ANKARA
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç‘a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ve Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının “kozmik odaları”nda günlerce süren aramalarla devam eden soruşturmada görev alan hakim ve savcıların “Fetullahçı terör örgütü üyesi olmanın” da arasında bulunduğu suçlardan yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar “Kozmik Oda” soruşturmasını yürüten eski savcı Mustafa Bilgili, soruşturma kapsamında bazı kararlar veren eski hakim Halil İbrahim Kütük, tutuksuz sanıklar Abdullah Bahçeci ve Nihal Uslu katıldı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, sanıklardan bir dönem Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği de yapan eski savcı Şadan Sakınan ile bir dönem CMK’nın 250. maddesi ile yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan eski hakim Dündar Örsdemir’in halen yakalanamadığını belirtti.
Yeşil, başka soruşturmalar kapsamında bazı yargı mensuplarının sanıklar hakkındaki beyanlarının dosyaya gönderildiğini, bazı yargı mensuplarının beyanlarının gönderilmesi için yazılan müzekkerelere ise cevap verilmediğini aktardı.
Belgelerin “devlet sırrı” olup olmadığı incelenecek
Yeşil, dosyada yer alan 30 Aralık 2015 tarihli “İnceleme Heyeti Ön Raporu ve İnceleme Heyeti Sonuç Raporuna” göre davaya konu belgelerin ve bilgilerin devlet sırrı olup olmadığı, devlet sırrı niteliğini kaybetmişse bunun nedeni ve suç tarihinde devlet sırrı olup olmadığının araştırılması için önceki celsenin ara kararı uyarınca Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğine yazı gönderildiğini belirterek, buna, “Genelkurmay Başkanlığı ve diğer birimlerinin ve Özel Kuvvetler Komutanlığı temsilcilerinin içinde bulunacağı heyet oluşturularak düzenlenecek raporun daireye gönderileceği” yönünde cevap verildiğini kaydetti.
Sanıklar ve avukatları gelen belgeleri inceleyip, beyanda bulunmak için süre talep ederken, Cumhuriyet Savcısı Kenan Zeybek, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını istedi.
Tahliyeye yönelik beyanı sorulan Mustafa Bilgili, “FETÖ üyeliği ve ByLock kullandığı suçlamalarını” reddederek, “Hayatımda ByLock kullanmadım” dedi.
Bilgili, devlet sırrı niteliğindeki belgelerin “Kozmik Oda”dan çıkartılmasına yönelik suçlamaya da “Soruşturma dosyasında ‘Mustafa Bilgili, şu belgeyi aldın, sattın. Şu belgeyi aldın, çaldın’ diye beyan yok. MİT’in de Genelkurmayın da raporu yok.” diye konuştu. Sanık Bilgili, tahliyesini istedi.
Kütük de hangi devlet sırrının kaybolduğunun iddianamede belirtilmediğini öne sürerek, “18 aydır tutukluyum. Tutukluluğum cezaya dönüştü. Darbe teşebbüsünü lanetledim. Bunun esas mağduru benim. Tahliyemi istiyorum.” dedi.
Bilgili ve Kütük’ün tutukluluk hali devam edecek
Mahkeme, dosya kapsamına göre Bilgili ve Kütük’ün tutukluluklarının devamına karar verdi.
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğine müzekkere gönderilerek, 30 Aralık 2015 tarihli cevap yazısına göre, dava konusu belgelerin devlet sırrı olmadığının ifade edilmesi karşısında, bu belgelerin başlangıcından itibaren devlet sırrı olup olmadığı, devlet sırrı niteliğini kaybetmişse hangi nedene dayalı olduğu, suç tarihi itibarıyla devlet sırrı niteliğinde bulunup bulunmadığı hususunun bildirilmesinin istenmesini kararlaştıran mahkeme duruşmayı erteledi.
Sanıklar, “kozmik oda” soruşturması sürecinde FETÖ/PDY içerisinde yer alarak hareket etmek suretiyle devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilip askeri ve siyasal casusluk amacıyla açıklanması eylemine katılmakla suçlanıyor ve “silahlı terör örgütüne üye olma”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından yargılanıyor.