GAZİANTEP
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Şehitkamil Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde, Gaziantep’e “Gazilik” unvanı verilişinin 97. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Devlet Övünç Madalyası ve Berat Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmada, şehit yakınları ve gazileri sevgiyle, saygıyla selamladığını dile getirdi. Gaziantep’e “Gazilik” unvanı verilişinin 97. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla ve heyecanla kutladıklarını söyleyen Gül, bu vesileyle devlet övünç madalyası alan şehit yakınları ve gazilerle bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Gül, Kurtuluş Savaşı’nda, terörle mücadelede bu cennet vatan, Türk bayrağı ve millet için şehit olan bütün kahramanları, şühedayı rahmetle ve gazileri minnetle yad ettiklerini aktardı.
“Çok büyük destan yazıldı”
Gül, Antep savunmasının çok büyük bir destan olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Ya istiklal ya ölüm diyerek düşmana karşı bu vatanı kurtarmak için can veren bütün şehitlerimiz, çok büyük bir destan yazmıştır. 6 bin 317 şehidi bulunan Gaziantep’te bugün bu toplantıyı ayyıldızlı bayrağımızla beraber yapabiliyorsak bu toplantı ve bu anı şehitlerimizin fedakarlığına, bu vatan için döktükleri kana borçluyuz. Gerçekten 14 yaşındaki Şehitkamil’in, yine Karayılan’ın, yine Şahinbey’in öncülük ettiği direniş ve kahramanlık ruhu gerçekten Antep’i gazi yapan ruhtur. Bu mesele sadece 100 yıl önce orada yaşanıp sona ermiş bir tarihi vakıa değildir. Bu meşale, bu bayrak, elden ele, nesilden nesile hep ulaşmıştır. İşte 15 Temmuz gecesinde yine 14 yaşındaki Şehitkamil’den 15 Temmuz gecesi şehit düşen 15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım’a bu bayrak, bu meşale teslim edilmiştir. Yine 16 yaşında babasıyla beraber şehit olan Abdullah Tayyip Olçok’a bu bayrak teslim edilmiştir. ‘Biz 100 yıl önce nasıl bu cennet vatan için, bayrağımız için canımızı verdiysek bizim gençlerimiz de 100 yıl sonra aynı ruhla, aynı şuurla bu vatanı böldürmez, bu toprağı böldürmez, devletimizi böldürmez, bayrağımızı indirmez, ezanı dindirmez’ diye bu cennet vatan için canlarını vermişlerdir. Vermeye de devam etmektedir. Ve bu ruh, bu şuur bütün dostlarımız için çok büyük bir güven, emniyet, düşmanlarımız için de çok büyük bir korkudur.”
“Eğer Şahinbey, eğer Şehitkamil bu mücadeleyi vermeseydi, 15 Temmuz’da kahramanlarımız, 250 vatandaşımız bu vatan için canını vermeseydi, Mehmetçik’imiz, polisimiz, askerimiz teröre karşı canını siper etmeseydi, bugün bu topraklara belki namahrem eli değmiş olacaktı.” diyen Gül, Şahinbey mücadele ederken karşısındaki düşmanın sayısının, topu ve tüfeğinin daha fazla olduğunu anlattı.
Gül, “Şahinbey’in onlardan farkı, göğsünde imanı vardı. ‘Ben bu vatana namahrem eli değdirmem, hayasızca akını göğsümle siper ederim ama bu vatana düşman ayağı, düşman eli değiştirmem’ diyen bir ruha sahipti. Bu ruh bugün yine hem Gaziantep’imizde hem bütün Türk milletinde vardır. 97 yıl önceki ruh yine bütün vatandaşlarımızda çok diridir, çok canlı bir şekilde bu ruh, bu şuur vardır.” ifadesini kullandı.
Gül, şöyle devam etti:”Zeytin Dalı Harekatı’nın da amacı yine, ülkeye yan gözle bakan, milli güvenliğe vatandaşlarımızın huzuruna ve güvenliğine tehdit oluşturan bütün unsurlara karşı ülkemizin huzuru için yapılan bir operasyondur. Bin yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşamış, huzur içerisinde yaşamış aziz Türk milletine karşı yönelen terör tehdidine karşı bu terörün kökünü kurutmak için Mehmetçik’imiz çok büyük bir fedakarlık yaparak ve topraklarımızda halkımıza yönelen tüm tehdidi bertaraf etmek için büyük bir kararlılıkla mücadele etmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleriyle büyük davalar, büyük milletler, büyük tarihler, büyük kahramanlıklarla yazılır. Bugün şehit yakınlarımızla, gazilerimizle bir aradayız. Eğer bu aziz Türk milleti, büyük Türk milleti geleceğe daha emin adımlarla bakıyorsa, bu toprakları emanet aldığımızın şehitlerimizin fedakarlığı, gazilerimizin fedakarlığı vatan sevgisidir.”
