KOCAELİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kocaeli Trabzonlular Derneği tarafından Kocaeli Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen Trabzon Tanıtım Günleri etkinliğinin açılış törenine katıldı.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, 20-25 yıl önce büyük şehirlere göçle hemşehri dernekleri yapısına bakışla bugünkü hemşehri dernekleri yapısına bakış arasında büyük farklar olduğunu söyledi.
O dönemde büyük şehirlere göç edenlerin kurduğu hemşehri dernekleri için “Acaba kutuplaşmaya sebep olur mu?” şeklinde düşünceler bulunduğunu belirten Soylu, hemşehri derneklerinin bugün insanların birbirinden uzaklaşmasını engelleyen önemli bağlardan birisi olduğunu ifade etti.
Soylu, derneklerin çalışmalarının nesiller arası bağı da güçlendirdiğini, komşuluk ilişkilerini geliştirdiğini ve aynı zamanda yeni nesle öz güven aşıladığını vurgulayarak, bunun ülkenin bütün şehirleri için aynı anlamı ifade ettiğini kaydetti.
Dünyanın en kıymetli topraklarında yaşayan bir ülke için hiçbir şeyin tesadüf olmadığına işaret eden Soylu, “Türkiye’nin önüne önemli bir süreç koydular ama Türkiye bu sürecin tamamını güçlü bir liderlik ve siyasi istikrarla kendi lehine çevirmeye çalıştı. 21. asra iyi başladık. Hiç kimsenin beklemediği kadar iyi başladık. Geçmişten almış olduğumuz dersleri, elde ettiğimiz tecrübeleri, tekrar aynı kazalara uğramamak için el birliğiyle demokrasiye sımsıkı sarılarak gerçekleştirmeye çalıştık.” diye konuştu.
“Bu nesil, büyük bir başarının altına imza atmaktadır”
Bakan Soylu, son 10 yıldır binlerce kilometre ötede bir haksızlık yapıldığı zaman yerinde duramayan, insanlığa katkı koymaya çalışan, inancını, kimliğini, değerlerini etrafına anlatmaya çalışan Türkiye’nin bu konsantrasyonundan uzaklaştırılmaya çalışıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz bundan kendimizi kurtardık. Çok net ve açık. 8 yıldır, 9 yıldır, 10 yıldır Türkiye bu koridorun içerisinde büyümenin, gelişmenin, kardeşliğin, zenginliğin ve kendi hedeflerinden uzaklaşmamanın büyük bir başarısını bir mucizeyle beraber ortaya koymuştur. Bu açık ve nettir. Olayların sıcaklığı içerisindeyiz ama bilmenizi isterim ki 50 yıl sonra, 100 yıl sonra, 150 yıl sonra bu ülkenin tarihi yazıldığında, şu neslin çok büyük bir başarının altına imza attığı ve ülkede büyük bir liderliğin gerçekleştiği, bu liderliğin 780 bin kilometrekarede olmadığı, tam tersi etrafındaki coğrafyaya ve tüm dünyaya o liderliğin hem de büyük ölçüde öncülük ettiğini hep beraber bu tarih yazacaktır. Bu nesil büyük bir başarının altına imza atmaktadır ve inanıyorum ki, bunu da en önemli bir unsurla gerçekleştirmektedir; demokrasiyle.. Eğer bunu şiddetle gerçekleştirmiş olsaydık, bize yapılan muameleler gibi gerçekleştirmiş olsaydık bilmenizi istiyorum ki meşruiyetten uzaklaşmış olurduk. Bugün ayakta durmamızın, bütün dünyanın yaptığımız hamlelere karşı haklılık kesbetmesinin ve yine ifade etmek istiyorum ki, bütün bunlarla birlikte Türkiye’nin bugün geleceğe ait hedefleriyle ilgili hiçbir sapma göstermemesinin en önemli nedenlerinden biri demokrasidir ve bunu sağlayan bir Türkiye’dir. Bunu etrafındaki coğrafyaya ve dünyaya anlatmaya çalışan bir Türkiye’dir.”
