İSTANBUL – Erhan Cihan Ünal
Piyasaların birkaç yıldır gündeminde olan “1 dolar 1 avro olur mu?” beklentisi, avroda son aylarda yaşanan yükseliş trendiyle 3 aydır rafta bulunuyor.
Piyasalarda yaklaşık 3 yıldır doların avroyu yakalayacağı (avro/dolar=1) beklentisi hakim olmasına karşın 19 AB üyesi ülkenin ortak para birimi olan avro, yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler sonucu son 3 aydır değer kazanıyor.
Özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 2014 yılında parasal genişleme kararı alması ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırım sürecine girmesinin etkisiyle 1,0352 seviyesine kadar gerileyen avro/dolar paritesinde, analistlerin beklentisi paritenin 1’e eşitlenmesi yönündeydi.
Avrupa tarafındaki seçimlerde aşırı sağcı partilerin başa gelememesi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim öncesi vaatlerini tam olarak yerine getirememesi sonucu yükselişe geçen parite, mart ile birlikte 3 ay üst üste değer kazanarak 1,12 seviyelerine kadar çıktı. Parite, bugün ise yatay seyirle 11,80 seviyelerinde seyrediyor.
“Doların zayıflaması avroda yeni uzun pozisyonların açılmasına imkan tanıyor”
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Araştırma Yönetmeni Orkun Gödek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, paritenin son dönemdeki yükselişini 3 ana başlık altında toparlamanın doğru olacağını ifade ederek, sürecin başlangıcının 23 Nisan ve 7 Mayıs’ta gerçekleştirilen Fransa’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar uzandığını söyledi.
Gödek, şöyle devam etti:
“Piyasa dostu politikaları savunan ve yenilikçi bir hareketin temsilcisi olduğunu belirten Emmanuel Macron’un Avrupa kıtasında aşırı sağ siyasetin yükselişine ara vermesi ve Fransa’da yönetimi kazanması ile birlikte avroda en azından eylül ayında gerçekleştirilecek olan Almanya seçimlerine dek politika kaynaklı risklerin azaldığını görüyoruz.
ABD Başkanı Trump’ın iç politikada zor günler geçirmesi ve sansasyonel haber akışının gündeme gelmesi de doların genele yayılan bir zayıflama göstermesine zemin hazırladı. Son olarak 22 Mayıs’ta Almanya Başbakanı Angela Merkel’in avroda mevcut seviyelerin düşük olduğuna dair görüş belirtmesi de paritenin 1,12 seviyesinin üzerine gelmesine yardımcı oldu. Gelişmeleri iki faz altında toparlayacak olursak; süreç, avronun değerlenmesi ve doların zayıflaması ile şekillendi.”
Uzun süredir teknik açıdan tartışılan 1,1070-1,1100 aralığının hızlı bir şekilde test edilmesinin ardından kısa vade için ilk önemli direncin 1,13 seviyelerinde olduğunu düşündüğünü ifade eden Gödek, kar realizasyonlarının 1,1150-1,1190 aralığının üzerinde yavaş yavaş başlayabileceğini söyledi.
Gödek, doların zayıflamasının avroda yeni uzun pozisyonların açılmasına imkan tanıdığını kaydetti.
“Paritede 1,1380-1,14 bandı potaya girebilir”
Orkun Gödek, Fed’in 14 Haziran’da gerçekleştireceği Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının neredeyse fiyatlandığını ifade ederek, Fed’in, faiz artırımından ziyade bilanço küçültme takviminde nasıl bir tutum içerisine gireceği ve piyasa yönlendirmesini nasıl yapacağı konusunu önemsediğini kaydetti.
Gödek, “Burada beklenenden daha hızlı ve kapsamlı küçültme operasyonunu konuşmamız halinde dolar için pozitif ortam kaçınılmaz olacaktır.” dedi.
Esas oyun değiştirici adımın ECB cephesinden gelebileceğini, 8 Haziran’da ECB’nin sözlü yönlendirme ile yıl sonunda varlık alım programında azaltım adımına işaret edeceği beklentisi bulunduğunu belirten Gödek, beklenenin verilmesi halinde paritede 1,1380-1,14 bandının potaya girebileceğini, tersi durumda ise ciddi kar realizasyonu ihtimalinin senaryoların en başında yer alacağını bildirdi.
“Paritelerde bir kez daha dolar lehine bir rüzgar esecek gibi gözüküyor”
Saxo Capital Markets Uluslararası Piyasalar Direktörü Özgür Hatipoğlu da nisan ayının ilk haftasında özellikle avro/dolar paritesinde kendini gösteren avro rallisinin temel nedenleri arasında, geçen aylarda hem bölgesel Fed başkanları hem ABD Başkanı Trump hem de ABD tarafında diğer yetkililerin aşırı güçlü dolardan rahatsız olduklarını ve bu durumun ekonomi için rahatsızlık oluşturduğunu dile getirmesi olduğunu söyledi.
Hatipoğlu, Fransa seçimlerinden Macron’un zaferle çıkmasının anti-AB düşüncelerinin mağlubiyeti anlamına gelmesi nedeniyle avro/dolar paritesinin hızla 1,06 bölgesinden 1,12 bölgesine gittiğini belirterek, “Son yükseliş hareketinde Trump-Rusya ilişkileri nedeniyle yaşanan türbülans çok etkili oldu. Nitekim piyasa hızla dolar satarak diğer para birimlerini aldı. En son desteği de geçen hafta Almanya Başbakanı Merkel bir konuşmasında ‘zayıf avronun Alman mallarının ucuza satılmasına neden olduğunu’ söylemesi ile vermiş oldu.” diye konuştu.
Paritede yaşanan ralliyi çok da abartmaya gerek olmadığını vurgulayan Hatipoğlu, şunları kaydetti:
“Bununla beraber kısa zamanda gelen hızlı yükseliş, 1,12 bölgesinde harmonik ölçü boyunu tamamlamış gözüküyor. Paralel olarak dolar endeksi, Ocak 2017 başından bu yana çalıştırdığı düşen kanalın alt bandını buldu ve artık yukarı yönlü bir tepki vermek için hazır görünüyor. Görünüşe göre paritelerde bir kez daha dolar lehine bir rüzgar esecek gibi gözüküyor.
Bugün 1,12 seviyesinin hemen altında işlem gören avro/dolar paritesinin Aralık 2016 dibi ile Mayıs 2017 tepesi yükseliş hareketinin yüzde 23,6 geri çekilme seviyesi olan 1,1050 bölgesine kadar çekilmesi, hareketin devamını sağlamak açısından daha sağlıklı olacaktır. Yaz sonuna kadar olan süreçte 2,5 yıldır çalışan işlem bandının kırılmasını beklemiyorum ancak yılın sonuna doğru ECB’nin tahvil alım programını sonlandırması (taper) ile avroda bir değer artışı gündeme gelecektir ve bandı yukarı doğru açma olasılığı konuşulabilir olacaktır.”