İSTANBUL – Musab Turan
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lojistik sektörünün 2023’e yürüyen Türkiye ekonomisinin yükünü taşıyacak kapasitede olduğunu söyledi.
“Türkiye’de lojistik sektörünün GSYH içerisindeki payı yaklaşık yüzde 14’tür. Türkiye’de lojistik sektörü faaliyetleri büyüklüğü bugün itibarıyla 150 milyar liraya ulaştı.” diyen Eldener, Türkiye’de karayolu taşımacılığının diğer taşıma yöntemlerine kıyasla daha fazla kullanıldığını hatırlattı.
Türkiye’nin, Avrupa’nın en büyük araç filolarından birine sahip olduğunu ifade eden Eldener, şöyle konuştu:
“Ülkemizde TÜİK verilerine göre trafiğe kayıtlı 800 bini aşkın kamyon mevcuttur. Ancak bu araçların tümünün halihazırda uluslararası taşımacılık faaliyetlerinde kullanıldığını varsaymak doğru olmayacaktır. Havayolu taşımacılığına baktığımızda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü verileri, ülkemizin havayolu uçak filosunun 540 olduğunu belirtmektedir. Küresel verileri incelediğimizde taşımaların hacim anlamında yüzde 1’inin havayolu ile gerçekleştirildiğini, buna karşın değer anlamında bu hacmin yüzde 40’a tekabül ettiğini görüyoruz.”
“10 yılda 1,9 milyar dolar yatırım”
Türk lojistik sektörünün dünya genelinde 7 trilyon dolar hacme ulaşan lojistik sektöründen olabildiğince pay almayı hedeflediğini kaydeden Eldener, şu bilgileri verdi:
“Lojistik, son 10 yılda 1,9 milyar dolar yabancı yatırımı çekmiş, kargo kapasitesini 4 kat artırmış, konteyner hacimlerinde artış yakalamış bir sektör. Bugün 400 bin kişiye yatırım sağlayan lojistik sektörü, ülkemiz için çok önemli bir istihdam alanıdır. Yer aldığımız coğrafyadaki avantajlı konumumuzu değerlendirerek küresel pazardaki yerimizi sağlamlaştırıp ülkemizin önemini artırmamız, sektörün pazar büyüklüğünü ve istihdam olanaklarını artırmak açısından önemlidir.
İstanbul Yeni Havalimanı, Bakü-Tiflis-Kars hattının açılması, Asyaport, Safiport, Derince, DP World Yarımca gibi liman yatırımları, demiryollarının serbestleştirilmesi gibi gelişmeler ışığında üreten bir ülkenin dış ticaretinin 2023 hedefleri doğrultusunda lojistik gereksinimlerini yerine getirecek kapasite olanaklarına erişilmektedir ve bu kapasiteyi kullanacak yetişmiş insan gücüne halihazırda ülkemiz sahip durumdadır.”