KUDÜS – Hanedi el-Kavasimi
İsrail’in Kudüs’ü Yahudileştirme çabalarında etkin rol oynayan “Elad” yerleşim birimi örgütü, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararının ardından Filistinlilere ait ev ve arazilere yönelik baskınlarını artırarak Filistinlileri evlerinden çıkarmakla tehdit ediyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Silvan bölgesinde bulunan Vadi Hilva Mahallesi sakinlerinden Ahmed Muhammed Mahmud Sumrin (35), İsrail’in Kudüs’ü Yahudileştirme planları kapsamında atalarından kalan evden yerleşimciler tarafından çıkarılmakla tehdit edildiğini söyledi.
Yahudi yerleşimciler tarafından yoğun şekilde hedef alınan Vadi Hilva’da üç kattan oluşan bir evde ailesinden 13 kişiyle beraber yaşamını sürdüren Sumrin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Ben ve altı kardeşim bu evde doğduk. Yahudi yerleşimciler, atalarımızdan kalan evden bizi çıkarmakla tehdit ediyor. 1990’lı yılların başında İsrailli Elad adındaki bir şirket, sahibi olduğu iddiasıyla evi tahliye etmemiz için dava açtı. O zamandan beri ata yadigârı evin bize ait olduğunu ispat etmek için İsrail mahkemelerinde mücadele ediyoruz.” dedi.
Son duruşmanın bu yılın ocak ayında görüldüğünü ve tanıkların 7 saat boyunca dinlendiğini belirten Sumrin, davanın nisan ayına ertelendiğini söyledi.
İsrail’in hak iddiası
Sumrin, hikayenin dedesinin amcası Musa Abdullah Sumrin’in 1983 yılında Ürdün’ün başkenti Amman’da vefat etmesiyle başladığını belirterek, İsrail’in “sahipsiz emlaklar kanunu” adı altında evlerini elinden almaya çalıştığını ve söz konusu bu kanun doğrultusunda Yafa, Hayfa, Akka ve El Halil kentlerinde binlerce evi gasbederek mülkiyetini ele geçirdiğini anlattı.
Sumrin konuşmasına şöyle devam etti:
“Aile olarak evimizin elimizden alınmaya çalışıldığından haberimiz yoktu. 1991 yılında ‘evimizin sahipsiz olduğu ve bu nedenle tahliye etmemiz için dava açıldığı’ tebligatı ulaştı. Uzun uğraşlar sonrası mahkeme, evin ilk malikinin Kudüs’te doğan, büyüyen ve orada ölen dedelerimden Musa Sumrin’e ait olduğuna karar verdi. Ancak bununla da kurtulamadık. Davayı açan İsrailli şirket karara itiraz ederek, sonraki süreçlerde mahkemenin kararını lehlerine çevirdi. Bütün engellemeler ve sıkıntılara rağmen halen mahkememiz devam ediyor. Her an evden çıkarılma korkusuyla yaşıyoruz. Çocuklarımın aniden sokağa atılmak ve hakkımız olan evi kaybetmek korkusuyla yaşadıklarından dolayı psikolojileri çok kötü durumda. Yahudi yerleşimciler gözlerini evlerimize dikmiş bekliyorlar.”
İsrail Tarihi Eserler Derneğinin 2013 yılında yayınladığı rapora göre, İsrail, Filistinlilere ait evlere el koymak için özellikle “sahipsiz emlaklar kanunu”nu kullanıyor. Söz konusu kanun Filistin’de ikamet etmeyen Filistinlilerin gayrimenkullerinin İsrail’e geçmesini ve bunlar üzerinde tasarruf hakkına sahip olmasını içeriyor. İsrailli kuruluş Elad ise hükümete yakınlığını kullanarak bu gayrimenkulleri düşük meblağlar karşılığında satın alıyor.
İsrail’in Kudüs’ü Yahudileştirme aracı ‘Elad’ın kuruluşu
Yahudi bir aileye mensup 1953 doğumlu David Barry, Elad’ın kuruluşunda öne çıkan isim olarak biliniyor.
Barry, 1990 yılından itibaren Yahudi yerleşim birimleri ve Kudüs’ü Yahudileştime çalışmalarına başladı. Başlarda Eski Kudüs’te bulunan dini okullardan Ateret Cohanim’de gönüllü öğretmenlik yapan Barry, daha sonra Elad’ı kurmak için buradaki görevini bıraktı. Barry, Elad örgütüyle birlikte İsrail’in Kudüs’ü Yahudileştirme planı için kullandığı projenin uygulayıcısı haline geldi.
İsrail, Elad’ın kuruluş hedeflerini yerine getirme ve örgütü geliştirme çalışmalarından ötürü Barry’e geçen mayıs ayında “topluma olağanüstü katkı başarısı” ödülü verdi.
Elad ile İsrail hükümeti arasındaki sıkı ilişkiler
İsrail’in Kudüs’ü Yahudileştirme çabalarında etkin rol oynayan “Elad” yerleşim birimi örgütü, son yıllarda Filistinlilere ait ev ve arazilere yönelik baskınlarda öne çıkıyor.
Kudüs’ün güneyinde yer alan “Elad” yerleşim birimine bağlı örgüt, İsrail tarafından 1986 yılında kuruldu. İsrail dernekleri sicil defterinde yer alan bilgilere göre, örgütün kuruluş amaçları arasında “nesiller, rehberlik ve yerleşim yoluyla Kudüs ile Yahudiler arasındaki bağları sağlamlaştırmak ve Yahudileri buraya yönlendirmek” gibi ifadeler yer alıyor.
Elad isminin de bu hedefler doğrultusunda seçildiği anlaşılıyor. Elad, Türkçede “Davud Şehri’ne doğru” anlamına gelen İbranice ifadenin kısaltması.
Elad’ın resmi internet sitesinde, Yahudi inancına göre Hazreti Davud’un 3 bin yıl önce Kudüs’ü inşa ettiği ve özellikle Mescid-i Aksa’nın güneyindeki tepeyi “Yahudi halkı için dini ve ruhani başkent” olarak seçtiği aktarılıyor. Bu bakış açısıyla hareket eden Elad örgütü için Silvan bölgesinde bulunan Vadi Hilve Mahallesi ayrı bir öneme sahip. Örgüt, faaliyetlerini yoğunlaştırdığı bu bölgede sık sık tarihi eser kazıları yaparak Yahudi ajandasını uygulamaya çalışıyor.