ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’ndaki eylemlere ilişkin, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski başyaveri albay Ali Yazıcı ile eski alay komutanı albay Muhsin Kutsi Barış‘ın da yer aldığı 534 kişinin yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.
Savunma yapan eski yüzbaşı Recep Karabayır, 15 Temmuz 2016’dan önce Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayında Muhafız Komando Bölük Komutanı olarak görev yaptığını dile getirdi. Darbe girişiminin olduğu hafta, alayın kuruluş yıldönümü olan 18 Temmuz’daki etkinlik ile emniyet maksatlı “alarm” verilebileceğinin söylendiğinden bu iki konuda hazırlıklar yaptıklarını bildiren sanık Karabayır, 13 Temmuz Çarşamba günü bu kapsamda tabur komutanı Fedakar Akça, binbaşı Osman Koltarla ve alay komutan yardımcısı yarbay Ekrem Işık ile görüşme yaptıklarını anlattı.
Toplantıda Işık’ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın eski alay komutanı Muhsin Kutsi Barış’a emniyet tedbirleri alması emri verdiğini söylediğini öne süren Karabayır, bu kapsamda alarm tatbikatı yapılacağını belirterek, kendisinden ve sanık Koltarla’dan 100 kişilik gruplar oluşturulmasının istendiğini aktardı.
Sanık Karabayır, Işık’ın faaliyete ilişkin konuşmasında, “Bu faaliyeti normalde alayın kuruluş yıldönümü olan 18 Temmuz’dan sonra yapacaktık ama alay komutanı bunu önümüzdeki 4 gün içinde görmek istiyor. Muhtemelen de gece 12.00’den sonra olacak.” ifadelerini kullandığını belirtti.
Planlanan sözde tatbikata “Pars” adının verildiğini kaydeden Karabayır, 15 Temmuz akşamında alarm verilmesi üzerine evinden çıkarak birliğine katıldığını kaydetti.
Tatbikat için gelen personele askeri usule uygun olarak silah ve mühimmat dağıtımı yapıldığını, ardından da garajlar bölgesine geçtiğini ifade eden Karabayır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir süre sonra alay komutan yardımcısı Ekrem Işık da bölgeye geldi. Bize, ‘Tatbikatın senaryosu şu şekilde olacak; IŞİD devletin önemli kurumlarını ele geçirmiş. Biz, bize görev verilen yerlerin emniyetini alacağız’ dedi. Telefonların toplanması emrini verdi. Ben telefonumu vermedim. Bulunduğumuz yere 9 tane uzman çavuş ve başlarında bir yarbay daha geldi. Kim olduğunu sordum, Ümit Gençer olduğunu söylediler. Daha önceden tanımadığım birisi. Ardından Işık ‘araçlara bin’ emri verdi, beni de kendi aracına çağırdı. Önümüze bir araç daha geldi, Işık öndeki aracı takip edecek şekilde devam edilmesini emretti. Daha sonradan öndeki araçta albay Muhammet Tanju Poshor’un olduğunu öğrendim.”
“Bizimle çatışırsanız terörist olursunuz”
Sözde tatbikatın alay içerisinde yapılacağını düşündüğünü öne süren Karabayır, kışla içinde araçlarla bir tur attıktan sonra dışarı çıktıklarını ve saat 23.00 civarında da TRT’ye gittiklerini beyan etti.
TRT’ye neden gittiklerini bilmediğini ve darbe girişiminden habersiz olduğunu iddia eden sanık Karabayır, TRT yerleşkesine geldikten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bir polis havaya ateş etti. Ben, ‘Niye havaya ateş ediyorsun? Biz buraya tatbikata geldik’ dedim. O bana, ‘Ne tatbikatı yahu, sizin bir şeyden haberiniz yok mu? Darbe yapılıyor’ dedi. Daha sonra Albay Poshor bölgeye geldi, polisleri dışarıya çıkarmaya çalıştı. Polisler çıkmayacağını söyledi. Daha sonra Poshor polise dönerek, ‘Şu anda bizimle çatışırsanız terörist olursunuz. Eğer bizimle dost iseniz dışarı çıkın, nizamiye emniyeti alın’ dedi. Poshor gidince ben polislerin yanına giderek neler olduğunu öğrenmeye çalıştım. Bir polis telefonundan haberleri gösterdi. Ben gece 00.00’dan sonra darbe girişimini öğrendim. Daha sonra kendi bölüğümdeki askerleri topladım. Bir süre sonra helikopter geldi, hedef gözetmeksizin ateş etmeye başladı.”
FETÖ elebaşından şikayetçi oldu
Yaşananların tatbikat olmadığını anladıktan sonra yarbay Ahmet Hatip ile görüşerek, TRT yerleşkesinden ayrıldıklarını söyleyen sanık Karabayır, sabaha karşı 04.00’ten sonra da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na döndüklerini dile getirdi.
“Ben orada darbe niyetiyle bir şey yapmadım.” savunmasını yapan Karabayır, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Karabayır, darbe girişiminin içine çekildiğini ileri sürerek, olayda sorumluluğu bulunduğunu dile getirdiği FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski albay Poshor, eski yarbay Işık, eski alay komutanı Barış ve eski yarbay Ümit Gençer’den şikayetçi olduğunu belirtti.
Davanın görülmesine devam ediliyor.
“Pars Darbe Planı”
Darbe teşebbüsüne Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı personelinin büyük çoğunluğunun katıldığı ifade edilen iddianamede, darbeye yönelik faaliyetlerin Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu belirtilen eski Alay Komutanı Barış’ın emir ve talimatlarıyla yönlendirildiğine yer verildi.
Barış’ın, 15 Temmuz öncesinde karargahlar ve kurumlarda görevli üst rütbeli personel ve kendi karargahında çalışan rütbeli personelle planlamaya yönelik toplantılar yaptığı kaydedilen iddianamede, Barış tarafından darbe girişimine ilişkin faaliyetlerin tamamının “Pars” koduyla isimlendirildiği ifade edildi.
Darbe girişiminde yer alacak personelin hızlı şekilde birliğe intikali ve kolay iletişim kurulabilmesi için Barış tarafından WhatsApp grupları kurulması talimatı verildiği bilgisine yer verilen iddianamede, 15 Temmuz günü saat 21.00’den itibaren alayda görevli eski binbaşı Fedakar Akça’nın kendi cep telefonundan oluşturulan gruba saat 20.58’de, eski Komutan Konutları Bölük Komutanı yüzbaşı Burak Ercan’ın saat 21.03’te, eski Muhafız Komando Taburu Komutan Konutları Bölgesi Muhafız Bölüğü Emniyet Takım Komutanı üsteğmen İsmail Kutluay Mıhçı’nın saat 21.03’te, eski Köşk Muhafız Komando Birlik Komutanı binbaşı Osman Koltarla’nın ise saat 20.57’de “Pars Darbe Planı”na yönelik alarmın verildiğini gösteren “Pars” mesajını yazdıkları belirtildi.
Muhabir: İsmet Karakaş