İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sultanbeyli ve Mehmetçik Vakfı mevkisinde meydana gelen olaylara ilişkin 3’ü rütbeli, 3’ü er, 116’sı öğrenci 122 sanığın yargılandığı davada, esas hakkında mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, araç şoförleri olan 3 erin beraatini istedi.
İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Orhan Uzun, 43 sayfalık mütalaasını mahkemeye sundu.
Mütalaada, FETÖ/PDY’nin yapılanmasına, kadrolaşmasına, 15 Temmuz sürecine, darbe kalkışmasında Hava Harp Okulu’ndaki uygulamalara, Yalova kamp bölgesinden çıkışa, sanıklara isnat edilen eylemlere, sanık savunmalarına, teşhis tutanaklarına, WhatsApp ve telefon görüşme kayıtlarına, kriminal raporlara ve FETÖ ile iltisaklı delillere yer verildi.
Araç şoförleri erler Mehmet Kahraman, Tuncay Başaranoğlu ve Enes Bezaroğlu’nun tüm suçlardan beraati istenen mütalaada, suç tarihinde filo komutanı olan Kurmay Yüzbaşı Sinan Canlı, üsteğmenler Ali Apaydın ve Aydın Gülşan ile 116’sı öğrenci 119 sanığın “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile “terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütaaada, “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme” suçunun içinde kaldığı gerekçesiyle sanıkların “cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya TBMM’nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ile “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme” suçlarından cezalandırılmaması istendi.
Sanık Sinan Canlı hakkında “kasten öldürmeye teşebbüs”’, “kasten yaralama” ve “mala zarar verme” suçlarından ayrıca toplam 18 yıldan 34 yıla kadar hapis cezası talep edilen mütalaada, 3 sanık hakkında da 3 müştekiye yönelik eylemlerinden dolayı “kasten öldürmeye teşebbüs” ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün araçlarına verilen hasardan dolayı “mala zarar verme” suçundan toplam 14 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
Mütalaada, sanık Abdülsamet Asan hakkında polis memurlarını yere yatırarak “hürriyeti tahdit” suçundan dava açıldığı hatırlatılarak, “Anayasayı ihlal” kapsamında değerlendirildiği için bu suçtan ceza verilmemesi gerektiği belirtildi.
Duruşma, sanık avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
Mehmetçik Vakfından açıklama
15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Kurtköy’deki Mehmetçik Vakfı akaryakıt istasyonuna yakın polis kontrol noktasına yönelik gerçekleştirilen eylemin, TSK Mehmetçik Vakfı tesisleri ve Mehmetçik Vakfı personeli ile bir ilgisinin olmadığını bildirdi.
Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sultanbeyli ve Mehmetçik Vakfı mevkisinde meydana gelen olaylara ilişkin davada 119 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasının istendiğine yönelik haberlerin yayımlandığı hatırlatıldı.
Darbe girişimi sırasında Kurtköy’deki Mehmetçik Vakfı akaryakıt istasyonuna yakın polis kontrol noktasına yönelik bir eylemin gerçekleştiği anlatılan açıklamada, “Söz konusu olayın, TSK Mehmetçik Vakfı tesisleri ve Mehmetçik Vakfı personeli ile hiçbir ilgisi yoktur. Ayrıca, bu kapsamda yargılanan herhangi bir Mehmetçik Vakfı personeli de bulunmamaktadır.” ifadelerine yer verildi.
Muhabir: Mustafa Hatipoğlu, Melike Gallenkuş