İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu Fuayesi’nde Uluslararası Hilye-i Şerif Yarışması Ödül Töreni ve Uluslararası Hüsn-i Hat ve Hilye-i Şerif Sempozyumu’ndaki konuşmasında, yarışmanın, sempozyumun ve serginin hayırlara vesile olmasını diledi.
Yarışmada dereceye giren hattatları tebrik eden Erdoğan, eserleri tek tek gezip görme imkanı bulduğunu ve iftihar ettiğini söyledi.
İlk hilyeyi yazan Hz Ali’den bugüne “Nebiler Nebisi”ne olan hasreti ortaya koyan pek çok sanat ve gönül sultanı olduğunu belirten Erdoğan, hilyelerin sadece yazılmakla kalmadığını, asırlar boyunca tekrar ve tekrar şiirlere, hatlara ve nakışlara döküldüğünü anlattı.
Onlardan alınan ilhamla ciltler dolusu eserler oluşturulduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gül remzi ile ifade edilen bu aşk, bu sevda inşallah kıyamete kadar hiç sönmeyecek. Müslümanların hem kendi aralarındaki çatışmalarda hem de dış güçlerin saldırılarıyla zulme uğradığı, kayıplar verdiği, acı çektiği bir dönemde Peygamber Efendimize olan özlemimiz çok daha da anlam kazanıyor. Müslümanlar olarak maruz kaldığımız tüm sıkıntıların ona ve tebliğcisi olduğu dine yeterince sahip çıkamamış olmamamızdan kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Müslümanlar olarak yaşadığımız zilletten kurtuluşumuz, dinimiz İslam’la aramızdaki rabıtayı güçlendirmemizden geçiyor. Bu süreç, Peygamber Efendimizin bize bıraktığı miras, sahip çıkabildiğimiz hayatını ve mesajlarını anlayıp yaşayabildiğimiz ölçüde hızlanacaktır.”
“Bu sanat dalları adeta yeniden keşfediliyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda Türkiye’de hat, hilye, tezhip gibi hepsi aynı amaca hizmet eden sanatlara olan ilginin artmasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde başlatılan İSMEK’le işin amatör kısmının hayata geçirildiğini, daha sonra ilerleyerek Mehmet Çebi sayesinde işin pik yaptığını belirtti.
Erdoğan, “Ama şimdi tabii Mehmet Çebi’leri artırmamız lazım. Böyle bir rekabete ‘Hayır’ demezsin herhalde. Ülkemizin her köşesinde belediyelerimizden halk eğitim merkezlerimize, sivil toplum kuruluşlarımızdan ekol sahibi üstatlarımıza kadar pek çok kanal vasıtasıyla bu sanat dalları adeta yeniden keşfediliyor. Kemmiyetteki artışla birlikte keyfiyette de bir yükseliş görüyoruz. Esasen kabiliyetler de böyle ortaya çıkar. Marifet iltifata tabi. Bin kişi hedefe yürür, menzile belki tek bir kişi varır ama o da asırlara sari etkiler bırakır. Rabbim bu yolda yürüyen herkesin yardımcısı olsun. Rabbim bu işi kendisine dert, misyon edinmiş, tüm mesaisini ve imkanlarını bu uğurda seferber etmiş kardeşlerimizin gönüllerini, ufuklarını açsın.” diye konuştu.
Muhabir: Hanife Sevinç,Andaç Hongur