AĞRI
Ağrı’da işledikleri suçlar sebebiyle girdikleri cezaevinde bir süre yatıp, kalan kısmını “Denetimli Serbestlik” uygulaması kapsamında kamu yararına çalışarak çekmeleri için salıverilen bazı hükümlüler, hem cezalarını çekiyor hem de çeşitli kurumlarda ücretsiz çalıştırılarak, yeniden topluma kazandırılıyor.
Adalet Bakanlığınca 2005 yılında hayata geçirilen ve hükümlülerin yeniden topluma kazandırılması amaçlanan uygulama kapsamında, ilgili yasadan yararlanmak isteyen ve cinayet gibi ağır suçlar işlemeyen hükümlü, bir süre cezaevinde kaldıktan sonra kalan cezasını kamu yararına ücretsiz çalışarak toplum içinde çekmesi için serbest bırakılıyor.
Cumhuriyet başsavcılıklarına bağlı denetimli serbestlik müdürlüklerince, cezalarının kalan kısmını kamu yarına ücretsiz çalışarak çekmesi için çeşitli kurumlara yerleştirilen hükümlüler, günün belli saatlerinde çalışıp cezasını çekiyor, zamanının diğer bölümünü de kendisi ile ailesine ayırabiliyor.
Verilen işi yapmadığı takdirde yeniden cezaevine konulabilen hükümlüler, işini vaktinde yapıp yükümlülüklerini yerine getirdiğinde cezasının infazı yapılmış sayılıyor.
Ülke genelinde de bir çok hükümlünün yararlanıp memnun kaldığı uygulama sayesinde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde de bir çok hükümlü yeniden topluma kazandırıldı.
İlçede, cezaevinden çıktıktan sonra denetimli serbestlik çerçevesinde çeşitli kurumlarda ücretsiz temizlik, boya, badana, tadilat ve tamirat işleri yapan hükümlüler, cezalarını cezaevi yerine ailelerinin yanında ve toplum içinde çektikleri için memnun.
Hükümlülerden Nesim Taşdemir, uygulamadan yararlanıp cezaevinden çıktığını, devletin kendilerine böyle bir imkan sağlamasından memnun olduğunu söyledi.
“Cezaevinden bin kat iyi”
Taşdemir, uygulama ile kendisini daha özgür hissettiğini belirterek, “Denetimli serbestlikten yararlanarak daha yeni cezaevinden çıktım. Geriye kalan cezamızı sosyal hayat içinde çalışarak tamamlama imkanına sahibim. Cezaevinden bin kat iyi. Sonuçta normal insanlar gibi dışarıdayız ve temiz havayı soluyabiliyoruz. En önemlisi de hem toplum yararına çalışıyor hem de ailemizle vakit geçirebiliyoruz.” dedi.
Kamu yararına çalışarak cezasını çeken diğer hükümlü Ahmet Gövez de cezaevinden yeni çıktığını ve 2 aydır uygulama çerçevesinde kamu yararına çalıştığını aktardı.
Uygulama ile topluma daha hızlı adapte olduklarını anlatan Gövez, şunları kaydetti:
“Cezamı çekmek için yaklaşık bir ay adliyede, 10 gün kadar da elektrik kurumunda ücretsiz çalıştım. Şimdi de Doğubayazıt’ta Gençlik Merkezi, okullar ve camilerin temizlik işini yapıyoruz. Genellikle öğleye kadar işimiz bitiyor, boş vakitlerimizde dışarıya çıkabiliyor, ailelerimizle gezebiliyoruz. Ayrıca topluma alışma sürecimizi hızlandırdığı için de cezaevinden çok daha güzel olanaklara sahibiz. İnsanlarla sohbet ediyor, iletişim kuruyoruz.”
Hükümlülerden Serhat Öztürk ise cezasını, çalışıp çocuklarının yanında çektiği için çok mutlu olduğunu söyledi.
Öztürk, “Devletimiz, denetimli serbestlik bize gerçekten çok güzel şartlar sağladı. Cezaevi dışında okullar ve kamu kurumlarında temizlikten tutun birçok işi yapıyoruz. Şimdi de Ahmed-i Hani Anadolu Lisesinde çalışıyorum, çok mutluyum. Hem günün belirli vakitlerinde çalışıyor hem de boş zamanlarımı ailem ve çocuklarımla geçiriyorum.” diye konuştu.
Doğubayazıt Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Sevgi Lordoğlu da Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile imzaladıkları protokol çerçevesinde Gençlik Merkezi olarak kendilerinin de hükümlülere yönelik sosyal ve sportif faaliyetler düzenlediklerini anlattı.
“İnsanımızı nasıl kazanırız anlayışını güdüyoruz”
Hükümlülerin Doğubayazıt Gençlik Mekezi’nde ihtiyaç duyulan alanlarda çalışarak kalan cezalarını tamamlayabildiklerini ifade eden Lordoğlu, şöyle devam etti:
“Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, hükümlülerin topluma alışabilmelerini sağlayan çok önemli faaliyetlerde bulunuyor. Biz de merkez olarak aramızda imzaladığımız protokol gereği, kendilerine her konuda yardımcı oluyoruz. İnsanımızı nasıl kazanırız anlayışını güdüyoruz. Onları bir hükümlü olarak değil bize yardım eden vefalı, cefalı insan olarak görüyoruz.”
Lordoğlu, insanların istemeden hükümlü olabileceğine işaret ederek, şunları vurguladı:
“Yarın aynı duruma biz de düşebiliriz. Bizim onlara bakarken empati kurmamız gerekir. Aslında onlar toplumun gerçeği. Yani sizin olan bir şeyi, elinizle bir kenara nasıl itebilirsiniz? Bunu yapmamak ve onları tekrar topluma kazandırmamız gerekiyor. Hükümlülerin, enerjilerini çalışarak, toplum içine karışarak, sosyal ve sportif faaliyetlerde bulunarak harcamaları yanlışa gitmelerini engelleyecektir. Biz bu kapsamda merkezimizin kapılarını onlara sonuna kadar açtık.”