ANKARA-Aylin Sırıklı,Barış Kılıç
Elektrik faturalarında tüketiciye yansıtılan kayıp kaçak bedellerini ödemek istemeyen vatandaşlar, yaklaşık 3 yıl önce çeşitli davalar açmaya başladı. Bu yönde açılan davalara, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014’te son noktayı koyarak, elektrik faturalarına yansıtılan, kayıp kaçak bedelinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Kurul’un gerekçesinde, “Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin (kaçak), kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.” denildi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bağlayıcı bu kararının ardından, birçok tüketici, kayıp kaçak bedeli altında elektrik faturası ile ödediği bedeli geri almak için dava açtı.
Ancak 17 Haziran 2016’da çıkarılan yeni yasa ile elektrik dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinin kayıp kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelini tüketiciden alması yasal altyapıya kavuşturuldu. Böylece mahkemelerde görülen davalar, ilgili yasa gerekçe gösterilerek reddedilmeye başlandı.
Davaların reddedilmesi nedeniyle karşı tarafın avukatlık ve tebligat giderleri dava açan abonelerden alınmaya başlandı.
Bu kez davayı kaybetmesi nedeniyle yargılama giderlerini ödemek zorunda kalan Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası’nın açtığı davada ise aboneler lehine karar çıktı.
Sendikanın, yargılama giderinin ödenmesine ilişkin kararın kaldırılması istemiyle açtığı dava, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesince reddedildi. Bunun üzerine sendika tarafından dava istinafa taşındı.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 24. Hukuk Dairesi, davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı elektrik dağıtım şirketi tarafından davacı aboneye ödenmesi gerektiğine karar veren Daire’nin kararında, “Dava tarihi itibarıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. Aynı şekilde, vekalet ücreti yönünden de haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur. Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.” ifadeleri kullanıldı.