ANKARA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, yaptığı yazılı açıklamada, çocuk istismarı konusunda 6 bakanlıktan oluşan bir komisyon kurulmasının, bir tür yasak savma ve çözüm üretmekten ziyade konunun üstünü kapatma girişimi olduğunu savundu.
Çocuklara yönelik istismar ve şiddet ile kadınlara yönelik şiddetin en çok AK Parti döneminde artığını ileri süren Bingöl, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) verilerine göre son 10 yılda çocuğa yönelik cinsel istismar davalarının yüzde 700 arttığına dikkati çekti.
İktidarın siyasal, ekonomik ve toplumsal alanda izlediği politikaların, Türkiye’nin bir bütün olarak şiddet sarmalına girmesine neden olduğunu öne süren Bingöl, “AKP’nin kadına ve çocuğa bakışı, insan hak ve özgürlükleriyle bağdaşmamaktadır. Son günlerde yaşanan ve toplumun bütün kesimlerinde infiale neden olan çocuk istismarı konusunda AKP çözüm amaçlı olmayan, göstermelik adımlar atmak zorunda kalmıştır. Ancak bu sorunun çözümüne dönük hiçbir programı, projesi ve yol haritası bulunmamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bingöl, sorunun aşılması için CHP’nin konuyla ilgili verdiği araştırma ve soru önergelerinin ciddiye alınması, milli iradenin yansıması olan TBMM’nin tüm olayların çözümü noktasında hareket etmesi gerektiğini ve acil biçimde sivil toplum örgütleri ile iş birliği yapılarak, toplumun tüm kesimlerinin görüşleri ile ortak aklın harekete geçirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
“Kampanyalar başlatılmalı”
Çocuk evliliklerine izin verilmemesi, istismarların en ağır biçimde cezalandırılması ve kadınların yaşam hakkının güvenceye alınmasına dönük kapsamlı yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizen Bingöl, “Çocuk istismarının etkin şekilde cezalandırılması sağlanmalı, çocukların mağdur olduğu durumlarda, mağduriyetin giderilmesine öncelik verilmelidir. Çocukların şiddet döngüsü ve suç döngüsü içinde kalmalarına izin verilmemelidir.” ifadesini kullandı. Bingöl, şu önerilerde bulundu:
“TBMM bünyesinde bir komisyon kurulmalıdır. Bu komisyona farklı alanlardaki bilim insanları davet edilmeli, dinlenmeli, çözüm önerileri alınmalıdır. Konu geçmişe dönük tüm olaylar üzerinden incelenip olguya dönük somut çözümler üretilmelidir. Daha önce defalarca yaşanılan bu acı olaylar neticesinde kurulan komisyonların raporları Karaman olayında olduğu gibi görmezden gelinmemeli, derhal TBMM Genel Kurul gündemine alınmalıdır. Toplumsal duyarlılığın yükseltilmesi için bütün toplumu kapsayacak kampanyalar başlatılmalı, daha önce defalarca olduğu gibi göstermelik girişimlerle konunun üstü kapatılmamalıdır. İlgili Bakanlıklar TBMM’nin yönlendirmesi ile etkin ve yetkin olarak çalışmalı, konunun üstünün kapatılmasına izin verilmemeli, geçiştirmek için değil çözüm üretmek için çalışılmalıdır.”