ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, darbe girişimi gecesi Ankara’da F-16 ile uçtuğu ve Külliye yakınındaki kavşak ve otoparka iki bomba atarak 15 kişinin şehit olmasına sebep olduğu belirlenen eski üsteğmen Müslim Macit, savunma verdi.
Macit, yaklaşık bir saat süren savunmasına, “Ben terörist değilim. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum.” ifadeleriyle başladı ve o gece uçmadığını, darbe girişiminden de sabah haberdar olduğunu iddia etti.
Kendisine ait olduğu belirtilen telsiz konuşmalarını dinleyemediğini ve görüntüleri de izleyemediğini kaydeden Macit, ek savunma hakkı almak üzere savunma yaptığını söyledi.
Önceki ifadelerini reddetti
Macit, emniyette gözaltı sürecinde işkence gördüğünü ileri sürerek, emniyet ve savcılık ifadesini kabul etmedi, mahkemedeki beyanlarının kabul edilmesini istedi.
Sanık Macit, 17 Temmuz’da Akıncı lojmanlarındaki evinde elektrik ve suyun kesik olması sebebiyle eşi ve kızını da alarak şahsi aracıyla Ayaş’taki kayınpederinin evine gittiğini, burada bulunduğu sürede filo komutanıyla temas halinde olduğunu, Whatsapp grubundan da yoklama yapıldığını anlattı.
İhtiyaç olması halinde savcı tarafından çağrılacaklarının söylendiğini ifade eden Macit, hiçbir şekilde kaçmayı düşünmediğini söyledi.
Macit, 28 Temmuz’da Ayaş ilçe Emniyet Müdürlüğünden gelen polislerce kayınpederinin evinde gözaltına alındığını, gözaltına alınmadan bir gün önce ise TSK’dan ihraç edildiğini bildirdi.
Tutuklanma sürecinde hep işkence gördüğünü öne süren Macit, bu süreçte verdiği ifadeleri kabul etmediğine yönelik beyanını tekrarladı.
Macit, Akıncı Üssü’nde 142. Filo’da görevli olduğunu ifade ederek, verilen görevleri en iyi şekilde yapmanın kendisi için hep öncelikli olduğunu savundu.
Ramazan bayramında nöbetçi olduğunu ve çağrıldığında hemen gelecek şekilde beklediğini, yine bayramda 141. Filo’ya verilen terörle mücadele harekatı görevi kapsamında görevlendirildiğini anlatan Macit, 11-15 Temmuz haftasında da normal mesaisini sürdürdüğünü söyledi.
Macit, filoda gece görüş gözlüğüyle lider olarak uçabilen iki kişiden biri olduğunu, iki kişinin de tayini çıktığı için hafta boyunca bu kapsamda eğitim uçuşları yapıldığını anlattı.
Darbe toplantısı değil, veda görüşmesi yapmışlar
Bazı sıkıntılar nedeniyle eğitimin tamamlanamadığını öne süren Macit, eğitim subayının, kendisinden, Ankara’da kalacaksa uçuşlara devam etmesi ricasında bulunduğunu belirtti. Macit, izne çıkacak olmasına rağmen bu ricayı kabul ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“14 Temmuz 23.00 civarında uçuştan indikten sonra telefonuma Adem Kırcı’dan gelen mesajı gördüm. Çavur binbaşının bizi evine davet ettiği yazıyordu. Ben bu mesajı görünce daha önce vedalaşmak istediğimizi bildiği için bizi davet ettiğini düşündüm. Çavur binbaşı, daha önce bizim harekat subaylığı görevimizi yapmış, filoda da birlikte uçmuştuk. Kırcı, Kaplan ve ben haberleşerek Çavur binbaşının evine gittik. Günlük konuları konuştuk, bizim dörtlü kol liderlik eğitimimizi tamamlamamızı kutladık, akademi ve İstanbul hakkında tavsiyelerde bulundu. Eşi tarafından hazırlanan ikramları yedik, çaylarımızı içtik. 20-30 dakika bu şekilde sohbet ettik, en son ayrılmak üzereyken ‘Yarın TMH olabilir’ gibi bir şeyler söyledi. Hatta bunu duyunca filodan ayrılmadan son kez ben de uçsam iyi olur diye düşündüm.”
Bu faaliyetin darbe toplantısı olmadığını savunan Macit, bu iddianın uydurma olduğunu öne sürdü. Macit, darbe toplantısı yaptığına yönelik iddiayı da kabul etmediğini söyledi.
Macit, 14 Temmuz’da gece uçuşu yaptığı için 15 Temmuz’da öğleden sonra mesaiye gideceğini, ancak öğleden sonra da mesai olmadığını öğrendiğini, bunun için üsse gidip ilişik kesme işlemlerini sürdürdüğünü anlattı.
Lojmandaki evine döndükten sonra saat 16.00 civarında terörle mücadele harekatı (TMH) görevi olabileceğini öğrenip 141. Filo’ya gittiğini anlatan Macit, gazinoda beklemeye başladığını ileri sürdü.
Macit, saat 18.00-18.30 civarı gazinoda Yarbay Hakan Karakuş’un tekrar bu akşam TMH olabileceğini söylediğini aktardı.
