TİRAN – Fatjon Cuka
Arnavutluk‘taki sığınaklar ya da inşa edildikleri dönemin askeri terminolojisine göre “mevziler” bugün ülkenin birçok şehir ve köylerinde komünist rejimin geçmişine ışık tutuyor.
Savaş durumlarında savunma amaçlı inşa edilen sığınaklar, bugün turistlerin cazibe merkezleri olmasının yanı sıra farklı ihtiyaçlar için kullanılıyor.
Dairesel formda, yarısı toprak içine gömülmüş, kalın beton duvarlı sığınakların, Arnavutluk’a yönelik özellikle komşu ülkeler tarafından saldırı ihtimallerine karşı “mevzi” olarak inşa edildikleri belirtiliyor.
Farklı boyutlarda olmak üzere ülke genelinde yaklaşık 170 bin yerde inşa edilen sığınakların çoğu, komünizmin çöküşünün ardından ya yıkıldı ya da farklı amaçlarla kullanıma sunuldu.
Taslağı rejim kurumları tarafından oluşturulan sığınakların inşası 20 yıl gibi bir sürede gerçekleşmiş, tasarımı ise dünyanın farklı ülkelerindeki modellerin araştırılmasıyla oluşturulmuş.
Konuyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri Müzesi Uzmanı Muharrem Alba, sığınakların ülkenin neredeyse her yerine inşa edildiğini anlattı.
Sığınakların inşa sürecinin 1965 yılında başladığını dile getiren Alba, “Sığınaklar, Soğuk Savaş döneminde sadece savunma amaçlı inşa edilmişlerdir. Bunların inşa edilmelerinin amacı, askerlerin içlerine girerek oradan ülkeyi savunmalarıdır.” diye konuştu.
Stratejik açıdan başkent Tiran’ın özel bir savunmaya sahip olduğunu anlatan Alba, “İşkodra’dan sınır boyunca Ohri Gölü’ne kadarki sığınaklar Eski Yugoslavya’dan korunmak içindi. Prespa Gölü ile başlayan ve Konispol’da sona eren Yunanistan sınırında inşa edilen sığınaklar ise güney komşu Yunanistan’dan korunmak için yapıldı. İşkodra Gölü ile Saranda’ya kadar kıyı şeridi boyunca ise İtalya’ya karşı (korunmak için). Genellikle tepelerin çevresinde, vadilerde aynı zamanda kıyı şeridi boyunca da inşa edilmişlerdir.” ifadelerini kullandı.
Sığınakların inşa edildiği yerlerin iyi bir şekilde araştırıldığına, her yere inşa edilmediğine dikkati çeken Alba, malzeme ve dağılım haritasının Arnavutluk Ordusu Merkezi Arşivleri ile Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri Müzesinde korunduğunu aktardı.
Sığınaklar turistlerin cazibe merkezine dönüştü
Sığınaklar, son dönemlerde işletme ve aileler tarafından, ihtiyaç sahibi ailelerin barınabileceği bir yer, bar, restoran, depo, sanat ve müze merkezleri olarak da kullanılıyor.
Tiran’da son yıllarda komünist rejimin bazı ünlü sığınak ve sığınak-tünelleri müzeye dönüştürülürken, müzelerde bu döneme ait birçok eser sergileniyor.
1978 yılında açılan ülkenin tek anti-nükleer sığınağı Bunk’Art içerisinde, eski komünist lider Enver Hoca ve dönemin Başbakanı Mehmet Şehu’ya ait odalar da bulunuyor.
Komünizm rejimi tarafından “Tesis 0774” olarak adlandırılan bu sığınakta silahtan üniformaya, döneme ait belgelerden haritalara, çok sayıda envanter sergileniyor.
Tiran’da bir başka sığınak-müze ise Bunk’Art 2 ismiyle İçişleri Bakanlığı binasının yanında bulunuyor. Burada da Enver Hoca rejiminin kurbanlarıyla ilgili kanıt, fotoğraflar, dinleme cihazları ve komünist rejimin polis teşkilatı tarafından kullanılan envanterler yer alıyor.