İSTANBUL
Hazine Müsteşar Yardımcısı Ahmet Genç, Emeklilik Gözetim Merkezi tarafından İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen “Emekliliğimiz İçin buluşuyoruz, Türkiye BES‘leniyor” başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, üç farklı sistemi olan emekliliğin birincisinin ve ikincisinin kamu ve iş yeri bazlı olduğunu, üçüncüsünün gönüllülük esasına dayandığını anımsattı.
SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı gibi isimlerle belirtilen birinci ayaktaki sistemin yıllardan beri devam ettiğini hatırlatan Genç, burada bir sıkıntı olmadığını aktardı.
Genç, ancak bu kimselerin emeklilik döneminde gelir açığı olduğunu, emekli maaşı alan insanların büyük çoğunluğunun istedikleri hayat standardını yaşamak için istedikleri ücreti alamadığını savundu.
Bu nedenle ikinci ayakta olan iş yeri bazlı emeklilik sisteminin devreye girdiğini kaydeden Genç, otomatik BES’in iş yeri bazlı sisteme girdiğini söyledi.
Genç, gönülülük esasına dayanan emeklilik sisteminin en son devreye girdiğini belirterek, “Bireysel emeklilik sisteminde 79-80 milyar liraya varan bir birikim var. Bireysel emeklilikte hedef, geniş kitlelerin emeklilik döneminde ortaya çıkabilecek gelir açığını gençliklerinde yapacakları tasarrufla bir nebze de olsa kapatmak. Bu paralar sizin paranız ve sizin adınıza birikiyor. Bu hiçbir zaman devletin bütçesine gitmiyor. Böyle bir yanlış anlaşılma var. Sadece bu paranızı emeklilik şirketleri yönetiyor. Burada sigorta şirketlerinin küçük bir kesintisi var. Bu kesinti otomatik katılımda çok düşük.” diye konuştu.
“İki aydan sonra sistemden çıkmanın önünde engel yok”
Ahmet Genç, otomatik BES‘te, “iki ayda cayılabiliyor, sonra sistemden çıkılamıyor” şeklinde yanlış bir algı olduğunu belirterek, bunun doğru olmadığını, çıkış için bir engel bulunmadığını söyledi.
Genç, “O süreyi 3 katına kadar çıkarmak için Bakanlar Kurulu’ndan yetki alınıyor. Kanun maddesi birkaç gün önce Plan Bütçe Komisyonu’ndan geçti. Genel Kurul’dan da geçerse kanunlaşmış olacak. Onun ötesinde genel yetkiler alınıyor. Operasyonel bazı konularla ilgili. Yani hak edilmeyen paraların geri alınması veya ödemelerle alakalı birtakım hususlarla ilgili yetki alıyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Öncelikle herkesi otomatik BES’e dahil etmeliyiz”
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Uğur Erkan ise Hazine Müsteşar Yardımcısı Genç’in söylediği gibi insanların, “Cayma süresini kaçırırsam bir daha buradan çıkamıyorum” şeklinde düşündüğünü ve bir an önce sistemden çıkmak için başvuru yaptığını söyledi.
Bu konunun yanlış anlaşıldığını dile getiren Erkan, bu iki ayın uzatılmasının kişilerin sistemde daha çok kalmasını sağlayabileceğini anlattı.
Erkan, otomatik BES’e çalışanların etap etap dahil edildiğini, bu yılın başında 50-99 çalışana sahip iş yerlerinin sisteme girdiğini anımsatarak, 1 Temmuz’da 10-49 arasında çalışana sahip olanların sisteme dahil edileceğini anlattı.
Otomatik katılımla ilgili değişikliklere değinen Erkan, “Öncelikle herkesi sisteme bir dahil edelim. Sonrasında çıkanları hep beraber bir daha dahil etmeyi deneyelim.” dedi.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da akademik çalışanlara bireysel emeklilik sistemine dahil olmalarını tavsiye ederek, İstanbul Üniversitesi’nde otomatik BES’e dahil olan kişi sayısının 9 bin 123 olduğunu, 3 bin 829 çalışanın sistemde kaldığını sözlerine ekledi.
Muhabir: Uğur Aslanhan