ANKARA
CHP‘nin “OHAL’de Yeter Forumu“nun sonuç bildirgesinde, olağanüstü hal uygulamasının derhal kaldırılması ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) düzenine son verilmesi çağrısı yer aldı.
CHP’nin İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığınca bir otelde düzenlenen “OHAL’de Yeter Forumu”nun sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da AK Parti iktidarı tarafından OHAL’in ilan edildiği anımsatılarak, 12 maddelik çağrıda bulunuldu.
“OHAL derhal kaldırılmalı ve KHK düzenine son verilmelidir” ifadesi kullanılan sonuç bildirgesinde şunlar kaydedildi:
“Bu süreçte oluşturulan OHAL Komisyonu, Venedik Komisyonunun tavsiyelerine uygun kurulmamıştır. AİHM’in içtihatlarında değerlendirme kriterleri bellidir. Bu kriterlere göre inceleme yapılıp, yapılmadığı bildirilmelidir. Verilen kararlar acilen açıklanmalı, komisyon önünde savunma hakkı tanınmalı ve kararlar ilgililere tebliğ edilmelidir.”
“Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama ve denetleme yetkisi tekrar teslim edilmeli, gasbedilen milletvekili hakları iade edilmelidir.” görüşlerine yer verilen bildirgede, “Yasama sorumsuzluğunun anayasal bir hak olduğu ve Anayasa Mahkemesinin içtihatları doğrultusunda, milletvekilinin salt kendisini değil, bütün bir milleti temsil ettiği de değerlendirilerek, tutuklu milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.” ifadesi paylaşıldı.
“Tüm idari işlemler ve kamu ihaleleri bağımsız bir komisyonca incelenmeli”
Bildirgede, OHAL gerekçe gösterilerek valiliklerce ilan edilen, toplantı ve gösteri özgürlüğünü kısıtlayan tüm kararlarla sokağa çıkma yasakları başta olmak üzere, özgürlüğü kısıtlayıcı tüm yasakların derhal kaldırılması talebinde bulunularak, söz konusu yasaklara uyulmaması gerekçesiyle yürütülen tüm soruşturmalar ve verilen cezaların kaldırılması gerektiği belirtildi.
“Haklarında ihraçlarını gerektirecek bir kesin hüküm yokken ihraç edilen yüz bini aşkın kamu görevlisi, tam anlamı ile açlığa terk edilmiştir.” ifadesinin kullanıldığı bildirgeye, şöyle devam edildi:
“Bu durum, salt kendileri değil, bakıma muhtaç ailelerini de etkilemektedir. Bu durumun yaşam hakkı gibi temel bir hakkın ihlaline neden olduğu açıktır. Bu nedenle, 657 sayılı yasaya da uygun olarak haklarındaki ihraç işlemi, açığa alma işlemine dönüştürülerek, kendilerine adli ve idari adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. İhraçları nedeniyle açlık grevine giren ve bugün 313. günü geride bırakan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yaşama hakkının, içinde bulundukları hassas durum da göz önüne alınarak derhal görevlerine iade edilmelidir. İfade, konuşma ve basın özgürlüğü üzerindeki baskılar sona erdirilerek, yaptıkları haberler, yazıları ve konuşmaları nedeniyle cezaevinde bulunan basın emekçileri özgürlüklerine kavuşturulmalıdır. FETÖ ile uzaktan yakından alakaları olmamasına karşın, yalnızca muhalif oldukları için hukuka aykırı olarak kapatılan demokratik kitle örgütleri bir an önce açılmalı, el konulan yazılı ve görsel medya kurumları teslim edilmelidir. İhraç edilmiş olan ya da haklarında adli ve idari soruşturma olmayan akademisyen ya da diğer çalışanların, başka alanlarda çalışmasını yasaklayan düzenlemeler derhal kaldırılmalı, iptal edilen pasaportları iade edilmelidir.”
“Cinsiyetçi, ayrımcı, antilaik, bilim dışı uygulamalarla doldurulan eğitim programlarına derhal son verilmesi” talebinin de yer aldığı bildirgede, “AKP’nin görevden baskıyla el çektirdiği AKP’li belediye başkanları ve diğer siyasetçiler hakkında soruşturma başlatılmalıdır. OHAL döneminde gerçekleştirilen tüm idari işlemler ve kamu ihaleleri bağımsız bir komisyon tarafından incelenmelidir. Paramiliter oluşumlar ile ordu ve polis teşkilatındaki gayrimeşru siyasi oluşumlara ilişkin iddialar, bağımsız yargı organlarınca incelemeye alınmalıdır.” ifadesi kullanıldı.
Muhabir: Özcan Yıldırım