ANKARA
Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Sanık eski polis memuru M.Y, SEGBİS bağlantısıyla yaptığı savunmasında, Diyarbakır’da açılan bir davada örgüt üyeliği suçlamasından dolayı hüküm giydiğini ancak dosyanın istinaf mahkemesine gittiğini söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında 2007-2014 arasında görev yaptığını, 2009’da başkanlıkta dinleme yapılan birime geçtiğini anlatan M.Y, dinleme yapacağı hedeflerle ilgili bilgisi olmadığını öne sürdü.
“Bir gün Ahmet Ümit Seçkin amir geldi. Ayağa kalktık. ‘Klavyede alt-f12’ye basın’ dedi. Bastık. Karşımıza başka bir sayfa açıldı. Hedefler çıktı. ‘Denetleme yapılacak. Siz bu hedefleri değiştireceksiniz. ‘Biz, B şubenin hedeflerini takip ediyoruz diyeceksiniz’ diyerek çıktı.” ifadelerini kullanan M.Y, durumdan şüphelendiğini ve amirinin odasına çıkarak bu durumu sorduğunu iddia etti.
M.Y, amirinin de “Bunların hepsinin hakim kararı var.” demesi üzerine, yönetmelikten kaynaklanan sıkıntılar olabileceğini düşündüğünü savunarak, işine devam ettiğini, denetlemeye ise gelen olmadığını söyledi.
“İşlemlerin devlet için yapıldığını düşünüyor ve bu saikle hareket ediyordum.” diyen M.Y, sonraki yıllarda emniyete ifade için çağrılarak FETÖ tarafından usülsüz dinlemeler yapıldığının belirtildiğini bildirdi. M.Y, bu konuda bildikleri varsa anlatmasının istenmesi üzerine de bildiklerini anlattığını dile getirdi.
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik bir dinleme gerçekleştirmediğini, Baykal’n karşısına “hedef” olarak düşmediğini, dinleseydi de onu tanıyacağını ve böyle bir hukuksuzsuzluk yapmayacağını iddia eden M.Y, ancak “hedefleri” arasında Nilgün isimli birinin bulunduğunu belirtti.
M.Y, Mahkeme Başkanı Bayram Kantık’ın bir sorusu üzerine, “Nilgün, Deniz Baykal’ın sekreteriydi ve o hedefimizdi.” diye konuştu.
Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in görevden alınmasının ardından dinleme faaliyetlerinin durdurulduğunu öne süren M.Y, personelin de dağıtıldığını söyledi.
“Her yerde onlar var gibi”
M.Y, FETÖ ile irtibatlı olduğunu ancak rahatsız olduğu için kendisini uzak tutmaya, izole etmeye çalıştığını öne sürerek, “Her yerde onlar var gibi geliyordu.” dedi.
“En son gecenin bir yarısı evime iki kişi geldi. Neden sohbetlere katılmadığımı sordular. Ortamın gergin olduğunu ve ara vermek istediğimi söyledim.” diyen M.Y, onların da başka bir yoldan görüşebileceklerini ifade ettiklerini belirtti.
M.Y, “Onları başımdan atmak için tabletime ByLock yüklemelerine izin verdim ama hiç kullanmadım programı. Uşak’a tayinim çıkınca da kaldı.” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyetinin soruları üzerine M.Y, bu iki kişinin tanıdığı polis arkadaşları olduğunu da belirtti.
Başkan Kantık’ın iddianamede usülsüz dinleme yapıldığına yer verilen isimleri dinleyip dinlemediğini sorması üzerine M.Y, eski MHP’li Ahmet Deniz Bölükbaşı‘nı dinlediğini bildirdi.
Sanık M.Y, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma talebinde bulundu.
Savcı mütalaa verdi
Duruşmada, savcı da mütalaasını verdi.
Firari sanıkların yakalama kararının devamına ve eski başbakanlardan Tansu Çiller hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinin reddine karar verilmesini mütalaa eden savcı, tutuklu sanıklardan Ahmet Kabaağaç, Davut Ersoy, Mehmet Koçak, Muammer Acar, Osman Oktay Ilıcan, Selim Yasdıbaş, Süleyman Bağlan, Türkay Aydın’ın savunmalarını yapmış olmaları, mevcut delil durumu, suçun vasfı ve mahiyeti göz önünde bulundurularak adli kontrol şartıyla tahliyelerine, tutuklu diğer sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcılık makamı ayrıca, müşteki Aydın Deliktaşlı ve dilekçeyle katılma talebinde bulunan müştekilerin taleplerinin kabul edilmesine, dosyanın ayrılma veya birleştirme işlemlerine yönelik taleplerin sanık savunmalarının ardından değerlendirilmesine karar verilmesini istedi.
Muhabir: Ertuğrul Subaşı