İSTANBUL – Emin İleri
Son dönemde İslam ve Batı dünyasından önemli kişilerin portrelerini çizerek dikkati çeken illüstratör-ressam Necmettin Asma, “Çizdiğim portrelere baktığınız da belki bunlar bir araya gelse kendi aralarında birçok tartışma yapacaklar. Bizim için burada mühim olan şu; ortak bir kimliğimiz var, ortak birtakım ideallerimiz var bu çatı altında insanları bir araya getirmek. Gerçekte bu insanların bir araya gelmesi hayal gibi bir şeydir, fakat ben sanatla bir çalışmayla bu çabayı ortaya koyuyorum.” dedi.
Daily Sabah’ta çizer olarak çalışan Naci el-Ali Uluslararası Karikatür Yarışması‘nda “Hanzala Özgürlük Ödülü“nü alan 40 yaşındaki Asma, yaşam hikayesini ve çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
Asma, aslen Mardinli olduğunu, İskenderun’da doğup-büyüdüğünü, erken yaşlarda çizim yapmaya başladığını söyledi.
Çizime ilgi duymasındaki en önemli faktörlerden birinin, çizer-yazar Hasan Aycın ve Filistinli karikatürist Naci el-Ali olduğunu belirten Asma, şöyle devam etti:
“İskenderun’da arkadaşımla bir gün çarşıya çıktığımızda beni bir kitabevi sahibi Fikri abiyle tanıştırmıştı. Yaşım o zaman 18-19 civarı. Fikri abiyle tanıştığımda neler yaptığımı anlattım kendisine. Resim ve karikatür çizdiğimi anlattığım sırada bana Hasan Aycın’dan bahsetmeye başladı ve tam o sırada gözüm panoda asılı bir karikatüre takılmıştı. O karikatürün sahibinin Hasan Aycın olduğunu söylemişti. Ve günlerce Hasan abinin Bocurgat albümünü elimden düşürmediğimi hatırlıyorum. Bunun yanında Naci el-Ali’nin çizimlerini günlerce incelemiştim. Çizgilerinden çok etkilenmiştim çünkü belli bir amaca hizmet ediyorlardı, bir derdi vardı çizginin. Toplumsal bir sorunu anlatan ve bunu anlatmaya çalışan ve derdi olan bir çizgisi vardı. Kafamdaki sanatın bir amaca hizmet etmesi tarifine çok uygundu ve aradığımı böylece bulmuştum.”
“Portrelerimde Filistin’den Şeyh Ahmet Yasin’e de yer verdim”
Daha sonra İstanbul’a geldiğini ve İsmet Özel ile tanışıp sohbet ettiğini anlatan Asma, “Çizgilerden bahsetmiştik, konu Hasan Aycın’a geldiğinde, onunla görüştürebileceğini ve tanıştırabileceğini söylemişti. Topkapı’da kendisiyle bir araya gelmiştik. Birkaç saatlik sohbetten sonra ayrılmak üzereyken Gece Yürüyüşü albümünü kendisinden emanet istemiştim. Bana şöyle söyledi: ‘Tabi ki veririm albümü ama bir daha ki sefere geldiğinde çizgilerini de getirirsen sana bunu hediye ederim’ dedi. Bir hafta sonra çizgilerimi götürdüm kendisine, o gün bütün albümlerini tek tek imzalayıp bana vermişti.” ifadelerini kullandı.
Asma, son dönemde illüstrasyondan portreye geçiş yaptığını, özellikle politik illüstrasyonların sorumluluk yüklediği ve bunun da yorgunluğa sebep olduğunu söyledi.
“Filistin ve Kudüs halkını anlatan resimler yapmak istiyorum”
Gerçek hayatta farklı fikirleri sebebiyle bir araya gelmeleri mümkün olmayan kişileri çizdiğini kaydeden Asma, “Mesela ben portrelerimde Filistin’den Şeyh Ahmet Yasin’e de yer verdim, Amerika’dan Muhammed Ali’yi de çizdim, Afrika’dan Hasan el-Turabi’yi de çizdim. Portrelere baktığınız da belki bunlar bir araya gelse kendi aralarında birçok tartışma yapacaklar, çok fikir ayrılığı da görebilirsiniz bu insanlarda. Bizim için burada mühim olan bu değil. Mühim olan şu; ortak bir kimliğimiz var, ortak birtakım ideallerimiz var bu çatı altında insanları bir araya getirmek. Gerçekte bu insanların bir araya gelmesi hayal gibi bir şeydir, fakat ben sanatla bir çalışmayla bu çabayı ortaya koyuyorum.” değerledirmesini yaptı.
Çizgi ile ilgili birtakım şeyler yapmak istediğini kaydeden illüstratör-ressam Asma, “Yapmak istediğim en önemli şeylerden bir tanesi, Filistin’deki işgal duvarı üzerine illüstrasyonlar, karikatürler, Filistin ve Kudüs halkını anlatan resimler yapmak. Rabbim imkan verirse ilk fırsatta böyle bir şey yapmak istiyorum. Sanat, iyi ellerin elinde inşa edici bir hal alır, art niyetli insanların elinde yıkıcı bir etkisi var sanatın. Fevzi el-Cüneydi’nin çizimini yapmıştım son dönemde. Ben onu şu şekilde illüstre etmiştim; bir tarafta Trump, bir tarafta Netenyahu ve arkada İsrail askeri şeklinde resmetmiştim. Bu oldukça beğeni toplamıştı sosyal medyada. Hatta birçok dergi kapağında yer vermek için müsaade istemişlerdi benden. Ben de bir çoğuna müsaade etmiştim.” diye konuştu.