Saat 19.00’dan sonra 142. Filo’ya gidip uçuş kıyafetlerini getirdiğini, ardından da gazino ve diğer alanlarda beklediğini öne süren Macit, şöyle devam etti:
“Saat 20.30 civarında da genel uçuş brifingi için brifing salonunda toplandık. Bu brifingde standart usuller konuşulduktan sonra filo komutanı Hakan Karakuş konuştu. Terörle mücadele harekatı görevinin bugün olacağını, bu saatten itibaren uçuş için hazırlıklı olmamızı istedi. Çavur binbaşı da, uçucuların sağlık ve harbe hazırlık durumlarını aldı ve muhtemelen ilk uçucuları belirledi. Brifingden çıktıktan sonra uçuş için hazırlık yapmaya başladım. Uçuşları 141. Filo’dan yapacağımız için telsiz frekansları ve standart noktaların bulunduğu sayfalara ihtiyacım vardı, ayrıca yine modern mühimmatların kullanımına ait önceden hazırlanan notları almak ve çıktısını koymak için bir odaya gittim. Burada ben yine en küçüklerden olduğum için başka bürolardan gelenler de aynı şekilde bundan talep ettiler. Bilgisayarda kendim ve diğer ihtiyacı olanlar için çıktı aldım ve deske koydum.”
İddianamede, hedef koordinatları “deske” koyduğuna yönelik suçlamada bulunulduğuna dikkati çeken Macit, “Ben hiçbir hedefin koordinatını görmedim, hiçbir hedefin de koordinatını belirlemedim.” dedi.
Uçmamış
Macit, daha sonra uçuş hazırlıkları yapmaya devam ettiğini, sonra filonun değişik yerlerinde ve gazinoda beklediğini öne sürdü.
Bir ara pilot telsizinden yapılan çağrılardan birini duyduğunu anlatan Macit, yerde arızası olan bir uçağın filoya çağrı yaptığını söyledi. Macit, bu çağrıyı kimin yaptığını hatırlamadığını ancak savunma yapan Hüseyin Türk ve İlhami Aygül’ün bu durumdan bahsettiğini bildirdi.
Macit, çağrı yapan uçağın arızasını bildirip yedek uçak durumunu sorduğunu, kendisinin de o sırada orada bulunmayan Ahmet Tosun’a bilgi verdiğini aktardı.
Bunun dışında bir telsiz konuşması duymadığını savunan Macit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Saat 02.00 civarında teçhizat odasının önünde otururken içeri Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal geldi. Onu görünce oturduğumuz yerden kalkıp selam verdik. O da bizi gördü ve bir hitapta bulundu. Biz de topluca ‘sağol’ deyip askeri usulde karşılık verdik. Etrafı her zaman olduğu gibi kalabalıktı. Ben ve o an yanımda bulunanlar, ‘Hava Kuvvetleri Komutanı dahi filoya geldiğine göre kapsamlı bir harekat oluyor’ diye düşündüm. Saat 02.00’den sonra uçuş olma ihtimaline karşı dinlenmeye karar verdim. Gazinoya geçtim ve boş bir yer bularak dinlenmeye başladım. Bundan sonra benden bir şey istenmedi. Bu şekilde gazinoda dinlenirken birden F-16 atış sesiyle irkildim. Başka bir F-16 tarafından pist civarına atış yapıldığını öğrendim. Niye atış yapıldığını anlayamadım. Bu andan itibaren filoyu terk etmeye karar verdim. Korkuya kapıldım. Fırsat bulduğum anda şahsi arabama binip üssü terk ettim. Lojmandaki evime geldiğimde pist bombalandı. Elektrik olmadığı için televizyon izleyemedim. Eşimden ve telefondan haberlere bakarak darbe olduğunu ve benim de bu işin merkezinde kaldığımı öğrendim. Elektrik ve su gelmeyince, 17 Temmuz’da şahsi arabamla evimden ayrıldık.”
Uçuş yaptığına yönelik sadece Burhan Buldum’un ifadesi olduğunu belirten Macit, iddiayı kabul etmeyerek uçuşa gitmediğini bildirdi.
Macit, iddianamede yer verilen ve duruşmada dinletilen telsiz ve telefon konuşmalarının kendisine ait olmadığını söyledi.
FETÖ ya da başka bir terör örgütüyle bağı olmadığını savunan Macit, darbeden haberi olmadığını, bu yüzden darbe kastıyla herhangi bir şey yapmadığını, darbeye destek olmadığını öne sürdü.
Tahliye talebinde bulunan Macit’in savunması, yaklaşık bir saat sürdü.
Macit, terörle mücadele harekatı kapsamında üsse kimin çağırdığının sorulması üzerine, Binbaşı Mehmet Fatih Çavur‘un çağırdığını söyledi.
Mahkeme Başkanı’nın bomba atılacak koordinatların çıktısını, kendi sisteminden aldığına yönelik iddiayı hatırlatıp, hazırlanan koordinatları göstermesi üzerine Macit, bunu kabul etmediğini, böyle bir çıktı almadığını iddia etti.
Duruşma, Macit’in çapraz sorgusuyla devam ediyor.
İddianamede, Müslim Macit’in, 16 Temmuz günü saat 06.19’da ASLAN-6 kodunu kullanan 93-0671 kuyruk numaralı F-16 ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşağa ve Külliye yakınındaki otoparka iki MK-82 bombası attığı, bombalama sonucunda 15 kişiyi şehit ettiği, 7 kişiyi yaraladığı ve 2 kişinin de malına zarar verdiği belirtiliyor.
Muhabir: Ertuğrul Subaşı