ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı sırasında çalışma ofislerine “böcek” olarak adlandırılan dinleme cihazlarının konulmasına ilişkin davada, esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, 10 sanığın 3 ay ile 91 yıl 3 ay arasında değişen sürelerde hapse çarptırılmaları, bir sanığın beraatini, firari üç sanığın dosyasının ayrılmasını talep etti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sedat Zavar, İlker Usta, tutuksuz sanıklar Mehmet Yüksel, Hasan Akın, sanık avukatları ile müştekiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Emniyet Genel Müdürlüğünün ve Hazine Müsteşarlığının avukatları katıldı.
Sanıklardan Zeki Bulut ve Ömer Altıparmak ile bulundukları cezaevlerinden telekonferans sistemiyle bağlantı kurulan duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Yalçın, esas hakkındaki görüşünü açıkladı.
Görüşte, MİT personelinin 28 Kasım 2011’de, Başbakanın Keçiören’deki ikametgahındaki çalışma ofisinde, bir gün sonra da Çankaya’daki Başbakanlık Resmi Konutu’ndaki makam odasında çoklu prizlerde özel bir kalıp malzeme içerisine konulmuş dinleme cihazları bulduğu hatırlatıldı.
Cumhuriyet savcısı, dosya kapsamına göre, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticilerinden aldıkları talimatla dinleme cihazlarını yerleştirmek, bu cihazlar da dahil olmak üzere altı cihazı, Emniyet Genel Müdürlüğünün haber alma ödeneğini kullanarak, envantere kaydetmeden satın almak ve bunlarla dinleme yapmakla suçlanan sanıklar eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdür Yardımcısı Sedat Zavar ile aynı şubenin polis memuru İlker Usta’nın “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal ve kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk amacıyla temin etme”, “zincirleme şekilde nitelikli zimmet”, “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından toplam 91 yıl 3’er aya kadar hapsini istedi.
Suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığında Yakın Koruma Şube Müdürü olan, başkanlıkta FETÖ/PDY mensuplarının kadrolaşmasını sağlamakla suçlanan Ahmet Türer’in, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 15 yıla kadar hapsini isteyen savcı, Türer’in, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk amacıyla temin etme”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal”, “kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetmek”, “Başbakanın çalışma ofislerine girmek suretiyle konut dokunulmazlığını ihlal” ve “6 dinleme cihazını amacı dışında kullanmak” suçlarından beraatini istedi.
Suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkan Yardımcısı olan ve ByLock kullandığı belirtilen sanık Zeki Bulut’un “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 15 yıla kadar hapsi talep edilirken, üzerine atılı, “Başbakana yönelik haberleşmenin gizliliğini ihlal ve kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” ile “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk amacıyla temin etme” suçlarından beraat talebinde bulunuldu.
Yüksel için 1 yıl hapis
Suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanı olan Mehmet Yüksel’in, “sorumlu olduğu personel üzerinde gerekli denetim ve gözetim görevini ihmal ederek, kamunun zararına sebebiyet vermek suretiyle görevi ihmal” suçundan üç aydan bir yıla kadar mahkumiyeti talep edilen görüşte, diğer sanıkların işlediği suçlara yardım ettiğine dair delil bulunmadığından Yüksel’in bu suçlardan beraati istendi.
Suç tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı olan Ömer Altıparmak’ın, dinleme cihazlarının bulunmasının ardından MİT Müsteşarı ve kendisinin de katıldığı bilgilendirme toplantısında, sanıklardan Serhat Demir ile kendi personeli sanıklar Zavar, Usta ve Enes Çığci’yi itham eden ciddi tespitlere rağmen personeli hakkında çalışma, araştırma ve inceleme yapmadığı ifade edilen görüşte, Altıparmak’ın, olayda kullanılan dinleme cihazlarının alımını ve envantere kaydını araştırmadığı, amaç saptırmak için olayla doğrudan ilgisi olmayan kişileri istihbari olarak dinlettiği belirtildi.
