İSTANBUL – EDA TOPCU
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, gerek Gelir Vergisi gerekse Kurumlar Vergisi açısından önemli adımlar atılacağını, bu konuda Maliye Bakanlığı ile diyalog içinde olduklarını bildirdi.
Büyükekşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ihracatı sürdürülebilir ve kalıcı olarak artırabilmek için pazar çeşitlendirmesine ihtiyaç olduğunu dile getirerek, geçen yıl 70 bin firmanın 246 bölge ve ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini ifade etti.
30 bin 546 firmanın tek pazar ihracatı yaptığını aktaran Büyükekşi, bunu “vahim” olarak nitelendirirken, tek pazar ihracatının her zaman sıkıntı yarattığını söyledi. Riski minimize etmek için pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu vurgulayan Büyükekşi, şunları kaydetti:
“İhracatçılarımıza en önemli önerilerimizden biri, farklı coğrafyalara ürün pazarlamak… 2017 yılında 28 ülkeye ticaret heyeti düzenledik. Bu yıl hedefimiz en az 30 ülke ziyareti… Böylelikle yeni pazarları ihracatçılarımızın önüne açmış oluyoruz. Türk Hava Yolları’na da teşekkür ediyoruz. Bizi birçok ülkeye aktarmasız uçuruyor. Diğer yandan, 7/24 fuar mantığıyla ticaret merkezleri açmaya başladık. Bu sene de özellikle İngiltere, Japonya, Endonezya gibi ülkelerde, belki Miami’de Türk Ticaret Merkezleri açacağız. Rota etkinliklerimiz var. Her ay bir ülkemizin iş adamlarını, orada yatırımı olanları getirerek, geçen sene 9 ülkeyi tanıttık. Bu sene de 10 ülkeyi tanıtmayı planlıyoruz. Şubatta Brezilya, martta Avustralya’yı tanıtmayı planlıyoruz.”
Büyükekşi, Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen desteklerin ihracatçılar için çok önemli olduğunu da söyledi.
“Birçok ihracatçımız tanıtım ve reklam teşviklerinde yeterli bilgiye sahip değil”
Mehmet Büyükekşi, ihracatçıya verilen tanıtım ve reklam teşviklerine değinirken, birçok ihracatçının bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını, şu anda Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle kurulan bir ekibin il il gezerek ihracatçıların sorunlarını dinlediğini, verilen teşvikler konusunda bilgilendirme yaptığını anlattı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal ile ihracatçılar olarak çok iyi bir diyalogları olduğunu dile getiren Büyükekşi, şöyle devam etti:
“Ne zaman bir öneri götürsek, ne zaman sıkıntı yaşasak hemen bize proaktif olarak katkıları bulunuyor. Geçen sene ihracatçıya verilen destek Maliye Bakanlığı tarafından 1 milyar liradan 3 milyar liraya, bu sene 4 milyar liraya çıkarıldı. KDV iadeleri konusunda önemli adımlar atıldı. Bunlardan da son derece memnunuz. Gerek Gelir Vergisi gerekse Kurumlar Vergisi açısından önemli adımlar atılacak, diyalog içindeyiz.
KDV ile ilgili sıkıntılarımız vardı. Geçen sene bir rapor hazırladık. Maliye bakanımıza ilettik ve geçen hafta sayın maliye bakanımız, ekibiyle TİM’e geldi. Tek tek hangi önerimiz varsa… Bunlarla ilgili pozitif mesajlar verdi. Basına yansıdı. Maliye bakanımız açıkladı. Özellikle makine ve teçhizat yatırımlarında KDV konusunda iyileştirme yapacaklarını söyledi. Diğer konularda da iyileştirme yapmalarını bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde sayın bakanımızın bu konuları kamuoyu ile paylaşmasını bekliyoruz.”
