ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) irtibatı nedeniyle görevinden ihraç edildikten sonra “silahlı terör örgütüne üyelik” suçundan yargılanan eski Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Mehmet Oğuz Kaya‘nın “ByLock” kullanıcısı olduğu belirlendi.
Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Kaya, avukatları ve yakınları katıldı.
Mahkeme Başkanı Ahmet Nazmi Alp, önceki duruşmada alınan ara karar gereği dosyaya gelen evrakı okudu.
Kaya’nın örgütün kriptolu haberleşme programı “ByLock” kullanıcısı olduğuna ilişkin tespitlerin yapıldığını belirten Alp, sanığın buna ilişkin savunmasını istedi.
Söz konusu programı kullanmadığını iddia eden Kaya, tutuklandıktan sonra cezaevindeyken “ByLock” ismini duyduğunu öne sürdü.
Duruşmada daha sonra tanık beyanlarına geçildi.
“Kılıç, örgüt mensubu olduğunu biliyordu”
Mahkeme Salonu’na Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tanık R.Ü, darbe girişiminden önce Anayasa Mahkemesi’nde raportör olduğunu, aynı iş yerinde görev yapmaları nedeniyle Kaya’yı yakından tanıdığını ifade etti.
Doktora öğrenimi sırasında örgüt mensubu olduğunu belirttiği Mustafa Çağlayan ile tanıştığını anlatan R.Ü, Çağlayan’ın istemesi halinde Anayasa Mahkemesine raportör olmasına yardımcı olabileceğini söylediğini aktardı.
Bu teklif üzerine Çağlayan’ın aracılığıyla ilk önce Kaya ile görüştüğünü ifade eden R.Ü, “Benim için dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’tan randevu almışlardı. Mehmet Oğuz Kaya, bana Kılıç ile görüşmem sırasında neler yapacağım konusunda telkinde bulundu. Sonra da ‘Başkan bey sana referanslarını sorarsa sakın benimle görüştüğünü söyleme’ dedi. Bu duruma ilk başta anlam veremedim. Kılıç’la görüştükten sonra raportör olarak görev yapmaya başladım.” ifadelerini kullandı.
Seminer için gittiği bir otelde Genel Sekreter Kaya ve eski sekreter yardımcısı Bahadır Kılınç ile bir araya geldiklerini belirten R.Ü, bu görüşmede Kılınç’ın kendisine o zaman yapılacak HSYK seçimleri için örgütün belirlediği hakim ve savcılara oy toplanması gerektiğini söylediğini aktardı.
Görüşmenin yapıldığı otel odasına FETÖ mensubu olmayanların girmesinin mümkün olmayacağını kaydeden R.Ü, “Bu görüşme boyunca Kaya, bizimle çok ilgilenmedi. Biz daha çok Kılınç ile görüşüyorduk, Kaya sanki başka bir şeylerle uğraşıyordu.” dedi.
Dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Kaya’nın o dönem cemaat olarak bilinen yapıya mensup olduğunu bildiğini öne süren tanık R.Ü, “Haşim Kılıç, nedenini bilmediğim bir şekilde Kaya’yı görevinde tutmaya devam ediyordu. Bu yapıda olduğunu biliyordu.” iddiasında bulundu.
“Raportörler ikiye bölünmüştü”
Anayasa Mahkemesinde görev yaptığı dönemde FETÖ mensubu raportörler ile bu yapıdan olmayanların belirgin bir şekilde birbirlerinden ayrıldıklarını anlatan R.Ü, “Raportörler arasında saflar çok belli bir şekilde ayrılmıştı. Bu durum maalesef mahkemenin yemekhanesine bile yansımıştı. İki taraflı bir düzen vardı. Bu durum her konuda kendisini hissettiriyordu.” diye konuştu.
Gizli tanık Defne de örgütün “cemaat” olarak bilindiği dönemlerde bu yapıyla ilişkisinin olduğunu, darbe girişiminden sonra yapıyla bağını kopardığını kaydetti.
Raportör olarak Anayasa Mahkemesi’nde görev yaptığı dönemlerde Kaya’yı tanıdığını belirten Defne, sanığın FETÖ yapılanması içinde yer aldığını bildiğini savundu.
Kaya’nın Anayasa Mahkemesine alınacak raportörlerin örgüte mensup kişiler arasında seçtiğini bildiren Defne, Kaya’nın referansı ile mahkemede görev verilen birçok isim saydı.
Tanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Kaya’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Muhabir: Tanju Özkaya