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı verici bir gelişme” olduğunu söylemiştir. Davutoğlu ayrıca “demokratik süreçlerin yıkıntıya uğraması bütün Mısır halkının kaybı olmasının yanı sıra bütün bölgenin ve küresel barış için çaba sarf eden bütün çevrelerin kaybedeceğini” vurgulamıştır. Demokraside sorunların yine demokrasinin kendi kuralları içinde çözüleceğini aktaran Davutoğlu, halkın iradesini yansıtan açık ve şeffaf seçimle işbaşına gelmiş liderlerin, ancak yine seçimle, yani halk iradesiyle görevden alınması gerektiğinin önemle altını çizmiştir. Şüphesiz gerekçesi ne olursa olsun sivil bir yönetimin askeri darbe ile devrilmesi kabul edilemez bir durumdur ancak bunun tersini düşünen zihniyetler Türkiye’den Mısır’a selam durmuş ve darbenin meşruluğunu izah etmek gibi korkunç bir akıl tutulması yaşamışlardır.

Önümüzdeki süreç Mısır için oldukça zor günlere gebe, bir yanda Mursi’yi destekleyen yüz binlerin doldurduğu Adevviye Meydanı gittikçe daha da kalabalılaşırken diğer yanda ordunun desteğine sahip ve yine yüz binlerle dolu Tahrir Meydanı. Gerginliğin her geçen tırmandığı Mısır’da iç savaş senaryoları ise masaya çoktan konulmuş vaziyette.

*SDE Asistanı

http://www.sde.org.tr

  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Facebook
  • X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) X
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) WhatsApp
Bulunamadı...
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Tüm Haberler
  • Gaziantep
  • Ankara
  • Doğu-Güneydoğu
  • Türkiye
  • Dünya
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Ekonomi
  • Yaşam
  • Kültür
  • Spor
  • Programlar
  • Kurumsal
    • İletişim
    • İnsan Kaynakları
    • Katalog
    • Künye

© 1994 - 2022 Kanal5 Tüm Hakkı Saklıdır

»
«