VİYANA – Aşkın Kıyağan
Merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (FPÖ) oluşturduğu hükümetin İslam, yabancı ve sığınmacı karşıtı programının yanı sıra göreve henüz başlayan bakanların açıklamaları, ülkede bulunan Müslümanlar başta olmak üzere yabancıları ve sığınmacıları kaygılandırıyor.
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşıtlığını her fırsatta dile getiren aşırı sağcı hükümet, Müslümanlara ait kurumlar, yabancı ve göçmenlere karşı sert uygulamaları hayata geçirmek istiyor.
Aşırı sağcı hükümetin coğrafya Profesörü yeni Eğitim Bakanı Fassmann’ın, “Din dersleri ve özel okullar hariç, öğretmenlerin başörtüsü takmaması gerektiğine” dair ifadeleri, 1912’den itibaren İslam dinin resmen kabul edildiği Avusturya’da yaşayan Müslümanların tepkisine neden oldu.
Başbakan Sebastian Kurz’un dışişleri ve entegrasyon bakanlığı döneminde çeşitli vesilelerle gündeme taşıdığı öğretmenlik gibi bazı memuriyetlerde başörtüsünün yasaklanmasına yönelik girişimlerin bu dönemde yeniden filizlenerek ülke gündemini ciddi oranda meşgul edeceği tahmin ediliyor.
“Başörtüsü bizim kırmızı çizgimizdir”
Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı İbrahim Olgun, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceki dönemlerde de kamusal alanda başörtüsünün yasaklanması gibi benzer söylem ve tartışmaların yaşandığını hatırlatarak “Daha önce de birçok kez dile getirdik. Başörtüsü bizim kırmızı çizgimizdir. Bu nedenle böyle bir girişime hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Başörtüsü yasağının hayata geçirilmemesi için elimizden gelen bütün hukuki mücadeleyi yapacağız, gerekirse anayasa mahkemesine kadar konuyu taşıyacağız.” dedi.
“Başörtüsü İslam’ın bir parçasıdır”
Viyana İslam Federasyonu (İFW) Genel Sekreteri Harun Erciyas da başörtüsü gibi belirli konularda getirilecek herhangi bir yasağın anlaşılır olmadığını belirterek devletin seküler yapısı ve tarafsızlık ilkesi ile başörtüsünün bağdaşmadığına yönelik açıklamaların gerçekleri yansıtmadığını kaydetti.
Avusturya’da İslam dininin yasal olarak tanındığını ve ülkede yaşayan Müslümanların İslam Cemaati tarafından temsil edildiğini belirten Erciyas, “Ülkenin resmi kurumu olan İslam Cemaati, başörtüsünü İslam’ın bir parçası olarak tanımlıyor. Bu nedenle eğer başörtülü insanları kamudan uzaklaştırırsanız, aynı zamanda bu dinin bütün mensuplarını kamudan uzaklaştırmış, doğal olarak da ayrımcılık yapmış oluyorsunuz.” dedi.
“Sekülerizm bahanesiyle başörtüsü yasağı getirilmek isteniyor”
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya Başkanı Fatih Karakoca da aşırı sağ koalisyonun, Avusturya’da çözülmesi gereken birçok sorun varken, toplumda ayrışmaya ve gerginliğe neden olacak eylemlerde bulunduğunu dile getirdi.
Karakoca, Avusturya’da inanç özgürlüğünün yasalarla güvence altına alındığını ancak buna rağmen özellikle 2015’te yürürlüğe giren İslam yasasıyla Müslümanların dini özgürlüklerine yönelik kısıtlamaların artış gösterdiğini ifade etti.
Bakanın ifadelerini “talihsizlik” olarak değerlendiren Karakoca, “Bugün sekülerizmin arkasına sığınıp, başörtülü öğretmene yasak getirmek isteyenler, yarın bunu öğrenciler dahil her alana yayarak toplumda infiallere sebebiyet vereceklerdir.” diye konuştu.