ANKARA
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası‘nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Zeytin Dalı Harekatı
Bakan Elvan, Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin bir soru üzerine, Türkiye sınırında göz göre göre bir terör devleti oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, buna asla müsaade edilemeyeceğini söyledi.
Türkiye ve bölgeyi tehdit eden bütün terör örgütleriyle her zaman mücadele ettiklerini vurgulayan Elvan, “Afrin’e yönelik operasyonumuz başarılı bir şekilde devam ediyor. Bu konuda kararlılığımızdan vazgeçmemiz asla mümkün değil. Bunu tüm dünyaya ilan ettik.” diye konuştu.
Bu konuda müttefiklerden beklenilen desteğin alınamadığını ifade eden Elvan, “Müttefiklerden müttefik gibi davranması beklenir ama maalesef birçok müttefikimiz Afrin’e yönelik operasyon karşısında sessiz olmayı tercih ettiler. Devlet olarak bizim teröre karşı mücadelemizin haklılığına vurgu yapan açıklamalar da oldu ama maalesef üst düzey yöneticilerin sessiz kaldıklarını görüyoruz. ABD bir NATO üyesi, Türkiye de bir NATO üyesi. NATO’nun temel amacı, üye devletlerin dışarıdan gelecek müdahalelere karşı güvenliği sağlamak. Bu noktada NATO ve ABD bunun gereğini yerine getiriyor mu? Hayır.” dedi.
ABD istihbarat raporu
Elvan, ABD’nin PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesine karşın bu örgütün Suriye uzantısına destek verdiğine dikkati çekerek, dün açıklanan CIA raporunda da PYD’nin PKK’nın yan kolu olduğunun ifade edildiğini anımsattı.
Raporun dışında CIA’in kendi yayınlarında da bu gerçekliğe yer verildiğini belirten Elvan, şöyle devam etti:
“ABD’nin kendi ulusal hukuk sistemine de bakıldığında bir terör örgütüne destek vermesi doğru bir şey mi? Aslında kendi yasalarını çiğniyorlar yani bir terör örgütüne ABD destek veriyor, bu açık ve net. Bunun bir sorumluluğu olmalı diye düşünüyorum ama maalesef ABD’nin, o bölgede bir terör koridoru oluşturma yönünde bir çaba içinde olduğunu görüyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye NATO’ya üye olduğu ilk günden itibaren kendisine verilen görevi layıkıyla yerine getirmiş, her zaman tüm üye ülkelerin desteğini almış ve gerektiği yerde, gerektiği şekilde hareket etmiştir. Afganistan gibi bölgelerde bizim askerimiz gerekli tüm görevleri yerine getirmiştir.”
11. Kalkınma Planı
Bakan Elvan, 11. Kalkınma Planı hazırlıklarına yönelik soru üzerine, çalışmaların bir yıldan beri sürdüğünü, 2019-2023 dönemini kapsayan planın, Cumhuriyet’in 100. yılına giderken son plan olması nedeniyle önem taşıdığını söyledi.
Planın, 5 yılın ötesinde, 15-20 yıllık perspektifi ortaya koyacağını belirten Elvan, “Planı, katılımcı bir yaklaşımla hazırlıyoruz. 3 bin 550 kişi, 76 farklı özel ihtisas komisyonu çalışma grubunda hazırlıklarını yürüttü. Sivil toplum örgütleri, özel kesim, üniversiteler ve kamu kurumlarından katılımcılarımız var. Örneğin, Yerlileştirme İhtisas Komisyonunda, Türkiye’de bu alanda uzman kimler varsa çalıştırıp planın altlığını oluşturmaya çabalıyoruz. Bununla da yetinmiyoruz, 81 ilde vatandaşlarımızın, oradaki sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının, özel kesimin görüş ve düşüncelerini alıyoruz. Önümüzdeki hafta sonu itibarıyla bu çalışmalarımız tamamlanacak. Çalışmalar çerçevesinde yerel düzeyde aşağı yukarı 10 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
İl düzeyindeki çalışmaların ardından kendisinin de katılacağı 7 bölgesel toplantı yapılacağını ve illerde derlenen bilgilerin burada değerlendirileceğini anlatan Elvan, “Önümüzdeki çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın katılımıyla 11. Kalkınma Planımızın lansmanını gerçekleştireceğiz.” ifadesini kullandı.
