İSTANBUL
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Bugün KOBİ’ler Türkiye’de ihracatın yüzde 55’ini, istihdamın yüzde 73’ünü, ithalatın yüzde 38’ini, cironun da yüzde 62’sini yapıyor. Yani burada KOBİ’leri sistemin dışında göremeyiz. Ticaretin ana unsuru Türkiye’de KOBİ’ler üzerinde yürüyor.” dedi.
Kaan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin de katıldığı “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu ve Taşınır Rehin Sicili” başlıklı panelde yaptığı konuşmada, KOBİ yapılarındaki artışın kayda değer bir ivme kazandığını söyledi.
KOBİ’lerin Türk ekonomisinin önemli bir kısmını teşkil ettiğini vurgulayan Kaan, şunları kaydetti:
“KOBİ’ler en fazla ticaret sektöründe kendine yaşam alanı bulur. Ekonomik faaliyetlerin istatistiki sınıflamasına göre son 3 yılda KOBİ’lerin yüzde 42’si toptan ve perakende ticaret, yüzde 17’si motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı, yüzde 16,2’si ulaştırma ve depolama, yüzde 15,4’ü ise imalat sanayi sektöründe faaliyet göstermektedir. Toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı faaliyetindeki KOBİ’lerin ortalama istihdam payı yüzde 30, maaş ve ücret payı yüzde 27, ciro payı yüzde 51, faktör maliyetiyle katma değer payı yüzde 27’dir. Bugün KOBİ’ler Türkiye’de ihracatın yüzde 55’ini, istihdamın yüzde 73’ünü, ithalatın yüzde 38’ini, cironun da yüzde 62’sini yapıyor. Yani burada KOBİ’leri sistemin dışında göremeyiz. Çünkü asıl olan, ticaretin ana unsuru Türkiye’de KOBİ’ler üzerinde yürüyor.”
“Bu ülkede dış ticaretin itici gücü hala KOBİ’lerdir”
Abdurrahman Kaan, büyük şehirlerden kırsala, tersine göçün başladığını, son 4 yılda kırsalın ve Anadolu’nun itici gücünün yeniden KOBİ’ler olacağını düşündüklerini ifade ederek, “Bu olmazsa olmaz. Nitekim Anadolu sermayesi İstanbul’a taşınırken kaynağını ve çıkış noktasını, KOBİ çalışkanlığı ve dinamizminden almamış mıdır? MÜSİAD üyelerinin önemli bir kısmının da KOBİ olmasından ya da KOBİ geleneğinden gelmesinden onur duymaktayız. Bundan sonraki gayemiz de bu kuruluş ruhunun bozulmadan ve ilk günkü heyecanı ile büyüyerek çoğalmasıdır.” şeklinde konuştu.
Bu ülkede dış ticaretin itici gücünün hala KOBİ’ler olduğunu vurgulayan Kaan, Türkiye’de Ar-Ge harcamasının 2015 yılında 20 milyar 615 milyon lira olarak hesaplandığını, bu harcamanın yüzde 17,7’sinin KOBİ’ler tarafından yapıldığını bildirdi.
Tam zaman eş değeri cinsinden 122 bin 288 kişinin Ar-Ge personeli olarak çalıştığını, bu personelin yüzde 27,5’inin KOBİ’lerde istihdam edildiğini belirten Kaan, “Sürekli üreten, katma değer sağlayan ve mevcut sermaye sistemi içindeki risklere aldırmadan hevesle ve inatla yoluna devam eden KOBİ’ler, ticarette hem sağlayıcımız hem üreticimiz hem de yol arkadaşımızdır.” dedi.
Kaan, 1 Ocak 2017’de yürürlüğe giren Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun kendileri için makbul ve işler bir müdahale olduğunu ifade ederek, KOBİ’lerin artan küresel rekabet içinde var olabilmeleri ve istikrar içinde büyüyebilmelerinin önünü açmak adına onlara yeni bir fon modeli gibi duran 6750 sayılı kanunun yürürlüğe girdiğini anlattı.
Kaan, “Bu kanunla birlikte alacaklıya, işletmeye dair unsurların teslimi dışında rehin hakkının geldiğini ve bu hakkın bir güvence olarak kullanıldığını görmekteyiz. Bu kanun, alternatif bir fon modelidir. Çünkü rehne konu taşınırların kapsamı genişlemektedir. Taşınır rehninde aleniyet ile menkul mallar, işletme faaliyetlerini engellemeden istenilen yere taşınır ve bu da rehnin paraya çevrilmesinde alternatif bir yol sunar.” şeklinde konuştu.
Muhabir: Ali Atar