İSTANBUL
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TRT‘nin, Türkiye’de ürettiği programlarla halkın beğenisini kazanırken dünyada da rekabette önemli bir pay aldığını belirterek, “Bundan sonraki süreçte de hükümetimiz TRT’nin bütün çalışmalarına en büyük desteği aktarmaya devam edecektir. TRT’nin Türkiye’nin yüz akı olma özelliğini gelecekte de daha iyi noktalara taşıması için yapılması gerekenler neyse onların bir fazlasını yapmaya özen göstereceğimizi ifade etmek istiyorum. “dedi.
Bozdağ, Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilen TRT’nin televizyon yayıncılığının 50. yılı programında yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekatı ve 15 Temmuz’da vatan için mücadele eden tüm şehitleri rahmet ve minnetle andığını, gazilere de acil şifalar dilediğini söyledi.
Allah’ın, kahraman askerlerin muhafızı ve yardımcısı olmasını dileyen Bozdağ, “Yüce Allah terör örgütleri ve destekçilerinin kurduğu tuzakları, planları ve hesapları bir kez daha bozmayı bu aziz milletin evlatlarına bir kez daha nasip etsin.” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, 1968’de 31 Ocak günü televizyonculuk yayınına başlayan TRT 1’in 50. yılını kutladıklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk anonsu yapan Nuran Devres Hanımefendi’yi hep birlikte dinledik. O günden bugüne 50 yıl geçti. Geçen 50 yıl içinde TRT evimizi şenlendirdiği gibi hayatımızı ve hepimizin dünyasını da ayrı ayrı renklerle donattı. Yıllarca doğruluğu esas alarak tek başına televizyonun eğlendirme ve bilgilendirme görevlerini yerine getiren TRT, aynı zamanda haberleşme ve daha pek çok alanda önemli görevleri başarıyla yerine getirdi. TRT, bu dönem içerisinde bundan sonra da her daim bir okul oldu ve bir okul olmaya devam edecektir. Adeta TRT, bir halk akademisi vazifesini yerine getirmiştir. Hepimiz sporda, sanatta pek çok alanda büyük başarı hikayelerini hep TRT’de gördük. TRT, pek çok ilkleri milletimize yaşattı. Kültürümüzün tanıtılmasına, farklılıkların farkına varmamıza, farklılıklarımızdan ortaklıklar çıkarmamıza, güzel Türkçemizin öğretilmesine, Türkiye’nin dört bir tarafında ortak telaffuza, ülkemizin ve dünyanın tanıtılmasına, bilim ve teknolojik gelişmelerin tanıtılmasına, yaşam tarzlarının değişmesine, geleneklerin kültürlerin etkileşmesine, hatta değişerek yeni gelenekler ve kültürler oluşmasına, müziğimiz, sanatımız ve kültürümüze ait pek çok eserin toplanarak muhafaza edilmesine, geleceğe aktarılmasına TRT büyük katkılar sağlamıştır. Eğer bugün dünya çapında Türkiye’nin yetiştirdiği önemli sanatçılar varsa, her alanda başarı sağlıyorsa bu 50 yılın emeği, alın teri tartışmasız başarı da en büyük etkendir.”
“TRT, dünyanın da en saygın kuruluşları arasında yer alıyor”
Bozdağ, 50 yıllık sürede toplumun gelişmesi konusunda ilkleri yapan, gelenekleri oluşturanlara ayrı ayrı şükranları sunduğunu ve rahmetle andığını söyledi.
TRT 1 ve diğer TRT yayın organlarının sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en saygın kuruluşları arasında yer aldığına vurgu yapan Bozdağ, “TRT’nin Türkiye’de ürettiği programlarla halkımızın beğenisini kazanırken dünyada da rekabette önemli bir pay aldığını hep beraber görüyoruz. Bundan sonraki süreçte de hükümetimiz TRT’nin bütün çalışmalarına en büyük desteği aktarmaya devam edecektir. TRT’nin, Türkiye’nin yüz akı olma özelliğini gelecekte de daha iyi noktalara taşıması için yapılması gerekenler neyse onların bir fazlasını yapmaya özen göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Bekir Bozdağ, Türkiye’de televizyonculuğun gelişmesinin pek çok alanda da değişimlere neden olduğunu dile getirerek, “Türk tarihinde pek çok darbelere hep birlikte şahit olduk. TRT darbecilerin her zaman ilk hedefi oldu. TRT’yi ele geçiren Türkiye’yi ele geçiriyordu. TRT’nin ekranlarına el koyan Türkiye’nin yönetimine el koyuyordu. Gelinen noktada, TRT’nin ekranları geçici bir süre karaltılsa da oradan Türkiye’nin yönetimine el koyma başarılamadı. Bu nedenle TRT Genel Müdürümüze onun şahsında çalışanlarına da ayrıca şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
“Yüzlerce kanal ve radyo Türkiye’de yayın yapıyor”
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, böyle anlamı bir gecede eski Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ı da rahmetle anmak isteğini ifade ederek, Özal’ın Türkiye’de özel kanalların ve radyoların önünün açılmasında kırılmaz olan tabuları yıktığını kaydetti.
Renkli televizyona geçmek için bile birçok tartışmanın yaşandığını hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti:
“Özel televizyon olsun mu olmasın mı tartışmalarını da yaptık. Özel televizyon rahmetli Özal’ın inisiyatifiyle yasal altyapısı olmadan kurulan bir yöntemle hayata geçmişti. Şimdi gelinen noktada onlarca özel kanalıyla ve bölgesel kanalarla yüzlerce kanal ve radyo Türkiye’de yayın yapıyor. Bu bizim her alanda gelişmemize ve güçlenmemize katkı sağladı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün başarısızlıkla sonuçlanmasının en önemli nedenlerinden biri, farklı radyo ve televizyonların Türkiye’nin yayın hayatındaki çok sesliliğinin varlığıdır. Eğer sadece TRT olmuş olsaydı, gözümüz kulağımız orada olacak, belki Türkiye’nin gidişatı değişecekti. TRT’nin ekranlarına el koydular ama diğer ekranlar susmadı. Öbürüne gittiler, öbürü susmadı. O nedenle bir kez daha söylüyorum ki farklılıklarımız ve çok sesliliğimiz, çok renkliliğimiz, çok kültürlülüğümüz Türkiye’nin zaafı değil, yenilmez bir güç kaynağıdır. Bunu korumak hepimizin asli görevidir. TRT bu anlamda milletimizin her tür farklılığını, renkliliğini, özelliğini ve güzelliğini yaşatma, gelecek kuşaklara aktarma konusunda görevini başarıyla yürütüyor.”
Muhabir: Semra Orkan