Bu ayın sonuna kadar özel ihtisas komisyonları raporlarının tamamlanacağını bildiren Elvan, “11. Kalkınma Planı için bir strateji dokümanı hazırlayacağız. Bu dokümanımızı hükümetimize sunacağız. Hükümetimizin onayını aldıktan sonra planımızı detaylandıracağız. Haziran sonu itibarıyla da planı TBMM’ye sunacağız.” dedi.
2017’deki işsizlik rakamları
Kasım 2017’deki işsizlik rakamlarına yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine Elvan, işsizlik oranında bir önceki yıla göre 1,8 puanlık azalış olduğuna işaret etti. Elvan, “Kasım 2016’dan, Kasım 2017’ye kadar 1 milyon 448 bin kişiye ilave istihdam sağlandı. Bununla da yetinmedik. Genç işsizlik oranında çok ciddi bir düşüş görüyoruz. İş gücüne katılım oranında bir önceki yıla göre yine bir artış söz konusu. İş gücüne katılım artmasına rağmen sağlamış olduğumuz ilave istihdamla yaklaşık 450 bin kişilik bir rakamla işsizliği azaltmış durumdayız. Bu, Türkiye ekonomisinin güçlü, aldığımız tedbirlerin yerinde olduğunu gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“ABD ile ilişkilerde önemli ve gerçekten kritik bir süreçteyiz”
Bakan Elvan, terörle mücadelede devletlerin birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. ABD başta olmak üzere Türkiye’nin NATO müttefiki olan bazı ülkelerin Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik yaklaşımlarını değerlendiren Elvan, şu ifadeleri kullandı:
“Terörle mücadele edilecekse hem DEAŞ hem PKK hem PYD ile mücadele etmeliyiz. DEAŞ ile bugüne kadar en önemli mücadeleyi yürüten ülkelerin başında geliyoruz. Fırat Kalkanı Harekatı’nda binlerce DEAŞ’lı temizlendi. Öte yandan 400 civarında DEAŞ’lının serbest bırakılarak İdlib’e yönlendirildiğini görüyoruz. Bu nasıl bir anlayış. Müttefiksek terör örgütlerine karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. ‘DEAŞ’a karşı mücadele edelim, PKK’yı da terör örgütü olarak tanıyorum ama DEAŞ’a karşı bu terör örgütünü savaştırayım’ düşüncesi vekalet savaşı gibi bir anlayış. Bu anlayışla o bölgeye huzurun, istikrarın gelmesi mümkün değil. Ülkelerin üniter yapısını koruyacak, orada barışı tesis edecek bir yaklaşım sergilenmesi gerekiyor. Büyük devlet olmanın, NATO üyesi olmanın gereği budur.”
Elvan, Türkiye’nin güvenliği için terörle mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, “ABD ile ilişkilerde önemli ve gerçekten kritik bir süreçteyiz. ABD ile müttefik olarak kalmayı, teröre karşı birlikte mücadele etmeyi her zaman arzu ederiz ama milletimizin, ülkemizin, devletimizin bekası için terör örgütleriyle mücadelede kararlıyız. Onların tutumunda bu yönde bir değişiklik olursa elbette bizim için memnuniyet verici olur ama terör örgütlerini desteklemeye devam ederlerse bizim atacağımız adımları daha önce açıkladık.” dedi.
“Savunma sanayisi ihracatı 8 kat arttı”
2018 yılı bütçesini hazırlarken Zeytin Dalı Harekatı’nı dikkate alarak özellikle savunma bütçesini yaklaşık yüzde 40 artırdıklarını söyleyen Elvan, “Zeytin Dalı Harekatı, mali alanımızı daraltıcı bir etkiye sahip olmayacak. Döviz kurları son derece istikrarlı şekilde devam ediyor. Ekonomik beklentiler, ihracat ve istihdama yönelik beklentilerimiz olumlu. Tükiye ekonomisi oldukça güçlü ve sağlam temeller üzerine oturmuştur. 2018 ‘de de yatırım, üretim ve ihracata dayalı büyümeyle güçlenmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Elvan, ulusların güvenliğinde yerli savunma sanayisinin önemine değinirken de 2002’de 1,3 milyar dolar olan savunma ve havacılık sektörü cirosunun 2016’da 6 milyar doları aştığına dikkati çekti.
