ANKARA
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Anadolu Ajansı (AA) ve Polis Akademisi Başkanlığı iş birliğinde yürütülen savaş muhabirliği eğitim programına katılanlara sertifikaları törenle verildi.
Ukrayna, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Gürcistan ve Irak’tan 25 kursiyer muhabirin katıldığı eğitimin sertifika töreni TİKA’da gerçekleşti. Törene, TİKA Başkanı Serdar Çam, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya ve Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Fatih İnal’ın yanı sıra bazı kurumlardan yetkililer katıldı.
TİKA Başkanı Çam, törende yaptığı konuşmada, eğitime katılan kursiyerlere özellikle teşekkür ederek, “Ben de eğer genç olsaydım böyle bir mesleği tercih etmekten hiç çekinmezdim ve savaş muhabirliği eğitimi almak için AA’nın kapısında beklerdim.” dedi.
Gençlerin ülkelerinde zorluklara maruz kalmamalarını dileyen Çam, “Gerçekten zor bir dönemin muhabirleri olacaksınız. Çünkü dünya gerçekten kaotik bir hale geliyor. Dünyanın bu gidişatına ‘dur’ denilecek olmazsa herhalde en kolay bulunacak işlerden biri de savaş muhabirliği olacak.” ifadesini kullandı.
Son yıllarda özellikle sosyal medyada yalan haberlerin, iftira haberlerinin dolaştığına, çeşitli ülkelerde konuşlanmış PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi örgütlerin doğruları çarpıtarak bu zemine ortam hazırladığına dikkati çeken Çam, insanlığın öne çıktığı haberlerin yapılmasının en büyük arzuları olduğunu dile getirdi.
Çam, ülkelerine geri dönecek savaş muhabirleri için “ayağınıza taş değmesin” temennisinde bulundu.
“Böyle bir akademiye sahip olmak gurur verici”
Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya da Türkiye’nin en eski kuruluşlarından biri olan AA’nın 13 dilde yayın yaptığını, yaklaşık 100 ülkede temsilciliklerinin bulunduğunu söyledi.
Ajansın küreselleşme yolunda sağlam adımlarla ilerlediğini belirten Özkaya, Haber Akademisi aracılığıyla Polis Akademisi ve TİKA iş birliğiyle “11. Dönem Savaş Muhabirliği Eğitimi” verilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Polis Akademisinin en fazla teşekkürü hak eden kurum olduğunu söyleyen Özkaya, “Böylesine başarılı bir organizasyonu, böylesine güvenli bir ortamda ve en üst düzeyde, uluslararası standartlarda verebiliyor olması, bizim açımızdan Türkiye’de böyle bir akademiye sahip olmak gurur verici. Ayrıca TİKA’nın yurt dışındaki seçkin ekibiyle bizi buluşturmuş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.” diye konuştu.
Mustafa Özkaya, şunları kaydetti:
“Anadolu Ajansı ve destek olan kurumların böyle başarılı bir eğitimi veriyor olması aslında bu coğrafyanın kaderiyle bağlantılı bir konu. Hiçbirimiz savaşların olmasını istemiyoruz. Savaşlarda mülteciler, masum insanlar, siviller, kadınlar, çocuklar, yaşlılar mağdur oluyor, insanlar ölüyor ama savaş dünyamızın bir gerçeği. Özellikle de Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada gerek Balkanlar gerek Kafkasya gerekse Ortadoğu’da her 10 yılda bir, bir bölgede büyük bir savaşın vakum alanı olarak bütün dünyayı içine çektiğini, bütün küresel aktörlerin at koşturmak istediğini ve oralarda çıkar kavgası yüzünden masum insanların bundan etkilendiğini görüyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’nin, savaş haberciliği, savaş muhabirliği üzerinden dünyada savaşa karşı duyarlılığı en fazla duyurabilecek bir coğrafyanın merkezinde bulunduğunu düşünüyorum.”
“Keşke yeryüzünde savaşlar olmasa”
Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Fatih İnal da “Keşke yeryüzünde savaşlar olmasa ve keşke biz de savaş muhabirliği eğitimi vermesek.” dedi.
Türkiye’nin savaşın en yakın tanığı, görgü şahidi olduğunu belirten İnal, şunları söyledi:
“Savaşın getirdiği bütün acıları birebir komşularımızla birlikte yaşayan ülkelerin mensuplarıyız. Bu yüzden savaşın karanlık demek olduğunu çok iyi biliyoruz ancak şunu da unutmamak lazım ki aydınlığa en çok ihtiyaç duyulan zaman karanlığın olduğu gündür. Bu dönemde en çok aydınlığa ihtiyaç duyanlar çocuklardır. İşte objektifini, kalemini ve her şeyden önemlisi yüreğini hiç kimseye teslim etmemiş özgür objektif gazetecilere böyle bir dönemde her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”
Savaşın tüm zorlukları ve sıkıntılarına rağmen bütün dünyadaki insanların bilgi alma ve doğruyu öğrenme hakkına saygı göstermek gerektiğine işaret eden İnal, “Değerli gazeteci arkadaşlarımıza zor şartlarda hayatta kalmayı öğrettik ama kalemleri, yürekleri ve her şeyden önemlisi objektifleri kendi ellerinde.” ifadesini kullandı.
11. Dönem Savaş Muhabirliği Eğitimine katılan öğrenciler adına konuşan Svitlana Popova da Anadolu Ajansına ve eğitimin düzenlenmesine katkı sağlayan diğer kurumlara teşekkür ederek, çok verimli br eğitim aldıklarını söyledi.
Konuşmaların ardından tüm kursiyerlere, uluslararası geçerliliği olan başarı sertifikaları verildi.
Savaş Muhabirliği Eğitimi, savaş, afet ve olağanüstü hallerde görev yapacak operasyonel muhabirler yetiştirmek amacıyla, TİKA iş birliğinde, AA Haber Akademisi, Polis Akademisi Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve AFAD tarafından verildi. Eğitimler, habercilikten kişisel güvenliğe, savaş hukukundan ilk yardıma, ileri sürüş tekniklerinden suda hayatta kalmaya, kimyasal ve biyolojik saldırılardan olağanüstü durumlarda medya yönetimine kadar 26 ayrı alanda gerçekleştirildi.
Muhabir: Ercan Canbolat, Zehra Aydın