İSTANBUL – AHMED EL MISRİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Sudan ziyareti kapsamında yaşanan sevgi ve destek gösterileri Türkiye’nin tarihi ve konumuna yönelik son zamanlarda bazı Arap çevrelerince yürütülen karalama ve iftira kampanyalarının Arap ülkeleri ve halkları arasında karşılık bulmadığını açıkça ortaya koyuyor.
Konuşması sırasında Sudan Parlamentosu ve Hartum Üniversitesi’nde yükselen alkış ve tezâhürat sesleri, fahri doktora unvanı verilmesi, sokaklarda halkın coşkulu karşılamaları, devlet erkanının gösterdiği yüksek misafirperverlik ve medya organlarının ziyarete olan özel ilgisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sudan ziyareti sırasında ortaya çıkan manzaraların sadece bir bölümü.
Resmi düzeydeki karşılama, halkın coşkusu, medyanın ilgisi ve akademik takdir, Erdoğan’ın Sudan özelinde Afrika ile Arap ve İslam dünyasındaki özel yerini bir kere daha gözler önüne seriyor.
Erdoğan’ın Sudan ziyareti sırasında verdiği mesajlar ve aldığı reaksiyon, bazı Arap çevrelerince yürütülen Türkiye’nin tarihi ve Erdoğan’a yönelik karalama ve iftira kampanyalarına “en anlamlı yanıt” şeklinde değerlendiriliyor.
Erdoğan’ın Sudan ziyareti sırasında yaptığı “kardeşlik ve barışın önemini vurguladığı, emperyalist ülkelerin Afrika emelleri konusunda uyardığı” konuşmalarının, Cumhurbaşkanı tarafından “bühtan” olarak nitelendirilen provokatif medya kampanyalarıyla mücadele kapsamında okunması gerektiği ifade ediliyor.
Sudan ziyaretindeki önemli mesajlar
Bağımsızlığını kazandığı 1956’dan bu yana Sudan’ı ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın burada yaptığı açıklamaları, gerek iki ülke arasındaki ilişkiler, gerekse Türkiye, Afrika ve diğer ülkelerle olan ilişkiler için önemli mesajlar içeriyor.
Sudan ziyaretinin sonuçları, dün Erdoğan’ın Türkiye-Sudan İş Forumu’nda yaptığı konuşmasında açıkça ortaya konuldu. İki günlük ziyaret kapmasında iki ülke arasında 22 anlaşmanın imzalandığı kaydedilen forumda, Erdoğan hedefin Sudan ile Türkiye arasındaki ticaret hacmini 10 milyar dolara yükseltmek olduğunu söyledi.
Erdoğan, ilişkileri daha ileri seviyeye taşımak için ülkeler arasında “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi”nin de bu ziyaret vesilesiyle tesis edildiğini aktardı.
Konuşmasında Kızıldeniz’de yer alan Sevakin Adası’na da değinen Erdoğan, adanın aslına uygun şekilde yeniden imar edilmesi isteğini dile getirerek, Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ilişkisinin, tek taraflı kazanca dayanmadığını, Afrika ile üretme, ilerleme ve zenginleşme arzusu taşıdığını ifade etti.
Sudan’da Dostlar Meclisi’nde gerçekleşen ve kendisine Hartum Üniversitesi tarafından hukuk alanında fahri doktora tevcih edilen törende Erdoğan, modern sömürgeciler için tek değerin elmas, altın ve petrol olduğunu, bunu en iyi Afrika kıtası tarafından bilindiğini vurguladı.
Erdoğan, Sudan Parlamentosunda yaptığı konuşmasında ise ABD Başkanı Donald Trump’a Kudüs kararından geri dönmesi çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı ayrıca Sudan ziyareti sırasında Ürdün Kralı 2. Abdullah ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Kudüs konusuna ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Tarihi bir karşılama ve unutulmaz ziyaret
Erdoğan’ın ziyaretine ilişkin en belirgin özellik, resmi ve halk kitlelerinin yanında medya tarafından da inanılmaz bir ilgiye mazhar olmasıydı. Resmi ya da diğer ziyaretleri sırasında yahut herhangi bir caddeden geçerken insanlar Erdoğan’a selam verebilmek için adeta birbirleriyle yarıştı.
Erdoğan, Hartum’a geldiği pazar günü ellerinde Türk ve Sudan bayrakları ile cadde ve yol kenarlarını dolduran binlerce Sudanlı tarafından büyük bir coşku ve sevgiyle karşıladı. Kızıl Deniz kıyısındaki Port Sudan ve Sevakin Adası ziyaretlerinde de Erdoğan’a yoğun sevgi gösterilerinde bulunuldu.
Parlamento ziyareti sırasında ise Erdoğan genel kurul salonuna milletvekillerinin coşkulu alkışları eşliğinde girdi.
Hartum Üniversitesi’ndeki “Dostluk Salonu” daha önce hiçbir ziyaretçisi için bu kadar ilgiye mazhar olmamıştı. Konuşma yapacağı salonda hazır bulunan davetliler, Erdoğan’ı ellerinde Türk ve Sudan bayrakları, dillerinde ise “Erdoğan ümmetin ümidi”, “Kudüs zalimlerin değil bizimdir” sloganları ile karşıladı.
Törende yapılan konuşmalarda “Erdoğan sevgisi” ön plana çıkarken, kendisine verilen “fahri doktora” unvanı Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve düşüncelerine verilen önemi anlamak için yeterliydi.
Üniversitenin, fahri doktora unvanını “uluslararası ve merkezi bir şahsiyet olması, uluslararası ve bölgesel etkinliğini mükemmel şekilde kullanabilmesi” sebebiyle Erdoğan’a takdim ettiği belirtildi.
Televizyonlar ziyareti baştan sona canlı yayınladı
Sudan’daki devlet ve özel televizyonlarının Erdoğan’ın ziyaretini baştan sona canlı yayınla vermesi, bu ziyarete yönelik ilginin ne derece üst düzeyde olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Devlet televizyonunun, ziyareti “iki ülke tarihindeki ebedi ziyaret” ve Erdoğan’ı da “ülkenin büyük misafiri” şeklinde nitelendirmesi dikkati çekti.
Birçok medya kuruluşunda, ülkenin bağımsızlığını kazanmasından bu yana ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın ziyaretine tanık olunduğuna dair vurgular ön plana çıktı.
“Erdoğan İslam’ın gür sesi”
“El-Micher es-Siyasi” gazetesinde El-Hindi İzzeddin imzasıyla yayımlanan makalede, Türkiye’nin askeri, siyasi ve ekonomik açıdan büyük bir devlet olduğu belirtilerek, iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların Sudan’ın çıkarlarına olacağı ifade edildi.
Fethurrahman en-Nuhhas isimli Sudanlı gazeteci de “Elvan” gazetesinde yayımlanan makalesinde, bu ziyaretin Sudan için bir şeref olduğunun altını çizerek, “boyun eğilen, hezimete uğranmış ve düşkün bir zamanda Erdoğan’ın İslam’ın gür sesi” olduğunu kaydetti.
Manşetini Erdoğan’ın ziyaretine hasreden “El-İntibaha” gazetesi de “Değerli misafir, Müslüman liderler için yeni bir örnek” ifadelerini kullandı.