ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahı’ndaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen duruşmada sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.
Darbe girişimi günü nöbet değişikliği yaptığı ve darbe girişimi esnasında silahlı olarak faaliyette bulunduğu belirtilen eski Üsteğmen Harun Kurtaran, atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek savunmasına başladı.
Sanık Kurtaran, 15 Temmuz’da nöbetçi olan personelin çocuğunun hasta olması nedeniyle nöbet değişimi gerçekleştirildiğini, bunun darbe girişimine yönelik bir faaliyet olmadığını savundu.
Olay akşamı Bilgi Sistem Daire Komutanlığı’ndaki rutin nöbet faaliyetlerine devam ettiği sırada karargahta bir hareketlilik yaşandığını, silah seslerinin gelmesi üzerine de terör saldırısı olabileceğini düşündüğünü ileri süren Kurtaran, güvenliği için MP-5 silahı alarak güvenliği sağlamak için bina dışına çıktığını ifade etti.
Amirlerini aramayı düşünememiş
Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal’ın olayları amirlerine haber verip vermediğini sorduğu sanık Kurtaran, “O anda olayların içerisinde kaldığım için aramayı düşünemedim.” diye konuştu.
Darbe girişimini kimin yaptığı sorulan Kurtaran, “Darbe girişimini FETÖ yapmıştır. Basından öğrendiğim de benim kanaatim de bu yönde.” ifadelerini kullandı.
Kurtaran, Başbakanlık avukatı Hayrettin Bıyıklıoğlu’nun, “Şahit olduğunuz çatışma kimler arasındaydı?” sorusuna ise “Ne dışarıda kimin olduğunu görebilecek durumdaydım, ne de içeride kimlerin silah kullandığını görecek durumdaydım.” cevabını verdi.
İlk ifadesini reddetti
Darbe girişiminden önce Ankara İl Jandarma Komutanlığında görevli olan eski Astsubay Fatih Karabağ, olay akşamı 18.00’de şube müdürü Erdal Karlıdağ tarafından içtimaya çıkarıldıklarını anlattı.
Sicil amirinin emriyle gittiği görev neticesinde darbe girişiminin içinde kaldığını ve suç işlemediğini öne süren sanık Karadağ, “Ben bu olayların mağdurlarından olduğumu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Savunmanın ardından mahkeme heyetince, sanık Karadağ’ın 25 Temmuz 2016’da savcılıktaki ilk ifade işlemine ilişkin tutanak okundu.
Tutanağa göre Karadağ’ın, “Darbe girişiminden önce ismini Enes olarak bildiği kişinin evine gittiklerini, şahsın kendilerine açığa çıktılarını beyan ederek ‘Akşam bir binbaşının irtibata geçeceğini’ söylediğini, Line isimli programı kullandığını ancak darbe girişiminden sonra programı kullandığı telefonunu imha ettiği.” ifadelerini kullandığı açıklandı.
Söz konusu beyanların kendisine ait olmadığını savunan Karadağ, tutanakla ilgili suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Sanıklar arasında tartışma
Sanıklardan Fatih Tavuz’un, “Nizamiye bölgesinde bir albay tarafından polis araçlarına ateş et emri verildi mi?” sorusuna sanık Karadağ, “Hayır, böyle bir emir yok.” diye cevap verdi. Bunun üzerine Tavuz, “Gerçekleri anlatmıyorsunuz.” diyerek Karadağ’a tepki gösterdi.
Karadağ’ın Tavuz’a yönelik, “İdari tahkikatta baskı yapılmış buna. Tahliyesi için uğraşıyor.” ifadelerini kullanmasından sonra Tavuz, “Yaşananları anlatmıyorsunuz, yalan söylüyorsunuz. Yatacak yeriniz yok sizin.” sözlerini kullanarak Karadağ’a tepki gösterdi.
Bu esnada bazı sanıkların da Tavuz’a itiraz etmesi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşandı.
Tavuz’un salon dışına çıkarılmasından sonra duruşmaya devam edildi.
Müştekilerden Muammer Polat da sanık Karadağ’a, “Savunmada ‘elleri sopalı vatandaşlar var’ dediniz. Oradayken ellerimizde sadece bayraklar vardı. Bir de biz orada bağıra bağıra darbe girişimi olduğunu söyledik, bizi duymadınız mı?” sorusunu yöneltti.
Sanık Karadağ, duymadığını iddia etti.
Muhabir: İsmet Karakaş