Savunma sanayisi ihracatının 2002’de 247 milyon dolar olduğunu belirten Elvan, “İhracatımız bugün 8 kat artışla 2 milyar doları aştı. 2002’de sadece 66 savunma projesi vardı ve yerlilik oranı yüzde 20 seviyesindeydi. Bugün savunma sanayisinde önemli artışla 550’yi aşan proje yürütüyoruz ve yerlilik oranı da yüzde 65’e ulaştı.” dedi.
Kalkınma ajansları destekleri
Bakan Elvan, kalkınma ajansları desteklerine ilişkin bir soru üzerine, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında süratle hem Bakanlıkta hem kalkınma ajanslarında hem de bölge kalkınma idarelerinde Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik yapılanma kapsamında bulunanların tespitine yönelik yoğun bir çalışma yaptıklarını söyledi. Elvan, bu süreçte destekleri tam olarak kesmediklerini, valiliğin koordinasyonunda yürütülen ya da kalkınma ajanslarının yönetim kurulu üyelerinin belirlediği, gerçekten bölgenin kalkınmasına katkıda bulunacak “güdümlü” projelere destek verdiklerini anlattı.
Geçen sene sonundan itibaren teklif çağrılarına çıkmaya başladıklarını söyleyen Elvan, 2018 yılında 722 milyon liralık bir kaynağı kullandıracaklarını ifade etti.
“TÜİK’in kapıları sonuna kadar açık”
TÜİK’in bazı verilerine yönelik eleştirilerin sorulması üzerine de kurumun tamamıyla bağımsız olduğunu dile getiren Elvan, Avrupa Birliği müktesebatına uyum ve dünya standartları açısından son derece gelişmiş istatistikleri bulunduğunu kaydetti.
Elvan, yeni milli gelir serisinin açıklanmasının ardından sanayi üretimi verileri ile milli gelir verileri arasında bir kopukluk olduğunun ifade edildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Bunda haklılık payı vardı ama buradaki problem, sadece 2010 yılına ait 6 bin firmayı alıyorsunuz, o firmanın göstergeleri üzerinden sanayi üretimi endeksine bakıyorsunuz, halbuki 2010 yılından sonra açılan birçok firma var. Şu anda TÜİK çalışmalarını aşağı yukarı tamamladı. Sadece 6 bin işletmeden değil, tam 340 bin işletmeden veriyi alacak ve ona göre bir sanayi üretim endeksini oluşturacak. Geçmişte sadece ankete dayalı bir çalışma söz konusuydu ancak ulusal hesapların ortaya konulmasında özellikle 2016 yılının başından itibaren biz, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kendi verilerinin mutlaka TÜİK ile paylaşılmasını ve bu veriler üzerinden hesaplamaların yapılmasını istedik ve başarılı olduk. Gerçek veriler üzerinden hesaplama yapılınca çok daha sağlıklı, çok daha rasyonel bir netice ortaya çıkıyor. Bu kurumumuzla biz gurur duyuyoruz.”
“Cari açıkla ilgili önlem alınıyor”
Elvan, cari açık verilerine bakıldığında bir endişe içinde olunması gerektiğini düşünmediğini belirterek, “Genellikle ithalat kalemlerinde yatırım ve ara mal oranının yüksek olduğunu görüyoruz. Yatırım malı oranının yüksek olması bizi tedirgin etmemeli. Neticede yatırım yapılacak. O yapılan yatırımlardan ihracat gerçekleştirilecek. Cari açıkla ilgili yapısal bir sorunumuz var. Buna yönelik de önlemlerimizi almaya başladık.” dedi.
Yatırım, üretim ve ihracat kalemlerinde ithalata bağımlılığın yüksek olduğunun görüldüğünü vurgulayan Elvan, bu bağımlılığı azaltıcı tedbirler alındığını kaydetti.
Elvan, bu yıl turizm gelirlerinde artış beklediklerini, bunun da cari açığa pozitif katkısı olacağını söyledi.
Muhabir: Enes Duran-Deniz Çiçek Palabıyık-Mustafa Çalkaya-Ayşenur Sağlam-Merve Özlem Çakır