“Dövizle geliri olmayan şirketlerin dövizle borçlanmaması lazım”
TİM Başkanı Büyükekşi, dolar/TL ve dolar/avro arasındaki volatilitenin ihracatçıların en önemli konularından biri olduğunu vurgulayarak, 2 yıldan beri “1 dolar 1 avro olacak mı, hatta avro doların altına gidecek mi?” konusunun konuşulduğunu anlattı.
İhracatçının spekülatif ataklara karşı kendini koruması gerektiğini ifade eden Büyükekşi, özel sektörün döviz borçlanmasına ilişkin de, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dövizle geliri olmayan şirketlerin dövizle borçlanmaması lazım. Bu her zaman büyük risk yaratmıştır. Peki, firmalarımız neden dövizle borçlanıyor? Sebebi çok açık… İçeride TL faizlerin çok yüksek olması firmaları dövizle borçlanmaya yöneltti. Bu da son 3-4 yıldır firmalara büyük kayıplar verdirdi. Önceki yıllarda tersi yaşanıyordu, kur daha az hareketliydi. Son 3-4 yıldır şirketler zarar gördü.
Cumhurbaşkanımız faizlerin yüksek olduğunu, bu yüksek faizlerle yatırım yapılamayacağını sık sık dile getiriyor. Belki bizim bu konuda ülke olarak adım atmamız gerekiyor. TL cinsinden faizleri özellikle yatırımlar açısından nasıl destekleyebiliriz? Hükümetimizin TL cinsinden yatırımlara vereceği faiz desteği teşvik açısından son derece önemli. Bunu yapabilirsek firmalar dövizden vazgeçip mutlaka TL cinsinden yatırım yapacaklar.”
Eximbank’ın şu anda Döviz Kuru Riski Sigorta Sistemi konusunda çalıştığını dile getiren Büyükekşi, TL ile yapılacak yatırımda faiz desteği verilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
“Yurtdışında maalesef bir algı operasyonu yapılıyor”
Mehmet Büyükekşi, yurt dışında 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından Türkiye’yi doğru anlatmak için önemli adımlar atıldığını, bakanların da katıldığı yurt dışı ziyaretleri yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Çünkü görüyoruz ki, yurt dışında maalesef bir algı operasyonu yapılıyor. Bu algı operasyonunu kırabilmek, onun önüne geçebilmek için o günlerde en çok uğraştığımız konular Türkiye’nin imajının yerle bir edilmesiydi. O günlerde en çok karşımıza çıkan sorun şuydu; siparişimiz var elimizde, hiçbir sorun yok ama karşı taraf siparişini iptal etmek istiyordu. Birçok firmamızın pazarlama satış müdürü ülke ülke dolaştılar, FaceTime’dan fabrikayı aradılar, görüntülü olarak fabrikanın çalıştığını ispat ettiler. Çünkü oradaki alıcı, ‘Türkiye’de darbe girişimi oldu, üretimi zamanında yapamazsınız, yetiştiremezsiniz, şartlar eskisi gibi değil, bu malları yükleyemezsiniz’ diyordu. Biz bunların hepsini aştık, fabrikaların çalıştığını onlara ispat ettik, ürünlerimizi zamanında teslim ettik ve bu korkuyu yenmiş olduk. Zaten bu 2017’de ihracat rakamlarımıza yansıdı. Gerek OHAL’den dolayı gerekse algı operasyonundan dolayı Türkiye’ye gelme konusunda tereddüt eden müşterilerimiz var. Bunları ikna etmeye çalışıyoruz, biz onlara gidiyoruz.”
Yüksek teknolojinin katma değer açısından önemine dikkati çeken Büyükekşi, dünya nüfusunun her geçen gün yaşlandığını ve insan ömrünün uzadığını, bu nedenle sağlık ekipmanları sektörüne yatırım yapmanın önemli olduğunu vurguladı.
Büyükekşi, yatırım yapılması gereken alanlar içinde enerji sektörünün de bulunduğunu, nükleer, yapay zeka, Sanayi 4,0 gibi alan ve sektörlerin Türkiye tarafından ıskalanmaması gerektiğini söyledi.