Altıparmak’ın Bylock kullanıcısı olduğunun belirlendiği vurgulanan görüşte, sanığın “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “görevi kötüye kullanmak” ve “denetim görevinin ihmali suretiyle zimmet” suçlarından 19 yıla kadar hapsi istenirken, üzerine atılı diğer suçlardan beraati talep edildi.
Palaz hakkında 25 yıl 6 aya kadar hapis talebi
Görüşte, olay tarihinde TÜBİTAK’ın Gebze yerleşkesindeki BİLGEM’in başkanı olan sanık Hasan Palaz’a, MİT görevlilerinin, bulunan dinleme cihazlarını incelenmesi için kuryeyle teslim ettiği belirtildi.
Palaz’ın, dinleme cihazlarını koyanların lehine olacak şekilde, cihazların sabitlendiği poliüretan malzemenin ömür tespiti konusunda uzmanlığı bulunmayan BİLGEM çalışanı Gökhan Vıcıl ve Marmara Araştırma Merkezi (MAM) çalışanı Hamza Turhan’a gerçeğe aykırı rapor düzenlettiği anlatılan görüşte, poliüretan malzemenin ömür tespitinin ilk 60 gün içinde yapılabildiği, sonraki ölçümlerin bilimsel olmadığı bildirildi.
Ancak sanığın, TÜBİTAK MAM laboratuvarının poliüretan maddenin ömür tayini yapabilecek donanıma sahip olmadığını ve sanık Turhan’ın bu hususta uzmanlığının bulunmadığını bildiği, buna rağmen malzemeyi süresinde MİT Müsteşarlığına iade etmediği, süreler geçtikten sonra gerçeğe aykırı rapor düzenlettirip malzemeleri iade ettiği, bu şekilde suç delilinin yok olmasına sebebiyet verdiği ifade edilen görüşte, Palaz ile Vıcıl’ın, “kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik” ve “suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme” suçlarından toplam 25 yıl 6’şar aya kadar mahkumiyeti talep edildi.
İddianamede Palaz ve Vıcıl’ın “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olma” suçundan da cezalandırılmasının istendiği vurgulanan görüşte, sanıkların daha önce aynı suçtan başka davada mahkum olması nedeniyle bu suç yönünden haklarındaki kamu davasının reddi istendi.
Görüşte, aynı nedenlerle suçlanan sanık Hamza Turhan için “kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” ve “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olma” suçlarından 40 yıl 6 aya kadar hapis talebinde bulunuldu.
Eski büyükelçilik personeli hakkında beraat talebi
İddianamede yer alan, “FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen’in Pensilvanya’daki karargahı ile sanıklar arasındaki irtibatı sağladığı, örgüt liderinin talimatını ulaştırdığı, talimat gereğince dinleme cihazlarının alındığı ve Başbakanın dinlendiği, dinleme süresince Serhat Demir ve Sedat Zavar ile telefon irtibatını sürdürdüğü, böylece sanıkların işlediği siyasal casusluk suçuna iştirak ettiği savunulan Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği eski personeli Hasan Akın’ın anlatılan eylemleri gerçekleştirdiğine, dolayısıyla atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeteri derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı bilgisi hatırlatılarak, hakkındaki, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olma” ve “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk amacıyla temin etme” suçlarından beraati talep edildi.
Suç tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı olan Hüseyin Özbilgin’in, Emniyet Genel Müdürlüğüne tahsisli haber alma ödeneğiyle satın alınan teknik cihaz ve sistemlerin kayıtlarını tutma görevini ihmal ettiği ifade edilen görüşte, Özbilgin’in, “görevi ihmal” suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapsi istendi.
Görüşte, yakalamalı sanıklar Ali Özdoğan, Enes Çığci ve Serhat Demir hakkındaki kamu davasının ise diğer sanıklar açısından yargılamanın sürüncemede kalmaması için ayrılması talep edildi.
Müşteki avukatları esas hakkındaki görüşe katılmadıklarını ve sanıkların atılı bütün suçlardan cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını kararlaştırırken, sanıklar ve avukatlarına, talepleri üzerine, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, duruşmayı erteledi.
Muhabir: Barış Kılıç