Dünyanın birçok yerinde etkinliklere ve toplantılara katıldıklarına dikkati çeken Soylu, “Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu ülkenin bir evladı olarak, bir bakanı olarak, bir milletvekili olarak, bir hemşehriniz olarak söylemek istiyorum; dünyanın hiçbir uluslararası toplantısında herhangi bir sebeple yüzü öne eğik bir bu ülkenin evladı olarak değil, tam tersi bulunduğu yerde dimdik, onuruyla, şerefiyle ve haysiyetiyle beraber başı dik, alnı açık ve yaptığından emin bir bu ülkenin insanı olarak bulunduğumuzu ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
“Bugünkü en büyük gücümüz şu birlikteliğimizdir”
“Kimse bizi istikametlerimizden ayıramayacak, kimse bizi ideallerimizden, inançlarımızdan, geleneklerimizden, kültürümüzden ayıramayacak. Kimse bizi başkalaştıramayacak. Bizim bugünkü en büyük gücümüz şu birlikteliğimizdir. Rize’den Trabzon’a kadar, Erzurum’dan Hakkari’ye, Van’a kadar, Batman’dan Kars’a kadar, Aydın’dan Muğla’ya kadar, Adana’dan Mersin’e kadar biz bir zenginlik coğrafyasının mensuplarıyız.” diyen Soylu, şunları kaydetti:
“Bugün Türkiye haykırıyor ve diyor ki; bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Türkiye haykırıyor ve diyor ki; dünyaya sözlerinizde samimi olun. Eğer terörizmle mücadeleyi kendinize ait bir değerlendirme olarak ortaya koymuşsanız bunda ayrılığa girmeyin. Terörizmle dünyada topyekun bir mücadele içerisinde olun ve Türkiye bütün dünyaya haykırıyor; 15 Temmuz’da demokrasiye sahip çıkmadığınız gibi yine bu geçtiğimiz 7 yıl içerisinde kendi toprağından gönderilen milyonlarca insana sahip çıkmadınız. Sözde sahip çıktınız. Samimi bir şekilde onlara el atmadınız ve henüz doğmamış çocukların denizlerde yok olmasını, ölmesini seyrettiniz. Sosyetik adımlarınız dışında başka bir adım atmadınız. Bugün bizim ülkemizde 3,5 milyon insan var ve sınırlarımızın etrafında Türkiye’nin huzurunu, demokrasisini, birliğini, Türkiye’nin merhamet anlayışını ortadan kaldırmaya çalışan ve yarınlara ait ideallerini bertaraf etmeye çalışan terörist gruplar var. Biz bunlara sırtımızı dönmedik, dönmeyeceğiz de. Ne yapmalıydık yani, 3,5 milyon insana, orada hayata tehlikeye düşen insanlara biz sırtımızı mı dönmeliydik? Biz tam 400 yıl o insanlarla beraber aynı sancak altında aynı devletin aynı milleti olarak birlikte yaşadık. Ne yapsaydı bu ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne yapsaydı? Tarihine mi sırtını dönseydi?”
Soylu, şu an Elbab ve Azez’de ortaya koydukları operasyonla 135 bin Suriyelinin Türkiye’den o topraklara döndüğünü ve hepsinin huzur içerisinde olduğunu vurgulayarak, “Ben öyle söylediğim zaman bana kabahat buluyorlar. Evet orada polisimiz var, orada jandarmamız var, orada askerimiz var, orada kaymakamımız var ve orada oranın kendi yöneten güçlerine danışmanlık yapıyorlar ama orada huzuru tesis ettiler. İnsanlar geleceklerinden endişe etmiyorlar ve Allahımıza şükürler olsun bugün için yapmadık bunu, önümüzdeki 200 yıla, 300 yıla.. Avrupa’da bize medeniyet göstermeye çalışanlara karşı kendi medeniyetimizi, tarihimizi, İslam’ı, imanı, geleneğimizi, göreneğimizi nasıl unutmadığımızı ve bizi başkalaştıramadıklarını, bizi tarihimizden koparamadıklarını onlara anlattık, anlatmaya da devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: Şahin Oktay, Metin Girgin