DİYARBAKIR
Turkuvaz Medya Grubu’nun, Kent Buluşmaları kapsamında bir otelde düzenlediği “Diyarbakır Dönüşüyor” programına katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, demokratik yönden hakkını arayanları alnından öptüğünü söyledi.
Özhaseki, hiç kimsenin silahı eline alma hakkı bulunmadığını vurgulayarak, şunları belirtti:
“Cinayet işleme, masum insanları vurma hakkı yok. Hele hele kamu görevlilerinin, gece evindeyken veya sokakta alışveriş yaparken eşinin yanında çocuğuyla beraber öldürme hakkı yok. Böyle birşey olamaz. Hiç kimse eline silah alıp yurt dışındaki emperyalist güçlerin oyuncağı olamaz. İhanet edemez, kendi insanına silah doğrultamaz. Bunu yaparsa devlet de gelir onun canını okur.”
Bölgede bir süre önce DBP’li belediyelerin çukur kazan PKK’lı teröristlere destek sunduğunu anımsatan Özhaseki, belediye başkanının, milletvekilinin ve bakanın dahi suç işleme özgürlüğünün bulunmadığını vurguladı.
Özhaseki, Sur Belediyesinin görevlendirme yapılmadan önce bütçesinin yüzde 55.8’inin personel gideri, yüzde 26’sının ise taşerona yapılan ödeme olduğunu aktararak, şöyle dedi:
“Yani devletten gelen paranın yüzde 81.8’i personele veriliyor. Peki bu personele mi gidiyor? Hayır. Biraz veriyorlar geriye kalanı ellerinden alıp, başka yere gönderiyorlar. Sadece Sur mu? Silvan’da yüzde 78.3, Mazıdağı’nda yüzde 88, Iğdır’da yüzde 91.8’i personel gideri. Ben 21 yıl belediye başkanlığı yaptım son 5 yıldaki ortalama personel gideri yüzde 17. Şu anda yüzde 14’lere düşmüştü. Peki nasıl oluyor da yüzde 90, 95’ler civarında devletten gelen parayı olduğu gibi personele aktarıyorsunuz?”
“Garibanın eline bin lira, geriye kalan elinden alınıyor”
Bakan Özhaseki, Patnos’ta önceki dönemin belediye başkanının sendikayla yaptığı sözleşmeyle geçici işçilere 6 bin 500 lira, daimi işçilere ise 7 bin 500 lira ödeme yaptığını işaret ederek, “3 sene öncenin rakamları. Dersiniz ki ‘milyarlarca lira bütçe para var, işçisine veriyor.’ ama içeride para yok ki. Her tarafa borçlu, gelen para bölüşülüyor. Garibanın eline bin lira, geriye kalan elinden alınıyor.” ifadelerini kullandı.
“Devlet size parayı eşit şekilde gönderiyor”
Hani Belediyesinin yatırım bütçesinin yüzde 0, Derik’in binde 3, Ergani’nin yüzde 0.94, Yüksekova’nın yüzde 2,12 olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:
“2-3 ay önce Yüksekova’da çarşıda esnafla sohbet ederken,’Buralar çok kötü kokuyor, affedersiniz neden bu kadar kötü kokuyor?’ dedim. Dediler ki ‘1 metre dahi kanalizasyon yok.’ Ey belediye başkanları, zamanında orada belediyecilik yapanlar ne iş gördünüz? Devlet size parayı eşit şekilde gönderiyor, İller Bankası’nın başında ben varım. Şu ana kadar bir tek kuruşluk fark oluşturmadık. Kişi başına düşen miktar belli. Hakkari’ye, İstanbul’a, Diyarbakır’a giden de aynı. Niye Kayseri’de biz belediye başkanlığı yaparken bütçemizin yüzde 50’si yatırıma gidiyor da siz de yüzde 0, yüzde 1, yüzde 2. Niye acaba?”
“Niyet bozuk olunca sonu da hayır olmuyor”
Diyarbakır’ın cazibe ve ticaret merkezi konusunda Güneydoğu’nun başkenti gibi olduğuna değinen Özhaseki, şu değerlendirmede bulundu:
“Elbette devlet gelecek buraya yatırım yapacak ama niye belediye başkanlarını seçerken titiz olmuyoruz? Anarşistleri, PKK’nın hizmetinde olan adamları, Kandil’e para göndermek için çırpınan tipleri buraya getirip seçiyoruz? Bunu sormaya hakkımız yok mu? O insanlar eğer iyi niyetli olmasalardı, şehirleri sevselerdi, şehrinde yaşayan insanları sevselerdi, o insanlara hizmet etmek gibi iyi niyet taşısalardı emin olun bambaşka olurdu Diyarbakır. Ama kafa başka yerde olunca, niyet bozuk olunca sonu da hayır olmuyor.”
“Maliyet, neredeyse 10 milyar liraya yakın”
Bakan Özhaseki, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dicle Vadisi Projesi’nin birinci etabı olan 320 dönümlük araziyi bitirdik. Şimdi DSİ’nin Dicle Nehri ıslah çalışmaları devam ediyor. Tarihi eserlerin tamamı restore ediliyor. 15 tanesinden 8’i bitti. Çatışmaların yoğun yaşandığı yerlerdeki evler için bizim biraz titizlenmemiz gerekiyordu. Ekiplerimizle sürdürdüğümüz titiz çalışmada sıradan evler yapılsın istemedik. Bir takım projeler var. Hazır kopya projeler getirirsiniz, projeyle ihaleye çıkarsınız, yaparsınız bu iş biter. Ama önce Diyarbakır evlerinin kendine has o üslubunu bir kitaba dökelim istedik.”
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde güvenliğin sağlandığını, insanların huzurlu şekilde yaşamını sürdürdüğünü vurgulayan Özhaseki, “Terör bölgelerinde devlet olarak üstlendiğimiz maliyet, neredeyse 10 milyar liraya yakın. 2 milyar lirasını Sur’a harcıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: Ömer Yasin Ergin,Aziz Aslan,Şükrü Gündüz