İZMİR-Efsun Yılmaz
Çocukken gerekli tedaviyi görmediği için gözünü kaybeden diyabet hastası Gamze Bakkallar, başka çocukların hayatının kararmaması için diyabet koçluğuna başladı, minik diyabetlilere umut oldu.
İzmir’de yaşayan 41 yaşındaki Gamze Bakkallar’a, diyabet teşhisi 13 yaşındayken konuldu. Ancak Bakkallar, tedaviye erken başlanmadığı için sağ gözünü kaybetti.
Hastalığının diğer organlarına zarar vermemesi için hayata daha sıkı bağlanan Bakkallar, uzun yıllar diyabet eğitim uzmanlığı yaptı ve bir arkadaşıyla Ege Diyabetliler Derneğini kurdu.
Bakkallar, dernek faaliyetleri kapsamında diyabetli çocuklara yardım eli uzatmak için koçluk eğitimi aldı, çocuk diyabetlilere ücretsiz yol göstericilik yapmaya ve moral vermeye başladı.
“Başkalarının başına gelmesin”
Ege Diyabetliler Derneği Başkanı Bakkallar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Haziran 2010’da diyabet hemşiresi arkadaşıyla Ege Diyabetliler Derneğini kurduklarını, hasta çocuklara yardım etmekten, “çaresizlik” duygusunu aşma konusunda onlara destek vermekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Sanatçıların ve sporcuların, motivasyon amacıyla koçluk hizmetinden faydalandığını dile getiren Bakkallar, şöyle konuştu:
“Tanıdığım diyabet koçu yoktu. Ben de diyabetli çocukların benim durumuma düşmemesi için koçluk yapmaya başladım. Yurt dışında rağbet gören ama Türkiye’de olmayan bir kavramdı diyabet koçluğu. Bize başvuran çocukların ve ailelerinin yaşadığı sorunları biliyorum. Diyabeti kabullenmelerinde, hastalıkla yaşamalarını sağlama konusunda yardımcı olmaya çalışıyorum. Danışanı dinliyorum, sorunlarını birlikte çözüyoruz.”
Diyabet komasına giren hiç tanımadığı çocuklara ulaşmak için hastanelere gittiğini ifade eden Bakkallar, bugüne kadar 90’a yakın çocuğa ücretsiz ve düzenli koçluk yaptığını aktardı.
Bakkallar, 10 yaş üstü danışan çocukların en çok “Neden bu hastalık beni buldu” sorusunu yönelttiğini ancak görüşmeler sonunda diyabeti kabullendiklerini anlattı.
Azra ile 5 yıldır görüşüyor
Gamze Bakkallar’ın umut verdiği çocuklardan biri de 5 yaşında diyabet tanısı konulan Azra Mert.
Hastalığı anlaşıldıktan hemen sonra hastaneye kaldırılan ve şu anda 10 yaşında olan Azra’nın annesi Yasemin Mert, “Behçet Uz Çocuk Hastanesinde kızımı açken 280 kan şekeri değeri ile yoğun bakıma aldıklarında dünyam yıkıldı. 10 gün sonra hastaneden çıktığında diyabet koçunu bulduk. Başka insanların da bu hastalıkla yaşadığını gördük.” dedi.
Mert, hastalığı nedeniyle özel eğitim kurumlarına yönlendirilen kızı Azra’nın, doktorları ve diyabet koçu sayesinde zorlukları aştığını ve İsmet Yorgancılar Ortaokulu’nda takdir getiren başarılı bir öğrenci olduğunu anlattı.
Yasemin Mert, kızı için Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığına başvurduklarını, uzmanların okulda öğretmenlere eğitim verdiğini ve sağlıklı beslenme düzeni oluşturulduğunu bildirdi.
İnsülin pompasını profesyonelce kullanıyor
Her öğününü özenle not eden, kalorisini, karbonhidratını hesaplayan, insülin pompasını tıpkı bir sağlık personeli gibi profesyonelce kullanan Azra ise hastalık teşhisi konulduğunda zorlandığını ancak diyabetle yaşamayı öğrendiğini şu sözlerle anlattı:
“Bana en çok yardım eden annem, doktorlarım ve diyabet koçum oldu. Korkum kalmadı. Abur cubur yerken arkadaşlarım, biraz özeniyordum şimdi benim de canım istemiyor. Bence onlar da yemesinler çünkü çok zararlı. Artık durumumu kabullendim, başarılı bir öğrenci oldum. En büyük hayalim de İngilizce öğretmeni olabilmek.”