ANKARA – GÖKSEL YILDIRIM
Fırat Kalkanı Harekatı başta olmak üzere terörle mücadelede başarıyla görev yapan Fırtına obüsü son teknoloji doğrultusunda yeni kabiliyetlerle donatılacak.
Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğüne bağlı 1’inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğünde görevli Proje Subayı Mühendis Üsteğmen Tuncay Topcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fırtına Obüsü Projesi‘nin 1995’te başladığını ve 2000’li yıllardan itibaren obüsün seri üretimine geçildiğini söyledi.
Fırtına’nın birlikler tarafından etkin şekilde kullanıldığını belirten Topcu, “Fırtına obüsleri 155 milimetrelik namlusuyla NATO standartlarındaki tüm mühimmatları atabilecek kabiliyete sahip. 40 kilometreye kadar atış kabiliyeti var. Dakikada 6-8 atım yapabiliyor. Ani atımda 15 saniyede 3 atımı hedefe yollayabiliyor. Üzerindeki atış kontrol sistemiyle koordinat bilgileri giriliyor ve tek tuşla namlu yönlendirilerek hedef imha ediliyor. ‘Hedefte zaman’ kendi sınıfında çok az bulunan bir özellik. 3 mermiyi farklı yükselişlerde ve zamanlarda göndererek aynı anda hedefe düşmesini sağlıyor. Bin beygir gücündeki motoruyla her türlü arazide hareket edebilme kabiliyetine sahip.” dedi.
Topcu, obüslerin geri mevzi araçları olmasına karşın Fırtına’nın özellikle Fırat Kalkanı Harekatı’nda etkin olarak kullanıldığını ve görevini başarıyla yerine getirdiğini vurguladı.
Fırtına obüsünün kendi sınıfındaki en iyi top olduğuna dikkati çeken Topcu, şöyle devam etti:
“Şu an daha iyi özelliklerde bir obüs yok ancak 2000’li yılların teknolojisi olduğu dikkate alındığında teknolojik olarak bütün sistemlerde iyileştirmeler düşünülüyor, kapasiteler artırılıyor, daha hızlı atış imkanı hedefleniyor. Halen prototip çalışmaları sürüyor, sonraki Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı‘nda (IDEF) yeni Fırtına obüsümüzü göreceğimizi düşünüyorum. Özellikle hidrolik sistemden elektronik sisteme geçiş olacak. Daha az gürültülü, daha hızlı çalışan, güvenilir bir silah sistemi tasarlamaya çalışıyoruz.”
Poyraz’la kesintisiz ateş desteği
Topcu, Fırtına’ya kesintisiz ateş gücü desteği sağlayan Poyraz mühimmat aracına ilişkin de bilgi verdi.
Poyraz Mühimmat Aracı Projesi‘nin 2009’da başladığını anlatan Topcu, aracın üstün ateş gücünün kesintisiz olarak devam etmesi amacıyla Fırtına’ya yakıt ve mühimmat ikmali sağladığını söyledi.
Aracın 96 mühimmat kapasitesine sahip olduğunu ve 2 Fırtına’yı destekleyebildiğini ifade eden Topcu, “Daha önce personel aracılığıyla yapılan mühimmat transfer işlemi bu araçla el değmeden otomatik gerçekleştiriliyor. Birliklerde 2013’ten itibaren kullanılmaya başlandı. Yeni Fırtına bitirildikten sonra Poyraz’da da teknolojinin ve günün gereklerine göre iyileştirmeler planlanabilecek.” diye konuştu.
Asya ile obüsler daha hızlı
Fırtına’yı geliştirme çalışmaları sürerken Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü ve ASELSAN, kamyona monteli obüs Asya’yı geliştirdi.
ASELSAN Kıdemli Uzman Mühendisi Barış Çağlar da IDEF‘te ilk kez sergilenen Asya’nın mevcut obüslere göre daha yeni bir ürün olduğuna işaret etti. Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü envanterindeki bir kamyon üzerine çalışma yaptıklarını anlatan Çağlar, “Burada bizim görevimiz de atış kontrol sistemi, otomatik yönlendirme ve obüsün mekanik aksamına teknik destek sağlamak oldu. Bu aslında Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen bir proje. Onlara alt yüklenici olarak çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kamyon üstü obüs projesiyle çok daha uygun maliyette Fırtına’ya benzer özelliklerde obüs geliştirdiklerini dile getiren Çağlar, şunları kaydetti:
“Fırtına obüsüne karşı tek dezavantajı mermi doldurma sisteminin yarı otomatik olması. Buna karşın Fırtına ile yarışabilecek özelliklere sahip bir obüsü çok daha maliyet etkin yaptık. Bu projeyle, Türk Silahlı Kuvvetleri için kendi kendine hareket edebilen, Fırtına obüsünün yanında kamyona monteli bir obüs elde etmiş olduk. Fırtına ile aynı silah sistemine sahip olması nedeniyle aynı mermileri aynı menzile atabiliyor. Atış hızı olarak da Fırtına’ya yakın. Fırtına dakikada 6-8 atım yapabiliyor. Bu biraz daha düşük hızda dakikada 4 atım gerçekleştiriyor, 21 mermi taşıyabiliyor. Tekerlekli olması çok daha hızlı intikal edebilmesini ve atışa hazır hale gelebilmesini sağlıyor. Hareket edebilmek için başka bir unsura ihtiyaç duymuyor. Günümüz koşullarında ateş ettiğinizde karşı taraftaki unsurlar da yerinizi tespit edip sizi ateşe alabiliyor. Dolayısıyla ateş ettikten sonra 3 dakika içinde mevziyi terk etmeniz gerekiyor. Bunu da ancak kendi kendine hareket edebilen böyle bir silahla yapabiliyorsunuz.”
Muhabir: Göksel Yıldırım