KIRKLARELİ
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, “Türkiye’nin güçlenmesi Batı’nın işine gelmiyor çünkü güçlü bir Türkiye onların pazarını önleyecek. 5 milyarlık, 6 milyarlık mazlum coğrafyalar var. Sömürünün önündeki en büyük etken, onlara göre Türkiye’dir.” dedi.
İriş, partisinin Kırklareli İl Başkanlığı’nca, Cazibe Merkezi’nde eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının 7. yılı dolayısıyla düzenlenen anma programında yaptığı konuşmada, merhum Erbakan’ın büyük bir idol olduğunu söyledi.
Türkiye’nin bütün illerinde, ilçelerinde ve beldelerinde Necmettin Erbakan’ı andıklarını belirten İriş, toplumda birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını yaymaya çalıştıklarını ifade etti.
Zeytin Dalı Harekatı’nda görevli tüm askerlere dua ettiklerini söyleyen İriş, yıllardır oralarda yuvalanan terör örgütünün kökünün kazınacağını vurguladı.
Türkiye’nin birlik ve beraberliğe ihtiyacının olduğunu dile getiren İriş, “1990’lı yıllarda, ‘çekiç güç’ diye bir güç vardı. Bunlar Amerika’nın askerleriydi ve güya bize istihbarat vereceklermiş. 1992 yıllarında Hoca, Meclis kürsüsünden bunların terörün kaynağı olduğunu söylediğinde çok büyük tepki alıyordu. 1996’da iktidara geldiğimizde ise ilk işimiz ‘çekiç gücü’nü oradan çıkartmak oldu. O bölgelere katırla çıkamazsınız ama oraya en ağır silahlar ve en iyi gıdaların çıkarıldığını gördük, Amerikan helikopterlerince. Bu bilinen bir gerçek.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye güçlü bir ülke”
İriş, Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu ve daha fazla güçlenmesinin Batı’nın işine gelmediğini bildirdi.
Türkiye’nin arkasında, 1,5 milyarlık bir İslam dünyasının olduğunu aktaran İriş, şunları söyledi:
“Türkiye’nin güçlenmesi Batı’nın işine gelmiyor çünkü güçlü bir Türkiye onların pazarını önleyecek. 5 milyarlık, 6 milyarlık mazlum coğrafyalar var. Sömürünün önündeki en büyük etken, onlara göre Türkiye’dir. Bu nedenle de yine onlara göre, Türkiye’nin güçlenmemesi lazım. Türkiye’nin daima borç alması, onlara muhtaç olması, silahı, teknolojiyi onlardan almasını istiyorlar ancak bu kabul edilebilir bir şey değil. Biz büyük bir medeniyetin parçasıyız. İnşallah bu Türkiye, büyük bir Türkiye olacak. Başka yolu yoktur. Anadolu coğrafyasında güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Dıştan gelecek her türlü saldırıyı önlemek mecburiyetindeyiz, kendi silahımızla kendi teknolojimizle kendi gücümüzle bunu yapmak zorundayız ve yavaş yavaş da başladık. Bu artarak devam edecek. Afrin ve buna benzer harekatlar, Türkiye insanının uyanmasına, gözünün açılmasına, kendi aramızdaki birlik ve beraberliğin artmasına daha da güçlenmemize sebep olacak gibi gözüküyor.”
Programda konuşmaların ardından, Kur’an-ı Kerim okunarak, dua edildi.
Muhabir: Özgün Tiran