CENEVRE
Türk ebru sanatçısı Atilla Can’ın göçmen çocuklara ithaf ettiği “Göçmen Kuşlar” isimli kişisel sergisi Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde açıldı.
Serginin açılışına, BM Cenevre Ofisi Genel Direktörü Michael Moller, BM Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye’nin Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ali Naci Koru, Türkiye’nin Cenevre Başkonsolosu Mehmet Sait Uyanık, Uluslararası Göç Örgütü Genel Direktör Yardımcısı Laura Thompson ve çok sayıda davetli katıldı.
Serginin açılışında konuşan Moller, “Hepimiz, Ege Denizi’nde göçerken cesedi sahile vuran kırmızı tişörtlü ve mavi şortlu Suriyeli çocuğu hatırlıyoruz. Burada sergi kapsamında resmini görmek üzüntümüzü bize tekrar hatırlatıyor.” dedi.
Koru da dünyada 250 milyon uluslararası göçmen, 65 milyon yerinden edilen ve 21 milyon mülteci bulunduğunu belirterek, “Türkiye, 3,3 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon mülteci ile en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke.” dedi. Türkiye’deki göçmen çocukların koruma altında olduğunu belirten Koru, bu çocukların eğitim, gıda ve sağlık hizmetlerinden sorunsuz bir şekilde yararlanabildiklerini ifade etti.
Koru, “Umarım, Göçmen Kuşlar sergisi, göç sorununa ve göçmen çocukların artan insani yardım ihtiyaçlarına ışık tutacak.” diye konuştu.
“Bu çocukların bir tek dileği, daha iyi ve daha güvenli bir yaşam”
Ebru sanatçısı Atilla Can ise Türkiye’nin en çok sığınmacı barındıran ülke olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Dünyadaki sığınmacıların yarıya yakınını çocuklar oluşturuyor. Bu da demek oluyor ki en fazla sığınmacı çocuk Türkiye’de bulunuyor. Dünyada milyonlarca çocuk, sebebi ne olursa olsun göçe zorlanıyor. Bu çocukların bir tek dileği var; daha iyi ve daha güvenli bir yaşam.
“Göç eden çocukların ızdırabına yürek kapılarının da açılması için buradayım”
Çocuklar bu göç yolculuklarında açlık, kötü beslenme, insan tacirlerinin eline geçme, kaçırılma ve ölüm gibi ağır bedeller ödeyerek umuda yürüyorlar. Bu tabloda en acı olanı ise yanlarında kimsesi olmayan yüz binlerce çocuğun tek başına göç etmek zorunda kalması ve sınırları o minicik ayaklarla geçmeye çalışması. O küçük bedenler iyi bir yaşama ve umuda doğru yol alıyor. Bir Türk sanatçı olarak Birleşmiş Milletler’de bu tabloyu dünyaya anlatmak için burada bulunuyorum. Göç eden çocukların ızdırabına sadece sınır kapılarının değil, yürek kapılarının da açılması için buradayım.”
Sergi, 6-16 Şubat tarihlerinde BM Cenevre Ofisi’nde devam edecek.