İSTANBUL
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ/PDY‘nin mülkiye yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında aralarında eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın‘ın da bulunduğu 13’ü tutuklu 15 eski vali ve kaymakam hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve çeşitli oranlarda hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, eski vali Mutlu’nun FETÖ üyeleriyle bağlantılarının tespit edildiği belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman koordinesinde Cumhuriyet Savcısı Emine Kocak tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya ilişkin detaylara yer verildi.
İddianamede, sırasıyla Kocaeli Kaymakam Adayı, Büyükorhan (Bursa) Kaymakamlığı, Silopi (Şırnak) Kaymakamlığı, Şırnak Vali Yardımcılığı, Eceabat (Çanakkale) Kaymakamlığı, Reyhanlı (Hatay) Kaymakamlığı, Çanakkale Vali Yardımcılığı, Bağcılar (İstanbul) Kaymakamlığı, Siirt Valiliği, Diyarbakır Valiliği, İstanbul Valiliği, Merkez Valiliği görevlerinde bulunan şüpheli Hüseyin Avni Mutlu hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısında yer aldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldığı, 17 Temmuz 2016’da görevden uzaklaştırılmasına karar verildiğinin tespit edildiği belirtildi.
FETÖ üyeleriyle iltisaklı
Mutlu’nun oğlunun FETÖ/PDY’ye müzahir Özel Samanyolu Fen Lisesi’nden 2004 yılında mezun olduğu belirtilen iddianamede, şüpheli Mutlu’nun FETÖ/PDY çatı örgütlenmesi içerisinde faaliyet gösteren bir şahısla 10 kez irtibata geçtiği aktarıldı.
İddianamede, Mutlu’nun FETÖ/PDY içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren beş kişiyle 36 irtibatının bulunduğu, FETÖ/PDY içerisinde faaliyet gösterip hakkında yasal işlem yapılmış olan şahıslarla iltisakının bulunduğu kaydedildi.
Hüseyin Avni Mutlu’nun telefonunda, darbe girişimi sonucu gözaltına alınarak tutuklanan eski Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Orgeneral Akın Öztürk olduğu değerlendirilen, telefon rehberinde Paşa Akın Öztürk olarak kayıtlı olan telefon numarasının görüldüğü aktarılan iddianamede, Mutlu’nun bu konuda “Bana sorulan hususu anladım, TSK bünyesinde darbeye karışan en çok adı geçen Akın Öztürk’ü tanırım, Diyarbakır Valisi olduğum dönemde korgeneral olarak Diyarbakır Ana Jet Üs Komutanı olması sebebi ile tanırım, görev yaptığım yerlerde görev nedeni ile tanışmış olduğum muhtemeldir, görüştüğüm kimse yoktur, bu şahısla da bir bayramda telefon görüşmem vardır, başkaca görüşmem olmamıştır.” şeklinde savunma yaptığı belirtildi.
Kimse Yok Mu Derneği’ne bağış
İddianamede, şüpheli Mutlu’nun Kimse Yok Mu Derneği’ne farklı tarihlerde bağış yaptığının tespit edildiği aktarıldı.
Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen “Bir Çocuk Okut Bir Aile Kurtar” SODES projesinde Mutlu’nun görevini kötüye kullandığı iddiası ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen soruşturma evrakına göre; 2009-2010 yılında yapılan ve öğrencilerin dershanelere yerleştirilmesi amacını taşıyan proje kapsamında gerçekleştirilen ihale ile ilgili olarak proje yaklaşık maliyetinin çıkartılmadığı, şartnamenin hazırlanmadığı, ihale ilanının bulunmadığı, ihalenin uygun teklif veren dershaneye verilmediği belirtilen iddianamede,yapılan işlemlerde usulsüzlük olduğu iddiaları ile ilgili olarak Bakanlık Makamının 29/09/2015 tarih ve 14548 sayılı oluru ile işleme konulmama kararı verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24 Kasım 2015’teki kararı ile de evrakın işlemden kaldırılıp kaydının kapatılmasına karar verildiği kaydedildi.
“Vali mutlu twitter adresi bana aittir”
İddianamede, İstanbul ilinde mülki amir olarak görev yaptığı dönemde kamuoyunda “gezi olayları” olarak bilinen olaylarda, İstanbul Valisi olarak il genelinde eylemcilere destek verir nitelikte sosyal paylaşım sitesi twitter üzerinden mesajlar gönderdiği iddialarına yönelik Mutlu’nun şu şekildeki savunmasına yer verildi:
“Vali mutlu twitter adresi bana aittir, benim kullanımımdadır, bu tweetleri atmak için hiç kimseden bir talimat almadım, tamamen kendi duygularımı paylaştığım bir tweetir, bu tweeti attığım tarih Gezi Parkı’nda sadece bir kısım gençlerin bulunduğu tarihe denk gelir, çatışma ortamı bittikten sonraki sürece aittir, ben ‘Gezi’nin içerisinde devletimiz polisimizle çatışan radikal marjinal grupların kullandığı gezici veya çevreci gençleri daha çok yanımıza çekebilmek ve yaşanan çatışma ortamları içerisinde devleti onlara daha yakın hissettirebilmek amacıyla bu tweeti attım ve bu tweetten hemen sonra da gençlerle, gezici gençler ile Dolmabahçe kafede gece saat 00.00’dan 05.00’e kadar uzunca bir görüşme de yaptım, böylece bu gençler ile bir temas noktası oluşturabilmek maksadı ile atılmış tweettir, Dolmabahçe kafede gençler ile yapacağım sohbet toplantısı için üst makamlarımız da bilgilendirerek onların bilgisi dahilinde bu süreci hafifleterek kamu düzenini daha süratle iyileştirebilecek bir psikolojik ortam oluşturmaya gayret ettim.”
Muhabir:Mustafa Hatipoğlu,Muhammed Enes Can,Murat Paksoy