ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı’nın Beştepe Karargahı’ndaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen davanın duruşmasında sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.
Savunma yapan tutuksuz sanıklardan M.K, darbe girişiminden önce 28. Mekanize Piyade Tugayında askerliğini yaptığını, Yurtta Sulh Konseyi üyelerinden olduğu belirtilen sanık eski kurmay yarbay Ertuğrul Terzi’nin makam şoförü olduğunu beyan etti.
Olay akşamı Terzi’nin, cephanelikten silah ve mühimmat aldığını söyleyen M.K, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terzi ile cephaneliğin önüne geldik. Terzi, kazma ve kürek aldı, bizzat kendisi cephaneliğin kapısını kırdı. Ben de kendisine ışık tuttum. Bizim araca HK-33 silah mühimmatı yükledik, tabur binasına getirdik. Mühimmatları burada Kürşat Yaman dağıttı. Terzi, diğer komutanları aradı tatbikat olduğunu söyledi. Daha önceki tatbikatlarda böyle cephanelik kullanılmadı. Er olduğum için bir şey diyemedim. Terzi’nin odasında yapılan toplantıda bölük komutanları vardı, harita üzerinden bir şeyler konuşuyorlardı.”
Bir süre sonra askeri araçlarla kışla dışına çıktıklarını anlatan sanık M.K, yolda Terzi’nin telefonla konuştuğunu kişiye yolun kalabalık olduğunu söylemesinden sonra helikopterlerin vatandaşların üzerine ateş ederek, yolun açılmasını sağladığını belirtti.
Helikopterlerin atışından sonra Terzi’nin araçtan indiğini, araçtaki diğer askeri personel Meriç Sıraçalı’nın talimatıyla görevli oldukları birliğe geri döndüklerini anlatan M.K, darbe girişimini burada öğrendiğini savundu.
Terzi’nin görevli olduğu taburdaki rütbelilerle her Cuma toplantı yaptığını ancak darbe girişimi haftası neredeyse her gün toplantıların düzenlendiğini anlatan sanık M.K, kanunsuz bir işe karışmadığını savunarak, mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.
Darbe emrini Line programından almış
Daha sonra, darbe girişiminin bastırılmasının ardından görevli olmamasına rağmen Jandarma Genel Komutanlığı yakınlarında yakalanan eski astsubay Burak Hancılar savunması için huzura alındı.
Hancılar, darbe girişiminin önce 2 ay öncesinden itibaren telsizlerin güncellenmesiyle ilgili çalışma yürüttüğünü, olay günü de aynı konuyla ilgili mesaisine başladığını belirtti.
Mesaiden sonra hafta sonu tatili için Muğla’ya gitmeyi planladığını için AŞTİ’ye doğru yola çıktığını kaydeden Hancılar, darbe girişimine ilişkin haberleri görmesinin ardından, Jandarma karargahının bulunduğu bölgeye gittiğini beyan etti.
Nizamiyedeki askerlerin yaklaşmaması uyarısında bulunduğunu, bir süre sonra da çevreye ateş edildiğini aktaran sanık Hancılar, helikopter atışıyla yaralanan insanları gördüğünü ifade etti.
Sabah saatlerinde iki askeri personele, “Ben de askerim neler oluyor?” diye sorduğunu, bu kişilerce gözaltına alındığını öne süren sanık Hancılar, darbe girişiminde bulunmadığını ve suçsuz olduğunu belirtti.
Savunmanın ardından mahkeme başkanı Abdullah Köksal, sanık Hancılar’a telefonununda Line isimli bir program yüklü olduğu, program üzerinden “Aziz Bey” ve “Merkez” adıyla kayıtlı kişilerle irtibat kurduğunun tespit edildiğini beyan etti.
Başkan Köksal, Line isimli program ile şifreli yazışma yapıldığını, programdaki arkadaş listesinde ekli olan “Aziz Bey” isimli kişiden, “Arkadaşlar bize karşı büyük bir hareket var. Hep birlikte gücü ele geçirmemiz lazım. Kesinlikle tereddüt yok, darbe yapıyoruz. Hizmetten hizmetten grup arkadaşlarınıza da ulaşıp görevlerinin başına geçmelerini isteyin.”, “Karargahta Bülent Ak’ın emrine girilsin. Kesinlikle tereddüt etmeden silah alın. Büyüğümün bu konuda emri var, gerekirse silah kullanmaktan kaçınmayın.”, “Karargaha adın verilmiş, seni almazlarsa Merkez ile iletişime geç.” ve “Önce karargahta emniyet sağlansın, jandarmada sıkıntı yaşanasın.” şeklinde mesajlar geldiğinin tespit edildiğini aktardı.
Sanık Hancılar, “Programı yüklediğimi hatırlamıyorum. Telefonuma bu programın sonradan yüklendiğini düşünüyorum.” diye konuştu.
Sanık Erdem Okul da üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
Muhabir: İsmet Karakaş