“Fırat Kalkanı’nda gazi, Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit”
Bugün Kilis’te şehit cenazesine katıldığını anlatan Gül, “Az önce bir şehidimizi toprağa verdik. Kilis’te, Polateli’nde Yunus Emre kardeşimiz dün Afrin’de şehit oldu. Ve babası Hanifi Amca, ‘Ben de şehit olmak için oraya gitmek istiyorum. Ben de bu vatan için çarpışırım, seve seve canımı veririm.’ dedi. Yunus Emre, Fırat Kalkanı Operasyonu’nda da gazi olmuş bir kardeşimizdi. Dün Afrin Operasyonu’nda şehit oldu.” dedi.
Birilerinin bu harekatın niye yapıldığını sorduğunu söyleyen Gül, şöyle konuştu:
“Yanı başımıza, Kilis’e, Gaziantep Havaalanı’na bomba düşmedi mi? düştü. Bütün Kilisli hemşehrilerimiz, her an tehdit altındaydı. Terör unsurları tarafından ülkemize 700 saldırı yapıldı. Reyhanlı’da 17 yaşındaki bir genç kızımızı hayatının baharında cennete uğurladık. Bizi, Türkiye’yi teröristler, tehdit edecekler ama biz elimiz kolumuz bağlı mı duracaktık? Buna karşı bir operasyona başlattık diye birileri bundan rahatsız oluyor. Dışarıda rahatsız olanları anlarız. Bu topraklara düşman olan Türkiye düşmanlarını anlarız ama içeride bu operasyona karşı Mehmetçik’imizin moralini bozmaya, vatandaşımızın moralini bozmaya kimsenin hakkı yok. Buradaki temel mücadele, Türkiye’yi tehdit eden, vatandaşlarımızı tehdit eden bütün terör unsurlarına ve teröristlere karşı yapılan bir mücadeledir.”
“Zeytin Dalı Harekatı başka bir ülkenin toprağına, egemenlik hakkına yönelik değil”
Zeytin Dalı Harekatı’nın asla başka bir ülkenin toprağına, egemenlik hakkına yönelik olmadığını vurgulayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:”Bilakis teröristlerden gelen saldırılara karşı bir meşru müdafaa hakkı olarak Zeytin Dalı Harekatı başlatılmış, Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin talimatlarıyla ve Mehmetçik’imiz de çok büyük bir fedakarlıkla operasyonu başarıyla sürdürmektedir. Bu harekat Birleşmiş Milletler sözleşmelerine uygun ve ülkemizin ve hatta NATO’nun, bütün insanlığın tehdidi olan teröristlere karşı başlatılan bir harekattır. Asla oradaki Kürtlere, oradaki halka yönelik bir operasyon değildir. Teröristlere karşı yapılan bir meşru müdafaa hareketidir ve inşallah Mehmetçik’imiz de ‘Kızıl Elma’ya gidiyorum, bizi beklemesinler’ diyen bu ruh, bu iman kazanacaktır. Yedi düvele karşı nasıl Çanakkale’de kazandıysak, nasıl Fırat Kalkanı’nda, nasıl 15 Temmuz’da hainlere karşı bu millet kazandıysa, Zeytin Dalı Harekatı’nda da yine bu millet kazanacaktır, ay yıldızlı bayrağımız kazanacaktır, Türk milleti kazanacaktır. Türkiye Cumhuriyeti inşallah kazanacaktır, galip olacaktır.”
Bugün Türkiye’nin terörle mücadele eden nadide ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
“Türkiye, Fırat Kalkanı’yla DEAŞ ve şimdi de YPG/PYD/PKK ve DEAŞ’a karşı mücadele eden bir ülkedir. Bakın bin 369 DEAŞ’lı bugün tutuklu ve hükümlü olarak Türk mahkemelerinde yargılanmıştır. Bugün Türkiye Mehmetçiğiyle, tüm unsurlarıyla, yine PKK’sıyla, diğer terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Türkiye’nin bu mücadelesinde içerde ve dışarda yalnız bırakmak isteyenler ancak kendileri yalnızlığa mahkum olacaktır. Bizler Türkiye’nin bu haklı mücadelesini hep birlikte inşallah başarıyla sündüreceğiz. Kilis’imizde esnafımıza, Reyhanlı’da, Hatay’da, Şanlıurfa’da vatandaşımıza yönelik bu tehditlere karşı asla sessiz kalamazdık. Kilis’te kutsal mabedimize, bir camimize, bir namaz vaktinde teröristlerin yapmış olduğu bu saldırıya elbetteki sessiz kalamazdık. Bu mücadeleyi de hep birlikte hukuk çerçevesinde bayrağımız için, tek millet için, tek bayrak için, tek vatan ve tek devlet için inşallah başarıya hep birlikte ulaştırmış olacağız.”
Muhabir: Yeter Erdine